Bu sene Ramazan Bayramı namazı camilerde kılınamayacak. Pandemi nedeniyle evlerde kılınacak bayram namazı için ise Diyanet namaz saatlerini yayınladı. İslamda büyük öneme sahip olan Ramazan Bayramı'nı namaz kılarak karşılayacak olan Ağrılıar ve Diyarbakırlılar da namazın tam olarak kaçta kılınacağını öğremek istiyor. Diyanet İşleri Başkanlığı'nın yayınladığı 2020 Diyarbakır, Ağrı bayram namazı saatini haberimizden görebilir, namaz hakkındaki detaylı bilgilere ulaşabilirsiniz.

DİYARBAKIR'DA BAYRAM NAMAZI SAAT KAÇTA?

Diyarbakır'da bayram namazı vakti belli oldu. Diyanet İşleri bu sene bayram namazının camilerde değil evlerde kılınacağını açıkladı. Diyarbakır'da bu sene 24 Mayıs'a denk gelen bayram namazı saat 05:35'te olacak.

AĞRI'DA BAYRAM NAMAZI SAATİ

Ağrı bayram namazı saati bu yıl 05:20 olarak açıklandı

TÜM İLLERİN BAYRAM NAMAZI SAATLERİ

DUHA NAMAZI NEDİR? KUŞLUK NAMAZI SAAT KAÇTA KILINIR?

Duha namazı aynı zamanda kuşluk namazı olarak da bilinir. Güneşin bir mızrak boyu yükselmesinden, yani Güneş doğduktan 45 dakika sonra başlar, öğle namazına 45 dakika kalıncaya kadar devam eder. Niteki bir hadîs-i Şerîfte: “Kuşluk namazı, deve yavrusunun ayakları sıcaktan kızdığı zamandır.” Buyurulur. (Müslim, Misâfirîn, 143)Duhâ (kuşluk) namazı dediğimiz nafile namaz bu andan itibaren kılınır. Zeval vaktine yarım saat kalıncaya kadar devam eder. İki veya dört veya sekiz veya on iki rek‘at kılınabilirse de, en faziletlisi sekiz rek‘at kılmaktır.

VACİP NAMAZLAR NELER?


Kılınmasının mutlaka gerekli olup olmadığı farz namaz kadar açık ve kesin olmayan namazlardır. Ramazan ve Kurban bayramı namazları ile Vitir namazı vacip namazlardır.

1. BAYRAM NAMAZLARI

Bayram namazı Hicretin ikinci yılında meşru kılınmıştır. Biri Ramazan Bayramında, diğeri Kurban Bayramında olmak üzere yılda iki defa bayram namazı kılınır. Cuma namazı ile yükümlü olanların bayram namazı kılmaları da vaciptir.

Bayram namazları Şafiî mezhebine göre sünnet-i müekkededir. Peygamberimiz (s.a.s.), Kurban ve Ramazan bayramı günlerinde ilk iş olarak bayram namazı kıldırmıştır.

2. VİTİR NAMAZI

Vitir namazı, üç rekâtlı bir namaz olup vakti, yatsı namazı kılındıktan sonra sabah namazına kadar olan süredir. Peygamberimiz (s.a.s.), şöyle buyurmuştur: “Allah Teala, beş vakit namazınıza bir namaz daha eklemiştir. Bilesiniz ki bu vitir namazıdır.” (Ahmed, II, 180) Şafiî mezhebine göre vitir namazı, sünnettir.



