Yepyeni bir model olan DS 7 Crossback, dışarıdan yumuşak hatlara ve ciddi bir duruşa sahip. Fransız grubunun sahip olduğu en üst donanımı,teknolojiyi ve yenilikleri sunan bu otomobil kompakt SUV modellerinin üzerine konumlandırılmış.
DS7 Crossback'i ilk defa gördüğünüzde geniş motor ızgarası ve farlar, sizi karşılıyor. Parlak siyaha boyanmış ve krom detaylara sahip olan motor ızgarası otomobilin yumuşak hatlarını agresifleştirmeyi başarmış. Ayrıca bu ızgaranın üzerinde bulunan marka logosu da dışarıdan görüldüğünde "Bu otomobil ne marka acaba?" bakışlarıyla karşılaşmanıza sebep oluyor.
Ön kısımda en farklı durum ise farlarda, hatta farların içinde. Birbirinden bağımsız olarak 180 derece hareket eden 3 adet kristalle donatılmış farlar, otomobilin kapılarını açtığınızda sizin için dönmeye ve şeklini almaya başlıyor. Bu kristaller arkalarında yer alan ledlerle farklı biçimde yanıyor.
Otomobilin yanına geçtiğinizde ise yumuşak bir omuz çizgisi sizi karşılıyor. Omuz çizgisinin hemen altında bulunan diğer bir tasarım detayı ise omuz çizgisinden daha sert bir biçimde hemen çamurluk üzerinde yer alıyor.
DS 7 Crossback'in arkasına geçtiğinizde ise karşınıza şeffaf camlı, krom tabanlı ve kırmızı renkli ledlerle süslenmiş stoplar çıkıyor. Markanın geometrik simgesi olan eş kenar dörtgenin asimetrik tarzda biçimdeki imzası stopların içinde bolca kullanılmış. Ayrıca bu geometrik detay aracın içinden dışına her yanında var...
DS'in bu yeni modelinin ölçülerine baktığınızda ise 4573 mm. uzunluğa, 1895 mm. genişliğe ve 1620 mm. yüksekliğe sahip olduğunu görüyorsunuz. 2738 mm. olan aks mesafesi ise oldukça makul. Bu durumu özellikle arka koltukta oturduğunuzda iyi bir biçimde hissediyorsunuz. Otomobilin bagaj hacmi 555 litre iken ağırlığı da 1550 kg.
Sürücü kapısını açıp DS 7 Crossback'in içine göz attığınızda ise geometrik marka imzasını fazlasıyla görmeniz mümkün. Sizi karşılayan ilk detay ise baklava desenli kaplı olan ön konsol oluyor. Konsol üzerinde yazan "Tivoli" kelimesi dikkatinizi hemen çekecek, bu detay otomobilin iç tasarım paketlerinden birinin adı. Diğer üç donanım ismi ise, "Performance Line, Bastille ve Opera". Tabi ki hepsinin kendine has farklılıkları var.
Bu detaydan sonra PSA grubun en önemli donanımlarından biri olan tamamen LCD ekranlı, i-Cockpit ismiyle hayatımıza girmiş gösterge paneli oluyor. Bu panelin i-cockpit'ten farkı tasarım detaylarını farklı olması. Geri kalan her şeyi aynı.
Konsol ortasında bulunan dev multimedya ekranı da sonrasında hemen dikkatinizi çekiyor. Bu ekranın boyutu tam 12 inç! Ayrıca ekranın çerçevesinin parlak siyah olması, ekranı olduğundan daha da büyük gösteriyor. Sizin de tahmin ettiğiniz gibi hem Apple CarPlay, hem de Android Auto'yu destekliyor navigasyonu da var. Ancak geri vites kamerasından öyle bir görüntü karşınıza çıkıyor ki bu duruma inanamıyorsunuz. Premium marka bir otomobil de detaylar çok önemlidir ve bu durum DS için benden eksi puan aldı diyebilirim.
