AKP, geçen yıl yasalaştırdığı bir torba düzenlemeyle, bu yılbaşından itibaren şalgam suları ile aromalı içme sütleri, bebek ve devam sütü sayılan içeceklere yüzde 10 oranında Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) koymuştu. Buna göre bu ürünleri ülkede üretenler ya da ithal edenlerden yüzde 10 ÖTV ile birlikte yüzde 18 oranında da KDV tahsil edilecekti. Uygulama 1 Ocak 2018 tarihinden itibaren başladı.

Ancak bazı firmalar, ÖTV ve ÖTV’nin KDV’sini devlete ödemedi. Bunun üzerine devlete vergi borcunu ödememekte direnen bu firmalara ceza kesilmeye başlandı. Vergi ve cezalara bazı firmalardan itiraz gelirken bazı firmalar da ÖTV yükümlülüğünün bu ürünleri kapsadığından emin olamadıklarını ifade ettiler.

KESİLEN CEZALAR BİLE KALDI


Mahkemelere de taşınan vergi ve cezalarla ilgili tartışmalar sürerken yine AKP’li vekillerin imzasıyla Meclis’e önceki gün yeni bir torba yasa teklifi sunuldu. Teklifin 38’inci maddesiyle, geçen yıl kasım ayında şalgam sularıyla aromalı süt, bebek ve devam sütlerine konulan yüzde 10’luk ÖTV bu sefer kaldırıldı. Ancak teklifin 39’uncu maddesine konulan bir geçici maddeyle, hem yasa çıkana kadar vergi tahsilatı durduruldu hem de yılbaşından bu yana ödenmeyen ÖTV ve KDV’ler ile bunların cezalarının tahsilinden tümden vazgeçildi. Ancak tahsil edilen ÖTV, KDV ve cezaların iade edilmeyeceği de hükme bağlandı.

Geçici maddenin gerekçesinde, geçen yılki torba yasayla konulan ÖTV’nin bu ürünleri kapsayıp kapsamadığının tam olarak anlaşılamadığı, ortaya çıkan tereddütler üzerine hem vergiler hem de cezaların tahsilinden vazgeçildiği ifade edildi.

BÜROKRASİ YOK EDİLDİ


Konulan vergilerin bir yılı bile dolmadan kaldırılmasında bazı firmaların talebinin etkili olduğu ileri sürülürken, yasa metninin değiştirilmek zorunda kalınması devlette oluşan nitelikli personel eksikliği yeniden gündeme getirdi. Yasaların hiç kimsede tereddüt oluşturmayacak şekilde anlaşılır olması gerektiğine işaret eden uzmanlar, buna karşılık geçen yıl getirilen yüzde 10’luk ÖTV’nin vergi mükellefleri tarafından anlaşılamamasının ve davalara konu olmasının nitelikli bürokrasinin adeta yok edilmesinden kaynaklandığını ifade ettiler.