Bataklık yeni meyvesini verdi: Suriye’de Amerikan ordusunu çiçekle karşılamışlardı. Taşlayarak uğurladılar.

İbretlik bir ders!

Amerikan ordusu “size vatan vereceğiz” diye onlara kışkırtma enerjisi yükledi. Bu enerjiyle terör “kurtuluş savaşçısı” kılığına sokuldu. Irak’ta, Suriye’de, İran’da, Türkiye’de nüfus olarak çoğunlukta olduğunuz bölgelerin toprakları birleşecek, sizin yeni vatanınız olacak diyorlardı.

Irak’ta!

Sözlerinde durdular.

Suriye’de!

Şimdilik tutmadı!

Yüzüstü bıraktılar!

Taşlanarak çekildiler.

Türkiye’yi yönetenlere, siyasi partilerine, düşünürlerine, üniversitelerine, sağcı-solcu, dindar-laik, Türkçü-Kürtçü, Batıcı- Doğucu tüm aydınlarına bu sonuçtan yeni bir “birliktelik- beraberlik- güven duyulan kardeşlik” projesi çıkarmaları beklenir.

Altın fırsat geldi.

Fırsat!

Kaplumbağa hızıyla gelir.

Şimşek hızıyla kaçar.

★★★

Şimdi tam zamanı.

Hani diyoruz ya:

Et ve tırnak gibiyiz.

Göstermenin zamanı.

Bu coğrafyada şimdi bataklığı kurutacak ve “düşmanlıkları azaltma- dostlukları çoğaltma” projesine ihtiyaç var. Batının, “böl ve yönet” stratejisi ile bataklığa çevirdiği ve “savaşı onların savaşı yap, bırak birbirlerini vursunlar ve vurmaktan vurulmaktan yoruldukları zaman sen arabulucu ol yeni haritalar çiz ve ellerine ver” diye altyapı hazırladığı bataklığı “birliktelik çiçeklerinin açtığı” bir kardeşlik bahçesine dönüştürmek şimdi değilse ne zaman?

★★★

Unutmayanlar bilir.

Abdullah Öcalan yakalanıp mahkeme edildi. 160 sayfalık savunmasında; Suriye’de Beka Vadisi’ndeyken Hollanda, Fransa, Rusya, Almanya, ABD, İran, Yunanistan, Filistin ve Saddam döneminde Irak’tan, para ve silah desteği aldığını  ve “Bizim (PKK’yı kast ediyor) maalesef geldiğimiz noktada emperyalistlerin bir paravan şirketine döndüğümüzü gördüm” dedi. Öcalan’ın yaşayıp itiraf ettiği sonun aynısı bugün Suriye’de PYD’nin başına geldi. ABD, PYD’yi paravan şirket yaptı. Kullandı. Şimdi Türkiye sınırından 32 kilometre daha uzağa götürüp, muhtemelen Ruslar sahiplensin diye bıraktı.

★★★

Bataklık kurutulabilir.

Ortadoğu’da yaşayan Türkmenler, Kürtler, Araplar, Çerkezler, Ermeniler, Müslümanlar, Hıristiyanlar, Musaviler, Süryaniler, Yezidiler, Dürziler ve bu bataklıkta yeşertilmiş “vekalet savaşçısı yap ve birbiriyle vuruştur” yıkım, ölüm ve göç yüklü geçmişinden payını almış ne kadar topluluk, aşiret, millet varsa hepsinin bugün ortak paydada buluşup güveneceği “birlik-beraberlik- kardeşlik” projesine sarılmaları için ortam doğdu.

Bunu Türkiye sunabilir.

Bu coğrafyada üretilmiş “terör devleti ve vekalet savaşçısı” yapısını kökünden sarsıp sallayacak ve “yurtta sulh-cihanda sulh vatanseverliğini” yüceltecek projeyi Türkiye dillendirebilir.

Benimsetebilir.

Güven verebilir.

Bataklık kurutulabilir.

Yeter ki Mustafa Kemal Atatürk ışığın olsun! Yeter ki, İhvan kuyruğuna takılmaktan vazgeç.