TPAO ve BOTAŞ da özelleştirilme sürecine girdi...


Tarih 12 Ağustos 2020... CNN Türk’e çıkan Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak şu cümleleri kurdu: “Türkiye milli bağımsızlık mücadelesi yürütüyor. Ekonomik anlamda bir milli bağımsızlık modeli ortaya koyduk. Türkiye ekonomi modelini değiştirdi, artık eski modelden çıkıyor. Benim derdim ekonominin kırılganlıkları noktasında daha güçlü rekabet edebilir olması, istihdamı ve üretimi önceliklemesi...”

Tarih 23 Ağustos 2020...

Petrol Mühendisi, CHP Enerji Komisyonu Başkanı Necdet Pamir’le yaptığım röportajda şu uyarısı çarpıcıydı: “... Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı (TPAO) ve BOTAŞ, Varlık Fonu’na bağlandı. Özelleştirilmesi için görüşmeler sürdürülmekte; buna karşın izlenen politikanın adı ‘Milli Petrol ve Maden Politikası’ olarak pazarlanmakta. Yarın TPAO özelleştirilirse, bu sahalar ve eldeki Doğu Akdeniz dahil ruhsatlar, kimin kontrolüne geçecektir?”

İki gün sonra...

Tarih 25 Ağustos 2020...

Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, NTV’de katıldığı canlı yayında gündeme dair açıklamalar yaptı. Albayrak ‘hakikati’ dile getirdi: “... Bu son süreç TPAO ve BOTAŞ’ı farklı bir lige çıkaracak. Bu keşiflerle birlikte bu iki şirketin halka arz sürecinin önü açılacak...

Berat Albayrak


Tarih 10 Ekim 2016...

Anadolu Ajansı’nda İbrahim Yıldız/Zeynep Aykıl imzalı haberi okuyalım:  “Türkiye, özelleştirme programı kapsamında gelecek yıldan itibaren halka arz yöntemine ağırlık verecek.”

Yani...

TPAO ve BOTAŞ, halka arz yöntemi kullanılarak özelleştirilecek!

Halk arz, hisse senetlerini satışa çıkardığını ilan eden bir şirketin tüm yatırımcılara hissedar olma yolunu açması faaliyeti.

Peki...

Bakan Albayrak’ın ‘Ekonomik anlamda bir milli bağımsızlık modeli ortaya koyduk... Türkiye ekonomi modelini değiştirdi, artık eski modelden çıkıyor” açıklaması ne oldu?

Değişen ne? Hiçbir şey! Neoliberal politikalara devam...

Önemli bir rapora uzanalım...

Varlık Fonu’na neden devredildi?


Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği’nin (TMMOB) Eylül 2017 tarihli raporu...

10 Aralık 1954 tarihinde petrol endüstrisinin bütün alanlarında faaliyet gösteren ‘Milli Petrol Şirketi’ özelliklerine sahip olarak Türkiye Petrolleri kuruldu. 9 Kasım 1984’te de TPAO, bir “İktisadi Devlet Teşekkülü” haline geldi.

Yani... Kamu oldu!

1985 yılında 1984 yılı değerleri ile ABD dışında dünyanın en büyük şirketleri arasında 63’üncü sırada yerini aldı.

Türkiye’de bugüne kadar keşfedilen 145 ham petrol sahasından 81 adedi ve 80 doğalgaz sahasının 33’ü TPAO tarafından keşfedildi.

Türkiye Petrolleri 2010-2016 arasında devlete 7 Milyar dolar katkıda bulundu.

Neoliberal politikaların etkisiyle TPAO’nun özelleştirilme süreci 1980’lerin sonlarına doğru başladı...

Can alıcı vuruş 2013 yılında gerçekleşti... AKP iktidarı döneminde yürürlüğe sokulan 6491 sayılı Petrol Kanunu’nda yapılan değişiklikler ile TPAO’nun devlet adına petrol arama ve üretim faaliyetlerinde bulunan bir kuruluş olduğu kanundan çıkarıldı... Bundan kaynaklanan kamu yararına yönelik önemli ayrıcalıkları da kaldırılarak özelleştirilmesinin önü açıldı.

Ve... 5 Şubat 2017 tarihinde Bakanlar Kurulu Kararı ile hisselerinin tamamı hazineye ait olan TPAO, Varlık Fonu’na aktarıldı!

Yabancı kuruluşlara devredilecek!


Varlık Fonu neden önemli? 26 Ağustos 2016 tarihinde Başbakanlık’a bağlı bazı şirketleri yönetmek için kanunla kuruldu. Şirketin kuruluş amacı AKP hükümeti tarafından, “Yurt içinde kamuya ait olan varlıkları ekonomiye kazandırmak... Dış kaynak temin etmek, stratejik, büyük ölçekli yatırımlara iştirak etmek için Türkiye Varlık Fonu ve bu fona bağlı alt fonları kurmak ve yönetmek...” olarak açıklandı. 10 Temmuz 2018 tarihinde de Cumhurbaşkanlığı’na bağlandı.

Yani...

Türkiye Varlık Fonu Yasası dikkatlice incelendiğinde bu fona devredilen şirketlerdeki kamu paylarının rahatlıkla satılabileceği... Bu kurumların gelir ve giderlerinin her türlü denetimden uzak ve istenilen her kesim ve zümreye aktarılabileceği, varlıklarının istenildiği şekilde rehin ve ipotek verilebileceği görülüyor.

TMMOB’un raporundaki can alıcı bölüm şu:

“TPAO’nun yılda 1.8 milyon ton üretim yapan 80 civarındaki ham petrol sahası... Yılda 248 milyon metreküp doğal gaz üreten yaklaşık 40 sahası veya diğer tüm varlıkları ya doğrudan özelleştirilecek ya da alınacak kredi karşılığında bu varlıkları önce rehin ve ipotek edilecek... Sonra alınan borçlar karşılığında yabancı kredi kuruluşlarına devredilebilecek.

Soru şu: “Karadeniz’de 320 milyar metreküp doğalgaz bulundu” müjdesi TPAO’nun özelleştirilmesine zemin hazırlamak için mi açıklandı?