DİYARBAKIR TARİHÇESİ

Mezopotamya ile Anadolu medeniyetlerinin geçiş bölgesinde olan Diyarbakır’ın tarihi çok eski devirlere dayanmaktadır. Yontma taş ve Mezolitik devirlerde Diyarbakır ve çevresinde var olan mağaralardan burada yerleşim olduğu yapılan arkeolojik araştırmalar ile anlaşılmıştır. Eğil-Silvan yakınlarındaki Hassun Dicle Nehri ve kolları üzerinde Ergani yakınlarında Hilar mağaralarında bu çağdan kalma kalıntılar tespit edilmiştir. Şehrin 65 kilometre kuzeybatısında Ergani ilçesi yakınlarında yer alan Çayönü Tepesi kazılarında, dünyanın en eski köyü bulunmuştur. Çayönü'ndeki insanlar zamanla göçebelikten yerleşik köy yaşama, avcılık ve toplayıcılıktan besin üretimine geçmiştir.

Şehrin kent merkezinde, MÖ 3000 Hitit ve Hurri-Mittani egemenliği yaşanmıştır. MÖ 1260 yılına kadar egemenliklerini sürdüren Hurri-Mitaniler'den sonra sırasıyla Asurlular, Aramiler, Urartular, İskitler, Medler, Persler, Makedonyalılar, Selevkoslar, Partlar, Ermeniler, Romalılar, Sasaniler, Bizanslılar, Emeviler, Abbasiler, Hamdaniler, Mervaniler, Selçuklular, İnaloğulları, Artuklular, Eyyübiler, Moğollar, Akkoyunlular, Safeviler ve Osmanlılar Diyarbakır'a egemen olmuşlardır.

Asurlular döneminde şehir, bölge valilik merkezi olmuştur. Mîlâttan sonra bir ve ikinci asırlarda şehir ve bölgesi için Romalılar ve Partlar arasında savaşlar yapılmıştır. Romalılar'ın hakimiyetine geçen şehir Roma İmparatorluğu'nun yıkılması ile Bizans yönetime geçmiştir. Ömer döneminde islâm ordusu Diyarbakır'ı ve çevresini fethetmiştir. Halid bin Velid, Diyarbakır'a giren ilk İslam kumandanıdır. Diyarbakır böylece bir eyalet olarak İslâm devletine bağlandı.

869-899 yılları arasında Diyarbakır ve çevresinde Şeyhiler Hanedanı hüküm sürmüştür fakat Halîfe Mütazıd bu hakimiyete son vermiştir. Daha sonraki yıllarda Hamdânîler hâkim oldularsa da, 990 yılında bölgeye hâkim olan Mervaniler 1096 yılına kadar saltanat sürdü. Alparslan 1071 Malazgirt Meydan Muharebesi'nden bir sene önce Diyarbakır’a geldi. Mervânîler, Selçuklular'a tabi oldu. Melikşah'ın vefatından sonra Diyarbakır'da egemenlik Suriye Selçukluları'na geçti.

1095’te Türk emirlerinden Sadr’ın Amid valisiyken ölümü sonrasında kardeşi İnal şehre yönetici olmuş, İnal'ın kendi adıyla 1098 yılında İnaloğulları Beyliği'ni kurmasıyla bu beyliğin yönetiminde kalmıştır. 1142 yılından sonra da vezir Nisanoğlu Müeyyedüddin ve ardılları yarı bağımsız olarak Âmid şehrini yönettiler. Eyyubilere tabi olan Artuklu Beyliği'nin Hasankeyf Artuklu hükümdarı Nureddin Muhammed'in talebi üzerine Âmid şehri Selahaddin Eyyubi komutasındaki Eyyubi ve Artuklu kuvvetlerince 1183 yılında ele geçirildi. Selahaddin Eyyubi şehri Nureddin Muhammed'e bırakmış ve böylece şehir Hasankey Artukluları'nın başkenti olmuştur. 1232 yılına kadar Hasankeyf Artukluları'nın hakimiyetinde kalan yerleşim bu tarihte Eyyubiler tarafından ele geçirildi. 1241'de yılında Anadolu Selçuklu Devleti'nin denetiminde olan şehir, 1257-1259 yılları arasında Meyyafakirin Beyinin denetimine girdi. 1259’da İlhanlılar tarafından alınan şehir kendilerine tabi olan Anadolu Selçukluları'na geri verildi. Şehir, 1302 yılında İlhanlı hükümdarı tarafından Mardin Artukluları'na bırakıldı. 1394 yılına kadar Artuklu hakimiyetinde kaldı. Artuklular dönemlerinde kente önemli bir Türkmen kökenli nüfus yerleşimi olmuştur.



