İş bulmak için kapı kapı dolaşan eğitimli gençlerimiz neden eli boş dönüyor?
Devletin resmi rakamlarına göre 4 milyon 417 bin 814 kişi olan kayıtlı işsiz sayısı gerçekte bunun en az iki katı...
İş bulmaktan umudunu kesip, artık iş aramayan insanlarımız işsiz sayılmadığı için kayıtlara geçmiyor.
İşsizliği azaltmak için ekonomiyi büyütmek lâzım!
Oysa Türkiye küçülüyor... Ve bunun sonucu işsizlik korkunç bir şekilde büyüyor!
Sanayi daralıyor, işyerleri kapanıyor, iflaslar artıyor!
Konutta, otomotivde, beyaz eşyada, hatta tarım ve hayvancılıkta ürkütücü bir daralma yaşanıyor!
Hazine ve Maliye Bakanı Damat Berat birçok ekonomi paketi açıkladı. Beş mi, altı mı, sayamadım! Hepsi boş çıktı bu paketlerin...
Şimdi de Meclis’e 400 milyar liralık banka ve şirket kurtarma yasa tasarısı verildi.
Ekonomimiz hasta! Teşhis ve tedavi yanlış olursa o hastadan hayır gelmez!
Yazın Bodrum’da, kışın İstanbul’da yaşayan sevdiğim iki arkadaşım Ceylan Öztanık ve Zühtü Yorgancı “Yalıkavak’ta FİKO Kebapçısı açılmış. Hadi oraya gidelim” dediler.
Kebabı çok severim. Benim damak tadıma uygundur. “Gidelim” dedim.
FİKO Kebabçısı’nın şık mekânından içeri girdiğimizde beni bir sürpriz karşıladı.
Hani “Dağ dağa kavuşmaz, insan insana kavuşur” denir ya... Çok uzun süredir görmediğim bir dostum olan Prof. Dr. Aydın Ayaydın’a FİKO’da rastladım.
Aydın Bey, SÖZCÜ’nün sahibi Burak Akbay ve rahmetli babası Ertuğrul Akbay’ın da dostuydu.
Türk siyasetinin önde gelen isimlerinden olan ve 12 bilimsel kitabı bulunan Prof. Aydın Ayaydın’ın yaptığı önemli görevlerden aklımda kalanlar şunlar:
- Vakıfbank, Şekerbank ve Emlak Bankası Genel müdürlüğü...
- ANAP ve CHP milletvekillikleri...
- Üniversite hocalığı...
- Bankalar Birliği ve Rekabet Kurulu’nun ilk Başkanı...
Yaptığı görevler o kadar çok ki, say say bitmez.
★★★
Onu görüce “Hayrola Aydın Bey, sen de mi benim gibi kebapçısın?” diye sordum. Şöyle cevap verdi:
“Kebaba bayılırım! FİKO Kebapçısı bir buçuk ay kadar önce açıldı. İki günde bir buradayım. Bir ayda 4 kilo aldım.”
Fikret Aydoğdu ve Uğur Aydoğdu’nun işlettiği mekânda deniz manzaralı bir masaya oturup, Yalıkavak’ın güneş batımını seyrederken sohbete daldık.
Tabii ki konumuz siyasetti. Prof. Aydın Ayaydın’ın söyledikleri özetle şöyle:
- Ekrem İmamoğlu genç, başarılı, umut vaat eden bir Belediye Başkanı... Hizmet aşkını görüyorum. İleride onu daha önemli görevler bekliyor.
- Merkez Bankası Başkanı Murat Çetinkaya’nın, görev süresi dolmadan görevden alınış biçimi hiç şık değil ve yasaya aykırı. Ancak, yerine gelen Murat Uysal’ın yetenekli bir bankacı olduğunu söylemeliyim.
- Ekonomide büyük sorunlar var. Yatırım yok, üretim yok. Ciddi önlemlere ihtiyaç var. Fakat umutsuzluğa kapılmamak lâzım. 1994 ve 2001’de bugünküne benzer sorunlar yaşandı ve aşıldı. Yeter ki doğru teşhis koyun, doğru tedavi yapın, yine düzelir.
Göz boyama olmasın!
Ülkemizde iftira ve çamur nedeniyle birçok kişi yargılanıyor, bazıları da cezaevlerinde çile dolduruyor!
İktidar, yapılan adaletsizlikleri farkına varmış olacak ki, bir “Yargı Reformu” tasarısı hazırladı.
Meclis’te görüşülecek olan reform tasarısında, hukukun üstünlüğü ilkesi kabul edilerek önemli düzeltmeler yapılacağı belirtiliyor.
AKP İktidarı eğer yargı reformunda samimi ise, düşünce ve ifade özgürlüğünün önünü açar, eleştirileri suç olmaktan çıkartır, toplanma ve protesto hakkı gibi özgürlükleri kısıtlayan maddeleri değiştirir, topluma hürriyet getirir.
Her şeyden önce yargı bağımsız olmalıdır.
Aykırı konuşan, Saray’ın rahatsız olduğu haberleri yapan kişilerin adliye koridorlarında süründürülmemesi gerekir.
Bunlar yapılmazsa, ona reform denilmez, göz boyama ve yanıltma denir.
TEBESSÜM
Düğüne çağrılan eşek!
Eşeği düğüne çağırmışlar... Eşeğin yakın arkadaşı katır çok sevinmiş ama suratı asılan eşek memnun görünmüyormuş. Katır merakla sormuş:
“Düğüne çağrıldığına sevinmedin mi arkadaşım?”
Eşek “Hayır” demiş.
“Neden ki?” diye sormuş katır. Eşek cevap vermiş:
“Bir eşeği düğüne niçin çağrırlar? Ya odun bitmiştir, ya da su...”
Kıssadan hisse!
GÜNÜN SÖZÜ
Başarı merdivenlerini hiç kimse elleri cebinde tırmanamamıştır!
