AFAD'ın açıklamasına göre 6.8 büyüklüğündeki Sivrice depreminden sonra Elazığ, Malatya, Diyarbakır, Adıyaman ve Kahramanmaraş’ta incelenen 22 bin 991 binadan 496’sının yıkıldığı, 5 bin 401’inin ağır, 616’sının orta ve 7 bin 960’ının az hasarlı olarak tespit edildiği bildirildi.

Binalarda kullanılan inşaat kumu ve betonun kalitesizliği ise gündem oldu. Bir binanın sağlamlığını betonla birlikte belirleyen diğer önemli unsur ise inşaat çeliği. Kaliteli inşaat çeliği binaların dayanıklılığını sağlıyor.

Türkiye Çelik Üreticileri Birliği Derneği Genel Sekreteri Mehmet Veysel Yayan, Elazığ depremine farklı bir açıdan yaklaşarak binalardaki demir kalitesine dikkat çekiyor.

Düz inşaat demiri kullanılan enkazlardan biri. Fotoğraf: İHA

'ÇELİK İSKELET, BİNA ET'


Sozcu.com.tr’nin sorularını yanıtlayan Yayan, “Çeliği insan vücudundaki iskelet yapısı ve betonu iskeleti saran et gibi düşünürsek, bunlardan birinin yetersiz olmasının yol açacağı riskler daha iyi anlaşılabilir” diyor.

Yayan inşaatta kullanılacak bir demirin nasıl işlendiğinin çok önemli olduğunu anlatıyor. Yayan, yaptıkları tespite göre Elazığ’da yıkılan binalarda nervürlü demir (Betonun direncini artırmak amacıyla kullanılan çıkıntılı demir) çubuklar yerine düz çubuklar kullanıldığını bunun da yıkımda ciddi bir etkisi olduğunu anlatıyor.

Fotoğraf: İHA

'BETON ÇELİKLE UYUMLU OLMALI'


Yayan, “İnşaat çubuğu işçiliği yeterli seviyede olmalı. Tecrübesiz ustalar tarafından, özellikle kirişlerde bağlantıların doğru yapılmaması kritik. Çelik darbe yüküne maruz kalan yerlerde hayati önem taşımaktadır. Bu yönü ile betonun çelikle tam uyumu yeterli koruma açısından önem taşımaktadır” diyor.

'TÜRKİYE EUROCODE-2'YE GEÇTİ'


Avrupa Yapı Yönetmeliği’nin 2019 yılında Türkiye’de de yürürlüğe konduğunu anlatan Türkiye Çelik Üreticileri Birliği Derneği Genel Sekreteri Mehmet Veysel Yayan, “17 Ağustos Marmara depreminin ardından geçen 21 yıl zarfında atılan adımlardan en önemlisi, 2007 yılında revize edilen Türkiye bina deprem yönetmeliğinin, 1 yıllık geçiş süresi verildikten sonra Avrupa Yapı Yönetmeliği (EUROCODE-2) baz alınarak beton ve donatı çelik kalitelerini iyileştirmek suretiyle 2019 yılında yürürlüğe konulmuş olmasıdır” diye konuştu.

Yayan sözlerine şöyle devam etti:

2000’den sonra çıkan deprem yönetmeliği, binalarda kullanılacak demir ve çelikle akma ve çekme şartları itibarıyla yenilikler getirmiş ve buna göre binaların dayanıklılığı artırılmıştır. Keza nervürlü demir kullanımı da binalarda önemli koruma sağlamıştır.

'İRAN DEMİRİNE DİKKAT ÇEKTİ'


Son yıllarda İran’dan ithal edilen inşaat demirlerinin kalite sorunu olduğunu savunan Genel Sekreter, “Özellikle son yıllarda İran’dan yapılan inşaat demiri ithalatında kaliteden ziyade maliyet hesaplarının önem taşıdığı görülmektedir. Yeni inşaatlardan ziyade 2000 yılından önce yapılmış, ürün kalitesine riayet edilmemiş yeterli inşaat demiri kullanılmamış, kaliteli çimento harcı kullanılmamış, zemin etüdü yapılmamış binaların süratli bir şekilde gözden geçirilmesi gerekmektedir” ifadelerini kullandı.

Yayan sözlerini şöyle noktaladı: Bu yönü ile Elazığ depreminin küçük ölçekli bir ikaz olarak değerlendirilmesi ve İstanbul gibi deprem hattı üzerinde bulunan milyonlarca insanın yaşadığı bölgelerdeki tedbirlerin alınması sürecinin hızlandırılması hayati önem taşımaktadır.