Şal kalktı, örtü yırtıldı, takke düştü, kel göründü. Tarihin en büyük israf, soygun, hırsızlık girişimleri tek tek halkın önüne geliyor.
İstanbul Belediyesi:
28.8 milyar TL borç.
Ankara Belediyesi:
9.5 milyar TL borç.
Antalya Belediyesi:
2 milyar TL borç.
Adana Belediyesi:
4 milyar TL borç.
Bunlar büyük şehirler, çok az nüfusu olan Kırşehir Belediyesi: 462 milyon TL borç.
İlçeler bile batmış.
Çan Belediyesi:
114 milyon TL borç.

★★★

Ranta açılan alanlar, milyarlar harcanıp yarım bırakılan projeler, usulsüz ihaleler, enkaza dönüşen altyapıya akıtılan milyarlarca lira belediyeleri ancak “borçla yaşayabilme” iflas noktasına itmiş. İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanlığı’na seçilen Ekrem İmamoğlu, eski borçların taksitlerini kapatabilmek için İBB Meclisi’nden 2 milyar 225 milyon TL borçlanma izni istedi ancak çoğunluğu elinde tutan AKP’li üyeler, kendi başkanları döneminde alınıp bol keseden harcanmış borçları, yeni yönetim için “tuzak yapmaya” yöneldiler. Yeni Başkan’ın istediği borçlanma talebinin yaklaşık yarısı olan 1 milyar 525 milyon TL’ye izin çıktı.
Çöpler toplanmasın.
Trafolar patlasın.
Metro çalışmasın.
İşçiler greve gitsin.
Ekrem İmamoğlu şu tabloyu devraldığını açıkladı: “980 milyon TL biz gelmeden önce bir haftada harcanmış, bitirilmiş. Kasada 7 milyon TL bulduk. Oysa 10.7 milyon ödeme yapılması gerekiyor. Vadesi geçmiş borçların toplamı 5.8 milyar, bütçe açığımız en az 7.2 milyar TL.”

★★★

Kazıdıkça neler çıkıyor:
Kocaeli Belediyesi 9 milyon TL gibi büyük sayılabilecek bir parayı sadece yeme, içme, ağırlama için harcamış. Ordu Büyükşehir Belediyesi’nin 9 daire müdürü, aynı toplantıya 9 ayrı makam otosuyla gitmiş. Adıyaman’ın Besni belediyesi, ilçe nüfusunun iki katından fazla kişiye yetecek kadar çay, orelet, ıhlamur parası ödemiş. Ankara Belediyesi’nde: eski yönetimin 1 katrilyon TL ile bağladığı ihale yeni yönetim tarafından yenilenince 188 milyona TL’ye indirildi. 9 TL’ye alınan ithal ağaç, yenilenen ihale ile 3 TL’ye mal edildi. Hafriyat gelirleri geri alındı. Makam aracı 75’den 49’a düşürüldü. Işıklı, sesli, bağırtılı çakar sistemleri makam araçlarından söküldü. Bir çakar sisteminin belediye bütçesine ortalama maliyetinin 4 bin TL olduğu ortaya çıktı. Belediyelerde aynı işi, 5 kişinin yapıp iyi maaşlar aldığı görüldü. Adana Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na seçilen Zeydan Karalar, “10 kişinin yapabileceği bir iş için 30-40 kişinin maaşa bağlandığını, işe hiç gelmeyenlerden birinin de Mercedes araç kullandığını gördük” açıklamasını yaptı.

★★★

Yüzlerce örnek var.
Özetle takke düştü.
25 yıl boyunca sabahtan akşama kadar “belediyelerin borçlanarak bulduğu paraları nasıl soyarız, soydururuz, yeriz, yediririz diyen salkım yutucular sınıfı” yaratıldığı ortaya çıktı. Çoğu dindar maskesi takmış bu yeni sınıf üyeleri, belediyeler içinde palazlandı, büyüdü. Bunların isim, isim, halka açıklanması hukuktur, adalettir ve “hırsızlığı yapan ve yaptıranların teşhir edilmesi” haktır.
Yok öyle:
Çalan çaldığıyla kalsın.
Yiyen yediğiyle sevinsin.