ABD Başkanı Donald Trump'ın ara seçimlerinden sonra düzenlediği ilk basın toplantısı olaylı geçti. Trump'ın CNN muhabiri Jim Acosta'yla olan tartışması dünya basınının gündemine oturdu.
Trump, kendisine soru yönelten gazetecileri eleştirip, 'halk düşmanlığı' yapmakla suçladı. Trump, "Neden göçmen karavanını işgalci olarak niteliyorsunuz" diye soru soran Acosta'ya, "Çünkü ben onların işgalci olduklarını düşünüyorum. Biz bu konuda farklı düşünüyoruz. Hatta yeni şirketler ABD´ye geldiğinde bu insanlara ihtiyacımız da olacak. Ama yasal yollarla gelmeliler" dedi.
Acosta'nın göçmen karavanının ABD sınırlarından çok uzaklarda olduğunu söylemesi üzerine sinirlenen Trump, "ABD'yi ben yönetiyorum, sen CNN´i yönetmeye bak. İyi iş çıkarsaydınız reytingleriniz de yüksek olurdu" karşılığını verdi.
'SENİ ÇALIŞTIRDIĞI İÇİN UTANMALI'
Acosta'nın sözü Rusya soruşturmasına getirmesi üzerine Trump "Bu kadar yeter. Benim bu soruşturma konusunda herhangi bir çekincem yok çünkü hepsi düzmece" dedi.
Acosta'nın sorusunda ısrar etmesi üzerine önce kürsüden ayrılıyormuş gibi yapan sonra da geri dönen Trump, "CNN seni çalıştırdığı için utanmalı. Sen kaba ve berbat birisin. CNN için çalışmamalısın. Sarah Huckabee'ye, insanlara çok kötü davranıyorsun. CNN de hep yalan haber yapıyor, halk düşmanısınız" dedi.
Acosta, Trump'a yant vermeye çalışırken, bir Beyaz Saray çalışanı gazetecinin elindeki mikrofonu almaya çalıştı. Acosta mikrofonu elinden bırakmayınca, Beyaz Saray çalışanı diz çökerek kendisinin sözlerinin bitmesini bekledi.
'TRUMP ÖZGÜRLÜĞE İNANIR'
Trump'ın daha sonra söz verdiği başka bir gazeteci de meslektaşını savunarak Acosta'nın iyi bir gazeteci olduğunu söyledi. Trump bu gazeteciye de "Sen de mi onun gibi olmak istiyorsun" karşılığını verdi.
Canlı yayındaki o alar sonrası Beyaz Saray Sözcüsü Sarah Huckabee Sanders, yaptığı açıklamada Acosta'nın elinden mikrofonu almaya çalışan stajyer Beyaz Saray görevlisine dokunduğu gerekçesiyle Beyaz Saray basın akreditasyonunun iptal edildiğini duyurdu.
Sanders, "Başkan Trump, basın özgürlüğüne inanır ve kendisine yöneltilen sert soruları normal karşılar. Ancak bir gazetecinin işini yapmaya çalışan stajyer bir görevliye dokunmasını asla hoşgörüyle karşılamayacağız" dedi.
SALGIN HASTALIK GİBİ YAYILIYOR
Trump'ın gazetecileri sık sık halk düşmanı olmak ve yalan haber yapmakla suçlaması dünya siyasetinde adeta salgın bir hastalık gibi yayılıyor. Dünyanın her yerinde insanların haber alma özgürlüğüne hizmet etmekten başka amacı olmayan gazeteciler, hakaret ve şiddete uğruyor hatta öldürülüyor.
Her yıl yayımlanan Dünya Basın Özgürlüğü raporu, gözden kaçırılabilecek örnekleri daha da net bir şekilde ortaya koyuyor.
Filipinler Devlet Başkanı Rodrigo Duterte gazetecilere en çok saldıran liderlerin başında geliyor. Duterte, gazetecilere hakaret etmekle kalmıyor, zaman zaman açık bir şekilde tehditler de savuruyor. Duterte 2016'da katıldığı bir basın toplantısı sırasında skandal ifadeler kullanmış, "Gazeteci olduğunuz için suikasta uğramayacağınızı düşünmeyin" demişti.
Şiddet ve tecavüz haberlerinin ardı arkasının kesilmediği Hindistan'da, sosyal medya gazetecilere yöneltilen nefret söylemlerinin aracı haline gelmiş durumda. Başbakan Narendra Modi'yi savunan 'troll ordusu', Modi'nin icraatlarını eleştiren gazetecileri sosyal medyada linç ediyor.
SİLAHLA BASIN TOPLANTISI
Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü'nün araştırmasına göre Avrupa'da da gazetecilere yönelik baskı artıyor. Çekya Devlet Başkanı Miloš Zeman geçtiğimiz yıl katıldığı bir basın toplantısına sahte bir kalaşnikofla gelmiş, silahın üzerinde 'Gazeteciler için' ifadelerinin yer aldığı görülmüştü.
Slovakya'nın eski Başbakanı Robert Fico, gazetecilere hakaret etmekte sınır tanımayan 'lider'lerden. Fico da bir basın toplantısı sırasında sorulardan memnun olmayınca, gazetecilere 'iğrenç Anti Slovak fahişeler' diye hakaret etmişti.
Son dönemde ilk akla gelen gazeteci ölümleri de yine Avrupa'da yaşandı. Panama Belgeleri haberiyle tanınan araştırmacı gazeteci Daphne Caruana Galizia, Malta'da aracına bomba konulması sonrası 16 Ekim 2017'de hayatını kaybetmişti.
Ondan yalnızca 4 ay sonra Slovak gazeteci Ján Kuciak, 25 Şubat 2018'de evinde düzenlenen silahlı saldırı sonucunda nişanlısı Martina Kušnírová ile birlikte vurularak öldürüldü.
Geçtiğimiz ay ise Bulgaristan'da yolsuzlukları araştıran gazeteci Victoria Marinova, Ruse şehrinde öldürülmüş bulundu.
Basın özgürlüğünü en iyi anlatan kare! Nereye gidiyoruz?
Tek amaçları insanların haber almasını sağlamak olan gazeteciler, fiziksel şiddet ve hakaretlere maruz kalıyor ve hatta öldürülüyor. Dünya siyasetinde salgın hastalık gibi yayılan bu tutumun son örneği 'Özgürlükler Ülkesi Amerika'da yaşandı. ABD Başkanı Donald Trump ile CNN muhabiri arasındaki tartışma basın özgürlüğü tartışmalarını beraberinde getirdi. Trump'la tartıştıktan sonra mikrofon elinden alınmaya çalışılan muhabir, canlı yayındaki skandalın ardından Beyaz Saray'dan veto yedi. CNN muhabiri Jim Acosta'nın saraya giriş akreditasyonu iptal edildi.