1394 yılında Timur tarafından yağmalanan yerleşim 1404 yılında Timur tarafından Akkoyunlular'a bırakıldı. Akkoyunlu devletinin kurulmasıyla da bir süre bu devlete başkentlik yaptı. Şehir, 1508'de Safeviler tarafından ele geçirildi.

1508-1515 yılları arasında Anadolu Beylikleri, Memlûkler Safevî devletleri arasında bu bölge için mücadele devam etti. Osmanlı hükümdarı Yavuz Sultan Selim, Diyarbakır Kuşatması'yla 10 Eylül 1515'te Bıyıklı Mehmet Paşa kumandasında Osmanlı egemenliğine kattı.

Diyarbakır, Osmanlılar döneminde önemli eyaletlerden birinin merkezi olmuş, doğuya sefer yapan orduların hareket üssü ve kışlağı görevini görmüştür. Osmanlı İmparatorluğu'nun son dönemlerinde özellikle I. Dünya Savaşı'nın yakın zamanlarında hastalık, yangın ve sefalet yüzünden büyük sıkıntı çeken Diyarbakır; Cumhuriyet devrinde büyük ve önemli imar, sosyal, kültürel ve ekonomik hareketler yaşamıştır. 1950'lerden sonra yeni şehir kurulmuş; yollar, hastaneler, okullar ve modern yapılarla gün geçtikçe büyümüş ve gelişmiştir. Yeni şehir kara, hava ve demir yollarıyla Türkiye'nin dört bir yanına bağlanmış önemli merkezlerden biri haline gelmiştir.

DİYARBAKIR NÜFUSU

Güncel Nüfus Değerleri (TÜİK 4 Şubat 2020 verileri)

Diyarbakır İl Nüfusu: 1.756.353'dür (2019 sonu). İlin yüzölçümü 15.168 km2'dir. İlde km2'ye 116 kişi düşmektedir. (Yoğunluğun en fazla olduğu ilçe: 923 kişi ile Bağlar’dır)

İlde yıllık nüfus artış oranı % 1,38 olmuştur. Nüfusu en çok artan ilçe: Bağlar Kayapınar (% 5,24) Nüfusu en çok azalan ilçe: Sur (-%5,52)

4 Şubat 2020 TÜİK verilerine göre 17 İlçe ve belediye, bu belediyelerde toplam 1.047 mahalle bulunmaktadır.

Diyarbakır Ulu Camii: Şehrin merkezinde yer alır. Yapım tarihi kesin olarak bilinmemektedir. M.S.639 yılında Müslümanlar tarafından Diyarbakır feth edilmiş ve kentin en büyük kilisesi olan Mar Toma Kilisesi’nin camiye çevrilmesi ile oluşturulmuştur. Anadolu’nun en eski camilerindendir. Müslümanlar tarafından 5. Harem-i Şerif (Mukaddes Mabed) olarak bilinir. 1091 yılında esaslı bir onarım geçirmiştir. Plan itibariyle Şam Emeviye Cami’nin Anadolu’ya yansıması olarak yorumlanır. Camiye Diyarbakır’da hüküm sürmüş bütün devletler büyük önem vermiş ve onarmışlardır. Büyük Selçuklu Hükümdarı Melikşah, İnal ve Nisanoğulları, Anadolu Selçuklu Hükümdarı Gıyaseddin Keyhüsrev, Artuklular, Akkoyunlu Hükümdarı Uzun Hasan ve Osmanlı Padişahlarından bir çoğuna ait kitabe ve fermanlar Camiinin muhtelif yerlerinde görülmektedir.