Bilirkişi Hakan Erdoğan, Balyoz belgelerinin sahte olduğunu raporlaştırdı. Rapor yok edildi


Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı raporu kaybeden FETÖ’cü savcıların peşine düştü




1 - İstanbul Büyükşehir Belediyesi seçimlerinin sıcaklığı hâlâ sürüyor. Ancak bir tarafta da iddianameler hazırlanıyor, davalarda kararlar alınıyor.

Bir döneme damga vuran Fetullahçı hakim ve savcıların özellikle Türk Silahlı Kuvvetleri’ne indirdiği ‘Balyoz’un perde arkası yeni yeni aydınlanıyor! Tamam... Subaylar, avukatlar, 2010’dan bu yana davanın kumpas olduğunu kanıtladı…. Tamam... Sahte deliller, üretilmiş CD’ler belirlendi.… Ancak...

Bakırköy Cumhuriyet Başsavcı Vekili Ayhan Memük’ün hazırladığı 56 sayfalık kabul edilen iddianamede 50 FETÖ’cü hakim-savcı hakkında çarpıcı tespitler var!

6 SAVCIYA ORTAK SUÇLAMA

İddianamede, Savcı Mehmet Berk, Savcı Bilal Bayraktar, Savcı Ali Haydar, Savcı Mehmet Ergül, Savcı Mehmet Murat Yönder ve Savcı Süleyman Pehlivan’ın ortak olarak işledikleri suçlardan birisi çok önemli. Savcılık şu tespitte bulunmuş:

“Birinci Ordu Komutanlığı Askeri Savcılığı’nca gönderilen ve 24 Şubat 2010 tarihinde tutanak karşılığı teslim edilen iki bilirkişi raporundan birini... Sanıklar lehine görüş belirten ve soruşturmada ilk bilirkişi raporu olma özelliğine sahip Ahmet Hakan Erdoğan tarafından hazırlanan teknik bilirkişi raporunu dosyaya koymadıkları, raporu yok ettikleri/kaybettikleri, akıbetini araştırmadıkları...”

BAŞSAVCI VEKİLİ İZ SÜRDÜ

Yani... 20 Ocak 2010’da Taraf’ın manşetiyle başlayan Balyoz süreci, 30 Ocak 2010’da Mehmet Baransu’nun sözde belgeleri o dönem Beşiktaş’taki İstanbul Adliyesi’ne bavul içerisinde teslim etmesiyle şekillenmişti. Özel yetkili savcıların yaklaşık bir aylık incelemesinden sonra 22 Şubat 2010’da ilk gözaltı dalgası başlamış, 250’si tutuklu 365 asker yargılanmıştı. İşte Bakırköy Cumhuriyet Başsavcı Vekili Ayhan Memük, Balyoz’dan yargılanan 365 askere kurulan kumpasın izini sürdü.

İLK RAPORA SÜMENALTI

19 Ocak 2010’da Jandarma Yüzbaşı Hakan Erdoğan’ın hazırladığı “CD ve belgelere ekleme yapılmıştır” değerlendirmesini içeren raporun nasıl kaybolduğunun anlatılmasını istedi! Çünkü… İlk rapor mahkemeye ulaşsaydı gözaltı ve tutuklamalar olmayacaktı... O zaman kaybolan raporun hikayesine başlayalım...

2 - Savcılığa teslim edilen iki rapordan biri kaybedildi!


Tarih 20 Ocak 2010... Taraf Gazetesi’nde Mehmet Baransu imzalı ‘Balyoz’ manşetinin ardından İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na bir talep gelir. Baransu, elindeki CD ve DVD’leri vermek istediğini söyler. 21 Ocak 2010 tarihli İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın hazırladığı tutanakta şöyle denir: “... Mehmet Baransu başsavcılığımıza başvurarak haberlerde geçen konuların 4 adet DVD’de bulunduğunu belirtip bunları vermek istiyor.”

30 Ocak 2010’da da bavulla belgeleri teslim eder. Başsavcılık da belgeleri incelemesi için asker savcılığa gönderiyor. Jandarma Yüzbaşı Hakan Erdoğan, 11 sayfalık bir ana rapor ve eklerini askeri savcılığa teslim eder. İkinci raporu da Binbaşı Ahmet Erdoğan hazırlar. İki bilirkişi raporu da 24 Şubat 2010’da Beşiktaş’taki adliyeye teslim edili. Ancak... Yüzbaşı Hakan Erdoğan’ın raporu kaybolur! Binbaşı Ahmet Erdoğan’ın “Bu belgeler doğruysa, bu darbe planıdır” raporuyla da operasyon başlar.


3 - DVD’lerde sahtelik yapıldı


Peki ‘buhar olan’ bilirkişi Yüzbaşı Hakan Erdoğan’ın hazırladığı rapor neyi tespit etti?

- 1. Ordu bilgisayarlarında dava konusu dijital dosyaların izlerine rastlanmadığı...

- Taraf Gazetesi tarafından teslim edilen 3 DVD’nin 17-18 Ağustos 2007 tarihinde oluşturulmuş olarak göründüğü...

- 2  numaralı DVD içerisinde bulunan belgelerin oluşturulma tarihi olan 18-21 Ağustos ve 01 Eylül 2009 tarihlerinden hareketle DVD’nin hazırlanma tarihinin 17 Ağustos 2007 tarihinden sonraki tarih olamayacağı...

Yani... Yüzbaşı Hakan Erdoğan, “Dava konusu dijital dosyalar 1. Ordu Komutanlığı bilgisayarlarında oluşturulmamıştır, dosyaların bulunduğu DVD’lerde sahtelik izleri mevcuttur” diyor. İşte bu rapor 2011 yılında bulundu ama TSK’ya ‘balyoz’ indirilmişti!