İkide bir çıkıp “Biz sığınmacılar için 8 milyar dolar harcadık”, “Avrupa’nın gönderdiği 500 milyon dolar devede kulak” diye bağırırsanız...
Elin oğlu da “Al şu 3 milyar Euro’yu fazla konuşma” der...
Önceki gece Çanakkale’nin Ayvacık İlçesi’nden hareket eden tekne battı, 12 sığınmacı daha Yunan adası yolunda boğularak can verdi; halen aranan 15 kadar sığınmacı muhtemelen hayatını kaybetti...
Biz önce kendi kapımızın önünü süpürelim!..

* * *

Esad’ı devirme takıntısı, Şam’da namaz kılma ihtirasıyla komşu ülkenin içişlerine burnunuzu sokarsanız...
Rejimini değiştirmeye kalkışırsanız...
Kepçeyle çorba karıştırır gibi komşu ülkenin içini karıştırırsanız...
3 milyona yakın sığınmacının kapınıza dayanmasını da hesap edeceksiniz!

* * *

Evet, Türkiye 3 milyona yakın sığınmacıyı aldı; aldı ama gelenlerin büyük kısmı Türkiye’den de kaçıyor!..
Aradıkları huzuru, yaşam koşullarını, çocuklarının eğitim olanaklarını Türkiye’de bulamıyorlar, canlarını dişlerine takıp kendilerini Avrupa ülkelerine atmayı istiyorlar...
Ege’nin sularında boğulmayı göze alıyorlar, sonucu belirsiz maceraya atılıyorlar...

* * *

Almanya’nın, Fransa’nın, İngiltere’nin, ABD’nin Suriye ile sınırı yok, senin sınırın var...
Sen sınırını açmışsın, “Kardeşlerimizi kucaklıyoruz” diye yiğitlik (!) yapmışsın, sonra Türk Milleti’ne çıkan ve daha da çıkacak olan faturaya ortak aramaya başlıyorsun, “8 milyar dolar harcadık” diye ağlaşıyorsun...
Geçici Dışişleri Bakanı Feridun Sinirlioğlu, “Türkiye kriz anında hatırlanacak ülke değildir” diyor ama...
Bir yandan da “Başlangıçta 3 milyar Euro verirlerse anlamlı olacağını” söylüyor...

* * *

Türkiye kriz anında hatırlanacak, taktik işbirliğine gidilecek ülke değilmiş...
Olabilir, ama Avrupa seni öyle görüyor!..
Sen para için ağlıyorsun, vizeler için şart ileri sürüyorsun, onlar da “Bakarız, veririz” diyorlar...
Öte yanda, Nobel’i kıskanmışız...
Almanya 30 bin mülteci kabul edeceğini açıkladığı için Merkel Nobel’e aday gösteriliyormuş da...
Biz 2.5 milyon mülteci kabul ederken havamızı alıyormuşuz!..
Tevazu gösterip “Nobel benim hakkım” demiyor ama, “Nobel siyasidir, alın sizin olsun” diyor...
Daha geçen hafta Türk bilim adamı Aziz Sancar Nobel Kimya Ödülünü aldı, o da mı siyasi?!.

* **

Türkiye yine AKP iktidarı döneminde Irak harekatı için ABD ile para pazarlığı yapmış, o dönemin ABD Başkanı Bush, “Türkler at pazarlığı yapıyor” demişti...
O zamandan bu zamana değişen bir şey yok...
Türkiye hep itibar kaybederek bugünlere geldi...
Şimdi diyorlar ki:
“Bağırıp durma... Al şu 3 milyar Euro’yu fazla konuşma”
Bulunduğumuz düzey budur!..

Son Süvari


68’liler Birliği Vakfı tarafından hazırlanan, gazeteci Ergin Konuksever’in tanıklıklarını ve hayatını konu alan “Son Süvari/ Bir Gazeteci Bir İnsan/ Ergin Konuksever” adlı belgeselin tanıtımı dün Caddebostan Kültür Merkezi’nde yapıldı...
Şehir dışında olduğum için gidemedim... Ancak, yarım asırdır onun kısmen hayatının ve kısmen de tanık olduklarının tanığıyım...
O, gözünü budaktan esirgemeyen, olayların içine cesaretle dalan gerçek bir basın cengaveridir...
Ergin Konuksever’in çektiği fotoğraflar, yaptığı röportajlar aynı zamanda Türkiye’nin 50-55 yıllık tarihidir... Süleyman Demirel’den “Çoban Sülü”yü yaratan odur... Öğrenci olayları, işçi hareketleri, “Kanlı Pazar”, “1 Mayıs”, Kıbrıs Barış Harekatı ve darbeler... Hepsinin içinde olmuş, fotoğraflarıyla tarihe belgeler bırakmıştır...
Ergin Konuksever, Kıbrıs gazisidir, gerçek bir duayendir...
Babıali’nin yürekli, bilekli ve mert süvarisidir...