Sevgili okurlarım, 1994 Türkiye için önemli bir yıldı. Yapılan yerel seçimlerde İstanbul ve Ankara Büyükşehir Belediyeleri CHP’nin elinden kuş gibi uçtu gitti ve yerlerine başkaları geldi.
Onlar Refah Partisi’nin temsilcileri idi.
İstanbul’da Recep Tayyip Erdoğan, Ankara’da ise Melih Gökçek.
Sonrasında her ikisi de AKP’ye geçti.
İlki yükseldi, başbakan ve cumhurbaşkanı oldu.
İkincisi ise belediye başkanlığını birkaç ay öncesine kadar sürdürdü.
Sonra ne olduysa (!) istifası istendi ve yerine başka bir AKP’li getirildi.

* * *

1994 yılından bu yana iki büyük belediyemiz Refah artı AKP’nin elinde.
Demek ki aradan tam 24 yıl geçmiş.
Bunlar kendi belediyecilik zihniyetleri ile sürekli övünür, nasıl başarılı olduklarını anlatır.
Bu masalları bugüne kadar yüzlerce kez dinlemişizdir.
Fakat gelin görün ki, gerek İstanbul ve gerekse Ankara’da ne zaman şiddetli bir yağmur yağsa yolları, alt geçitleri, iş yerleriyle birlikte evleri de su basar.
Kar yağınca da aynı olayı yaşarız, trafik kilitlenir.
Meteoroloji günler öncesinden alarm verip herkesin önlem almasını ister!
Sonra ana caddelerde bile nehirler akar, taşkınlar olur, insanlar sele kapılıp ölür...
Ve bunlar kentlerin kıyısında köşesinde ya da kırsal bölgelerinde değil, göbeğinde gerçekleşir.

* * *

Çarpık yapılaşma, bozuk kentleşme, yükselmesine oy uğruna göz yumulan imarsız binalar...
Altyapı derseniz ya hiç yok, ya da sıfıra yakın...
Bunlar her şeyi rant uğruna yaptı.
Göz boyayan, ancak ufak bir yağmur yağdığında cilası hemen kazınan cadde ve sokaklar...
İstanbul’da o güzelim camilerin önüne dikilen iğrenç kuleler...
Evini ve iş yerini su bastığı için ağlaşan binlerce vatandaş...
Aracı alt geçitlerde kalan ve suya teslim olanlar...
Onları aldatma süreci derhal başlıyor.
“Hiç merak etmeyin, zararınızı devlet ödeyecektir!”
Acılar dindiğinde, bu kez yeni bir söylem ortaya atılıyor:
“Malınız sigortalı ise paranızı sigorta şirketinden alacaksanız!”
Ya değilse?..
O zaman git, derdini Marko Paşa’ya anlat!

* * *

Son günlerde bu rezaleti defalarca yaşadık.
Size Ankara’dan örnek vereyim...Koskoca Atatürk Bulvarı nehir gibi akıyordu. Bütün alt geçitler havuza dönmüştü.
Yüzlerce iş yerinin olduğu Tunalı Hilmi Caddesi’nde bütün dükkanları su basmıştı.
Mamak aynı durumdaydı. Görüntüler korkunçtu.
İstanbul’da onlarca benzer olay yaşandı.

* * *

Peki ama AKP kafasının elinde olan bu büyükşehir belediyeleri 1994 yılından bu yana ne yapmış?
Aradan geçmiş tam 24 yıl ve aynı ilkellik sürüp gidiyor.
Altyapı sıfır.
İstanbul ve Ankara yağmura teslim, kara teslim!
O yüzden sürekli alarm veriliyor “Aman herkes dikkatli olsun, bugün yağmur yağacak ve üç gün sürecek” diye...
Bu iki büyük kentimizin ortasından geçen nehir yok.
Birkaç yıl önce Tuna Nehri taşmıştı, Avrupa’da pek çok büyük kenti su bastı. Orada yapacak bir şey yoktu.
Bizde nehir yok ama imarsızlık ve ciddiyetsizlik var.

* * *

Bu belediyelerin işi gücü beleş gıda paketi, beleş kömür dağıtmak, iftar sofraları hazırlamak ve vatandaşı bu yolla kafakola alıp oy devşirmek.
Vatandaş derseniz, pek çoğu bu yaşananların farkında bile değil.
Herkes beleşe ve avantaya alıştırılmış, tepki veren çok az...
Sorgulama yok!
İşte bu oylar AKP’ye akıp gidiyor.

* * *

Birkaç gün önce ilginç bir olay yaşandı! Recep Bey’in damadı olan Enerji Bakanı bir açıklama yaptı:
“İki gün içerisinde yurt dışından 1 milyar 200 milyon dolar kredi bulduk. Bu parayla Tuz Gölü’nde doğalgaz depolama tesisi yapacağız!”
Ne zaman yapacakmış? Her zaman olduğu gibi inşallah seçimden sonra!
Adama sormazlar mı koskoca Tuz Gölü’nü 16 yıldır görmedin de, şimdi mi farkına vardın!
Kimse bunu sorgulamadı.

* * *

Bu iktidar zaten bunun rahatlığını ve gevşekliğini yaşıyor.
Onlara oy veren seçmen kitlesi hiçbir şeyi sorgulamıyor.
Eğer sorgulansaydı, 1994 yılından bu yana İstanbul ve Ankara’yı yöneten bu kafalardan bir kez olsun hesap sorulurdu.
Bunlar sadece bir tek şey yaptı:
İstanbul ve Ankara Büyükşehir Başkanlarını, Kadir Topbaş ve Melih Gökçek’i seçim yaklaşırken görevden aldı!
Niye aldılar, bilinmiyor!
Herhangi bir hesap soruldu mu, sorulmadı.
Peki bundan sonra sorulacak mı?
Hayır!
Ey benim İstanbul ve Ankara’da AKP’ye oy veren milyonlarca sayın vatandaşım, biraz da bunları düşün lütfen.
Neler olduğunu, senin paranla senin sırtından hangi siyasi oyunların oynandığını biraz olsun görmeye çalış...

Sözcü Plus