Pandemi ile başlayan stok yapma eğilimi; gıda ve hızlı tüketim ürünleri sektöründe dengeleri değiştirdi. Her sektör gibi, hızlı tüketim ürünleri de şimdilerde yeni normalini arıyor.

Son 1 yıldır Nestlé Türkiye’nin CEO’luğunu yapan Ansgar Bornemann, bu dalgalı sularda yolunu bulmak için çok dikkatli karar aldığını söyledi. Bu süreçte lisanslı bir pilot olmasının da çok faydasını gördüğünü belirten Bornemann ile karantina sonrası beklenen gelişmeleri konuştuk.

- Normalleşme sonrası nasıl bir fotoğraf bekliyorsunuz?

‘Yeni normal’ fotoğrafında, tüketicilerin bugünkü gibi stoklama eğilimi göstermeyeceğini düşünüyorum. Yapılan araştırmalar, salgın döneminde oluşan e-ticaret hacminin yüzde 25’lik kısmını sadece yeni kullanıcıların oluşturduğunu gösteriyor. Bakkal ve market alışverişini adeta bir ritüel olarak yaşayan Türk halkı artan online alışveriş kanalı kullanımına devam edecektir.

BELİRSİZLİK SÜRÜYOR

- Türkiye’de sektörünüze dair büyüme öngörünüz nedir?

Salgın henüz sona ermedi ve bizi bekleyen belirsizlikler var. Net bir öngörüde bulunmak güç. Bu süreçte kahve, bebek ve evcil hayvan beslenmesi gibi oldukça iyi giden kategorilerimiz varken sütlü içecekler, su ve ev dışı tüketim gibi zorlanan kategorilerimiz de var. Salgının etkilerini aslen ikinci çeyrek sonuçlarında göreceğiz.

Ansgar Bornemann

Z kuşağı bile stok yaptı


- Paketli gıda stok eğilimiyle büyüdü. Peki önümüzdeki dönemde bunun nasıl etkileri olacağı öngörülüyor?

Salgının başlamasıyla tüketiciler ürün tedariğinde aksama yaşanmadığından emin oluncaya kadar ciddi bir stoklama eğilimi gösterdi. Hatta araştırmalar, bu konuda hiçbir yatkınlığı olmayan ve kendisinden önceki kuşakla alışveriş alışkanlıkları keskin farklar içeren Z kuşağının da ürün stoklama davranışını benimsediğini gösteriyor.

Elbette Covid-19’un etkilerinin azalmasından sonra stoklanan ürünler bitinceye kadar tüketicilerin temel hijyen ve gıda ürünlerine olan talebinde bir süreliğine düşüş yaşanabilir. Ancak bu çok kısa sürecektir.

Hepimiz bir dalganın üzerindeyiz


- Türkiye’de insanların ekonomik dönüşümlerdeki yüksek adaptasyon hızına hayranlık duyuyorum. Dalgalanma yaşansa da iş dünyası azmini koruyor, mücadeleden asla vazgeçmiyor.

- Şu anda tüm dünya, birlikte bir dalganın üzerinde gibiyiz. Hem evlerimizde hem iş yerlerimizde kriz yönetimi yapmak durumundayız.

- Dünyada 2025’e kadar ambalajların tamamının geri dönüştürülebilir veya tekrar kullanılabilir olması için taahhütte bulunduk. Türkiye’de bu hedefte % 91.6’ya ulaştık.

- Hayvansal gıda tüketimini minimize eden ve bitkisel ağırlıklı beslenen flexitarian (esnek vejeteryan) nüfus artıyor. Bu trend ile  etsiz burgeri geliştirdik ancak henüz Türkiye’de satışta değil. Özlem Ermiş BEYHAN / SÖZCÜ