FETO’nün hedefi, Atatürk ve devrimlerinden kurtulmaktı!

Din sosyoloğu Prof. Dr. Yümni Sezen, Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) en çok İslam’a zarar verdiğini anlattı. SÖZCÜ’ye konuşan Prof. Dr. Sezen, FETÖ’nün “Dinlerarası Diyalog” projesiyle İslam coğrafyasının Hristiyanlaştırılmasına alet olduğunu vurguladı. 14 yıl önce yaptığı çalışmaları kamuoyuna anlattığını ve bu yüzden FETÖ’cülerin hedefi haline geldiğini belirten Sezen, şunları söyledi:

- FETÖ’nün askeri darbe girişiminde bulunabileceğini düşünüyor muydunuz?
Bunların Türkiye Cumhuriyeti devletini ele geçirmek istediklerini biliyordum. Çünkü her yere giriyorlar. Sinsice, kendilerini gizleyerek kadrolaşıyorlardı. Para topluyor, banka kuruyor, iş yeri açıyorlar. Üniversitelerde, polis ve asker içinde, yargıda örgütleniyorlardı. Hücre faaliyetiyle çalışıyorlardı. Bu da bize bu örgütün ideolojik ve siyasi bir amaç için çalıştığını gösteriyor.

- Türkiye’yi ele geçirdikten sonra nasıl bir hedefleri vardı?
Hedefleri Atatürk’ten, Türk kavramından, Türkiye Cumhuriyeti felsefesinden özellikle devrimlerinden kurtulmaktı. Devleti dini bir devlete dönüştürmek istiyorlardı. Atatürk Cumhuriyeti’nin dine uymadığını kimisi açıkça söylüyor ama bu örgüt gizlenerek yapıyorlardı. Siyasiler, niyetlerinin geniş ve farklı olduğunu anladı. Bu niyet Türkiye’yle sınırlı değildi. İslam dünyasıyla ilgiliydi. En dehşet verici şey, İslam’ı dönüştürmek istiyorlardı.

DİNİ SİNSİCE ALET EDEN BİR GRUP

- FETÖ dini bir grup mu?
İslamiyet açık bir din. Anlamadığımız yerler olursa da bilenlere sorarak öğreniriz. Gizli bir din değil. Bir sistemde gizli bir cemiyet özelliği varsa, herkesin bilmediği sır bir şey varsa orada din yoktur. İslamiyet prensipleri ortada olan açık bir dindir. Herkesin seviyesine göre öğrenilmesi mümkün olan bir dindir. Kendini gizlemek İslamiyet açısından meşru değildir. FETÖ dini bir grup süsü verilmiş ama gerçekte dini sinsice alet eden bir gruptur.

- FETÖ sizi de hedef aldı mı?
İftira ettiler, benimle ilgili yalan söylediler. cevap verdim. Şu günlerde hâlâ FETÖ’yle mücadele ettiğini söyleyen ve iktidara yakın TV’nin biri benimle ilgili bir iddia ortaya atmış ve FETÖ’den özür dilediğimi öne sürmüş. Bu yalandır. Bunu yapanlar hâlâ FETÖ’nün yalanlarını anlatıyor, bundan ne umduğunu bilmiyorum. Aslında o iftiraya ortak oluyor. Ben FETÖ’nün Türkiye’de temsilciliğini yaptığı bu ihanet projesinin amacını 2002 yılında yazdım. “Dinlerarası Diyalog İhaneti” kitabım 5. baskıyı yaptı ve hâlâ ortada duruyor. Mesela Ergenekon soruşturmaları devam ederken, beni de dahil etmek istediler. Benimle ilgili bir dosya hazırlamışlar ve bir operasyon yapacaklarmış. Ancak başarılı olamadılar. Zaten Ergenekon diye bir örgüt yoktu.