Deyim tamamıyla kendisine ait!..
Bakanlığa rastgele seçildiğini, Saray Kabinesi açıklanmadan 24 saat önce telefon geldiğini belirterek şöyle diyor:
-Tarım ve Orman Bakanlığı dışında bütün bakanlıklar aklıma geldi!..
Bahsimize konu olan “Bakan” hepinizin “şıp” diye tahmin ettiği üzere, Tarım ve Orman Bakanlığı’nı aklından bile geçirmeyen, rastgele bakan olan Bekir Pakdemirli!.. İlginç bir kişilik; mesela Trabzon Araklı’daki sel felaketi sonrası şöyle bir açıklama yapmıştı:
-Yani, sel, taşkın ve heyelan ile ilgili uyarılamızı yaptık ama en nihayetinde bu işler Allah’ın işi!..
Mübarek, sanki Tarım ve Orman Bakanı değil, Diyanet İşleri başkanı!.. Örneğin et fiyatlarının altın fiyatlarıyla yarıştığı, et bulunamadığı, hastalıklı hayvanların tee Brezilyalardan getirilip ülkemize sokuşturulduğu günlerde şu muhteşem açıklamayı yaparak, sorunun nasıl da kolay çözüleceğini bir çırpıda anlatıvermişti örneğin:
-Senelik 60-100 bin ton et ithalatı yapmışız bugünlere kadar. Türkiye’nin toplam protein eksikliği yok. Et yerine balık, tavuk, hindi yesek bu iş çözülecek!..
Bir tarım ve hayvancılık ülkesi olan, bir zamanlar dünyada kendine yetebilen 7 ülkeden biri olarak bilinen Türkiye’de artık samanın ile ithal edildiği eleştirilerine ise şu şahane karşılığı vermişti mesela:
-Türkiye’de patates ithal yasağı kalktı. Patates, saman, buğday ithal ettiniz diyenlere şaşıyorum. Türkiye’de para var ki ithalat yapabiliyor!..
Bakan Bey, Türkiye’ye kaçak sokulduğu, üstelik hastalıklı olduğu iddia edilen sığırlar için de şu açıklamayı uygun görmüştü:
-Normal şartlarda İspanya’dan alınarak Lübnan için yola çıkmış ama evrakta bir sahtekarlık yapılarak Türkiye’ye sokulmak istenmiş. Sıkıntı yok!..
Şartlar anormal olsaydı sonuç ne olurdu, düşünmesi bile ürpertici!..
-İşte böylesine enteresan bir “Bakan” Pakdemirli!..

Orman yanar “Bakan” bakar!..


Biliyorsunuz Türkiye haftalardır orman yangınlarıyla kavruluyor...
Çoğunda sabotaj ihtimali olduğu iddiaları da var... İzmir’de çıkan yangında yüzlerce hektar alan yok oldu; tam üç gün ağaçlar, canlılar cayır cayır yandı!.. O üç gün boyunca Orman Bakanlığı yangına helikopterlerle müdahale yolunu seçti...
Halbuki Türk Hava Kurumu (THK), elinde hazır bekleyen 6 adet yangın söndürme uçağı olduğunu, bakanlığın izin vermesi halinde hemen müdahale edilebileceğini söylüyordu. Durum muhterem Bakan Bey’e soruldu. Yanıt şöyleydi:
-6 uçağın üçünün motoru yok, motoru, içine kuşlar yuva yapmış. Diğer üçü ise simsiyah yağ akıtıyor!..
Cevap anında belgeleriyle birlikte geldi: Biri İzmir Menderes’te, diğer 5 tanesi Ankara’da hazır bekliyordu. Ulaştırma Bakanlığı Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü onaylı”uçuşa elverişli” sertifikaları da vardı!..
Bakan Bey bu kez çok sinirlendi ve açtı ağzını, yumdu gözünü:
-Teşkilatım bunlarla uçmak istemiyor kardeşim! Ben de bir bakan olarak değil 30 yıllık pilot olarak söylüyorum; o sertifikalara güvenmiyorum!.. Kim bunlarla uçmak isterse uçsun!..
Kepazeliğe bakın; bir bakan, diğer bakanlığın vermiş olduğu sertifikaları güvenli bulmadığını söylüyordu!.. O zaman yalnızca o uçaklar değil, tüm yolcu uçakları da tehlike altındaydı, çünkü tüm uçakların uçuş sertifikalarını aynı genel müdürlük veriyordu!..

42 helikoptere 690 milyon kira!..


Ayrıca Bakan Bey, “O uçaklara 30 yıllık bir pilot olarak güvenmediğini” söylüyordu.
Araştırıldı, bakıldı ve Pakdemirli ile kızkardeşi Betül Hanım’ın da ehliyetlerini aynı kurumdan, Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü’nden aldıkları ortaya çıktı, iyi mi!..
Bitmedi; muhterem bakanın “Vizontele” filmine gönderme yaparak alay ettiği, “Motor bölümüne kuşlar yuva yapmış” dediği THK uçaklarının ikisinin dün yaptıkları gösteri uçuşunu CHP Ankara Milletvekili Gamze Taşerer sosyal meyada paylaştı!..
Dahası da var, THK uçakları ile alay eden Bakan Bey’in geçen yıl Yunanistan’da yangın çıktığında söylediği sözleri de CHP İzmir Milletvekili Mehmet Ali Çelebi hatırlattı; şöyle demişti Pakdemirli:
-THK yangın söndürme uçakları İzmir’de Yunanistan yangınına yardım için hazır!..
Şaşırdınız mı? Açıkçası ben hiç şaşırmadım! Peki neden şaşırmadım dersiniz? Çünkü işin içinde neler döndüğü ortaya çıktı da ondan!..
Orman Bakanlığı, 20232’e kadar ödeme garantisi verdiği yangın söndürme ihalesinde iki şirketle anlaşmıştı. Üstelik bu şirketlerden birisi bir mimarlık şirketiydi!..
Helikopterlerin büyük bölümü eski Doğu Bloku ülkelerinden geldi... Yıllık 4 bin saat üzerinden anlaşma yapıldı. Türkçe’ye çevirecek olursak, yangın çıksa da çıkmasa da, uçaklar uçsa da uçmasa da bu şirketler paralarını alacak, fazladan uçarsa onun da parasını cebe indirecekti!.. Ne kadardı bu para acaba?
-42 helikopter için 690 milyon TL (eski parayla trilyon!)
Bu kafa ile biz daha çoook yanarız!..