Hazır eksi puanlara başlamışken markaya yakışmayacak bir detay daha dikkatimi çekti! O detay aracın gaz ve fren pedallarının hemen arkasında, gizli kalır diye düşünülmüş gibi duruyor ama gayet ortada... Bu detay direksiyon demiri! Evet bu demir siz direksiyonu çevirdikçe sağa ve sola dönerek lastiklerin yönünü değiştiriyor ve siz bu mekanik detayı tamamıyla ortada olduğu için görüyorsunuz. Rakip premium markalardan birinde böyle bir detay gördünüz mü hiç(?), ben görmedim de...
Otomobilin iç detaylarına konsol ortasında yer alan saatle devam etmek istiyorum. Köşeli tasarıma sahip olan saat kalite vurgusu yapmak için tasarlanmış. DS 7'yi çalıştırınca birden ortaya çıkıyor, durdurunca da yuvasına geri dönüyor.
Vites kolunun sağ ve sol taraflarında kendine yer bulmuş olan cam açma düğmeleri ise kafa karıştırmayı başarıyor. Kapı kilidi tuşu, sürüş modu tuşu gibi farklı görevleri tuşlara basma ihtimaliniz kuvvetli ayrıca yolda seyir halindeyken cam açmak istediğinizde arka camları açmanız çok olağan bir davranış en kötüsü ise hangi camı açmak istiyorsanız bu tuşlara bakmanız gerekiyor ve gözünüzü cam açmak için yoldan ayırmak zorunda kalıyorsunuz.
otomobilin içine bindiğimde motoru çalıştırmak için yaklaşık 10 dakika oyalandım. Çünkü konsolun tam ortasında, saatin altına konumlandırılan motor çalıştırma düğmesini bulamadım! Motor çalıştırma tuşu için tercih edilebilecek en akla gelmeyen yer olabilir! Vites kolu yanı, direksiyonun sağ veya sol tarafı ya da direksiyon üstü gibi yerler alışkın olduğumuz ve tahmin edilebilecek alanlar olabilirken, konsolun ortasında ve üste konumlandırılmış bir yer bana Aston Martin'i hatırlattı!
Bir şekilde motor düğmesini bulup otomobili çalıştırdım. DS 7 Crossback ülkemizde şimdilik 1.6 litrelik THP motor ve EAT8 şanzımanla satın alınabiliyor. Bu motor 225 beygir güç ve 300 Nm tork üretiyor. Gücünü 8 ileri tam otomatik şanzımanla ön tekerlere ileten otomobil 0'dan 100 km/s hıza 8.3 saniyede ulaşabiliyor.
Otomobili kullandığım süre içerisinde motorun performansı ve sesi beni etkiledi. DS 7'yi kullandığım süre içerisinde 400 km mesafe katettim. Bu mesafenin yarısı şehir içi iken yarısı da şehir dışı sürüş şeklinde oldu ve bana verdiği tüketim verisi 9.2 lt / 100 km oldu. Otomobilin kabini oldukça sessiz ve süspansiyonları yoldaki sorunları içeriye kesinlikle yansıtmıyor. Ayrıca motor ve yol sesi yalıtımı gerçek bir premium otomobil kadar iddialı.
DS 7 Crossback ile sürüşe başladığınızda ise içinde bulunduğunuz ortam ve dışarıdaki insanların meraklı bakışları en çok dikkat çeken unsurlar oluyor.
Bu otomobilden ülkemizde satın almak isterseniz 325 bin 600 TL'yi gözden çıkarmanız gerekiyor. DS markası bu yeni modeliyle premium rakipleri arasında mücadele edecek potansiyele sahip. Ancak güncel otomobilin eksikleri kalite algısı yaratırken markanın ayağına dolanacak şeyler. DS 7 Crossback'in karşısında bulunan rakipleri ise BMW X3, Mercedes GLC, Volvo XC60 ve Audi Q5 gerçekten güçlü ve zorlu rakipleri olduğunu yazmama gerek yok sanırım!
