Hükümet yılın başında 2019 yılı için hedeflediği ortalama dolar kurunu “5.60” olarak açıkladı. Bütün program buna bağlıydı. Haliyle ne pahasına olursa olsun bu seviyeyi savunacaktı.
Dolar kuru tam da hükümetin hedeflediği seviyelerde... Kredi derecelendirme kuruluşları notumuzu çer çöp seviyesinden bile aşağı indirmişken, Amerika ile her an papaz olma ihtimalimiz varken, ekonomide hiçbir şey düzelmemişken sahi nasıl oluyor?

★★★

Fazlası da söz konusu... Hazine’nin Merkez Bankası’nın 40 milyar lirasının üzerine yatması, bu durumun aynı zamanda para basması anlamını taşıması... 400 milyar liralık batık kredi kurtarma paketi açıklaması...
Sadece bu kadarla kalsa yine iyi... Yılbaşından beri ülkeye net döviz girişi 800 milyon dolar civarındayken, sadece yerlilerin döviz alışı 21.5 milyar doları aştı.

★★★

Bu 21.5 milyar dolar nereden satıldı? Merkez Bankası rezervlerinde pek bir kıpırdama olmadı! Yani demek istediğim, rezerv hesapları tutmuyor! Yurtdışına ödenen 4.5 milyar dolar net borca girmiyorum bile!
Bunun tek bir anlamı var. Hileli zarlar! Açığa mı satıyorlar? Belki! Vatandaşın dövizini yine vatandaşa mı satıyorlar. Çeşitli iddialar var.

★★★

Bizzat Erdoğan dedi ki; “31 Mart seçimlerine birkaç gün kala gerçekleştirilen ikinci saldırıyı süratle etkisiz hale getirmeyi başardık. Özellikle saldırı kanallarını hızlı bir şekilde kapattık.”
Neymiş? “Özellikle saldırı kanallarını hızlı bir şekilde kapattık.” Nereyi kapattı? Yurtdışı işlem bacağını... Neden? İkinci saldırı dediği yabancı basının özellikle de Financial Times’ın yaptığı yayın.

★★★

Ne yazmışlardı? “Türkiye’nin satabileceği net döviz rezervi bitti!” Haliyle dolar almaya, Türk Lirası satmaya başladılar. Türkiye o günden sonra yurtdışı piyasasını adeta kapadı.
Yurtiçinde, kaydi olarak döviz satarsın, brüt rezervlerini sonuna kadar kullanırsın da, yurtdışı ile başa çıkamazsın!

★★★

Hadi yabancıların erişimini kısıtlayıp bugünleri atlattın. Ülkeyi fanusa kapattın. Peki, nasıl tekrar büyüteceksin ülkeyi? Senin harcayacak tasarrufun mu var?
Büyütemeyeceksin! Kâğıt üzerinde büyümüş göstereceksin. Lakin iflasları batakları önleyemeyeceksin. Sen kendine Konya’da yapay göl oluşturup balık avlarsın ama onunla ülkeyi doyurmazsın. Ülkeyi doyurmak için büyük denize açılmak gerek... Balık denizde, para yabancılarda... Sen denizi kuruttun!

★★★

Başkanlık sistemi geleli bir yılı geçti. Ekonomi geçen yıldan daha mı iyi? Peki ya gelecek yıl nasıl olacak. Hala doları baskılayıp ekonomi iyi algısı mı yaratacak?
Kurduğu sistemle doları sabaha kadar düşürür... Karşılıksız çek yazmak gibi... Verdikçe veriyor rabbim misali... Diyorum ya zarlar hileli!
Köşemdeki yerim bitti. Ayrıntılı anlatımım YouTube’da, Murat Muratoğlu kanalımda.

Saygılarımla.