Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, “Her an Suriye’de Fırat’ın doğusuna harekat yapabiliriz” diyordu. Erdoğan hemen her konuşmasında aynı şeyleri tekrarladığı için böyle bir harekat yapılacağına olan inanç da kayboluyordu. Son olarak ABD Başkanı’yla yapılan görüşmelerde, Türkiye kararlı tutumunu ortaya koydu.

ABD yapacağını yaptı. Yeni nesil silahlarla, zırhlı araçlara karşı kullanılacak mühimmatla teröristleri donatmakla kalmadı, onların eğitimlerini verdi. Türkiye’ye karşı iki yüzlü politika izleyen ABD, bakıyorsunuz bir gün Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) personeliyle devriye atarken, ertesi gün PKK’lılarla beraber dolaşıyor. Teröristleri Türkiye’ye karşı donattı, eğitti ve şimdi de “Ben çekiliyorum” diyor.

ABD YİNE DESTEKLEYECEK

Hatırlayınız ABD Başkanı daha önce de “Suriye’den çekiliyoruz” açıklaması yapmıştı. Bu köşeden, ABD’nin çekilmeyeceğini duyurmuştuk. Evet, bu kez de çekilmiyor, sadece gözlem noktalarında bulunan, PKK’lılarla birlikte devriyeye çıkan askerlerini 21 ana üs de topluyor. Ancak, bu YPG/PKK’lılara yardım etmeyeceği anlamına gelmesin. Onca silahı, mühimmatı, eğitimi boşa vermedi.

Cumhurbaşkanı’nın açıklamasına göre, terör örgütüne 30 bin TIR dolusu silah-mühimmat, askeri malzeme yardımında bulunan ABD, bunların Türkiye’nin eline geçmesini istemez. Örgüte lojistik destek veren ABD’nin teröristlere istihbarat ve elektronik harp desteğinde bulunacağından emin olabilirsiniz. ABD’nin yer altında kurduğu yapılar var. Onlar üzerinden harekatı arka planda destekleyecektir.

Suriye topraklarında Fırat’ın doğusuna yapılacak harekat, El-Bab ve Afrin harekatlarından da farklı olacak. Fırat’ın doğusu Afrin bölgesi gibi dağlık değil, düz bir arazi. Teröristlerin direnme ve tutunma yeri bu yüzden daha çok ilçe, köy ve mezralar olacak. Ele geçmemek için de gerektiğinde kıyafet değiştirip halkın içine karışacaklar. Tüm güçlerini verseler bile teröristlerin, Afrin’de dayandıkları kadar bile dayanamayacakları değerlendiriliyor.

70 BİN SİLAHLI TERÖRİST

YPG/ PKK ve bunlara destek olan diğer silahlı grupların sayısı 70 bin civarında. Bunun 14 bini güvenli bölgede kemikleşmiş durumda. 15 bin civarında sınır grubu bulunuyor. 25 bin civarında da “milis” olarak nitelendirilen, gerektiği zaman teröristlerle birlikte olacak eğitimli ve silahlı grubu var.

Türkiye, harekat planları hazırlarken, teröristlere destek veren ABD de boş durmuyor. Suriye’nin El Hol kampında, IŞİD militanları bulunuyor. IŞİD’lileri ve benzer durumdaki örgütleri barındırdıkları yerden sahaya sürüp, Türk askerinin karşısına çıkarmayı da planladılar. Böylece yaklaşık 70 bin kişi Türkiye’ye karşı kullanılacak. Beyaz Saray’ın dolaylı yoldan açıklaması da bu yönde. Fütursuzca ve hiç saklamadan- gizlemeden rahatlıkla yüzümüze karşı söylemiş olmaları da niyet ve amaçlarını ortaya koyuyor, tehdidin boyutu daha iyi anlaşılıyor. IŞİD’i yaratan ve kontrol edenlerin de kendilerinin olduklarını açıkça tescillemiş oluyorlar.

PLAN DEĞİŞTİ

ABD, TSK’nın Suriye’de gerçekleştirmeyi planladığı harekata karışmayacağını yani müdahil olmayacağını ifade  ettiğine göre, TSK’nın harekatta kullanacağı hava vasıtalarına da müdahale etmeyeceği anlamı çıkıyor.

Uçak ve helikopterlerimizin sınır ötesine gitmesine izin verilmezse bile kendi hava sahamızdan hedefleri vurmamız da mümkün. Sınır ötesi, uzun süredir TSK tarafından gözetleniyor, hareketlilik izleniyor. Terör örgütünün silah ve mühimmat depolarının yerleri biliniyor. Evet, sınır ötesi harekatlar zordur. Ama arazi yapısı askerimizin işini daha da kolaylaştıracaktır.

Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, yaptığı açıklamalarda Suriye harekatı için değişik planların bulunduğunu belirtiyor, “A planımız, B planımız var” diyordu. A planı, ABD’nin harekata izin vermemesi durumunda uygulanacak plandı. Bu kuşkusuz Türkiye için de zor bir durumdu. ABD’nin, harekata müdahil olmayacaklarını belirtmesi ve ABD başkanıyla yapılan görüşmelerden sonra B planı uygulamaya konulacak. Harekat devam ederken topraklarımızda bir takım iç karışıklık yaratmak isteyenlere karşı da her türlü hazırlık yapıldı.

“BAŞ BAŞA BIRAKMAYIN”

Terör örgütünü sınır boyunca ayakta tutan ABD desteğiydi. ABD’nin açıklamasından sonra teröristlerin sözcüleri de,  “Bizi, Türkiye ile baş başa bırakmayın” çağrısı yapıyor. Sınır boylarında sözde Askeri Konsey bezlerini asan teröristler, dün o bezleri de indirdi, kendileri de ortada gözükmedi. Onlar da Resulayn, Tel-Abyad gibi sınırımıza yakın yerlerden her an çekilebilir.

Ne olursa olsun, sonuçta Türkiye, Suriye yönetimiyle temas kurmak zorunda. Bu yapılmadıkça sınır ötesinde teröristler hep olacaktır.