Türkiye’de ücretlerin Avrupa ülkelerine göre düşük olduğu yazılır durur. Konu bazen öğretmen maaşları, bazen emekli aylıklarıdır. En çok yapılanı ise Türkiye’deki asgari ücretle AB üyesi ülkelerindeki asgari ücretleri kıyaslayıp, bizim çok düşük ücretlerle çalıştığımızı söylemektir. Asgari ücret, işçi işveren ve hükümet temsilcilerinden oluşan bir “Asgari Ücret Komisyonu” tarafından belirlenir.

Oyunun kuralına göre, açışta işçi temsilcisi çok yüksek, işveren temsilcisi çok düşük önerilerde bulunur. Pek tabii taraflar anlaşamaz. Bu anlaşmazlık bir, iki ay sürer. Sözde hükümet (Sanki kendisi de aynı zamanda bir işveren değilmiş gibi) anlaşamayan tarafların arasına girer ve “arayı bulmaya” çalışır ama bulamaz. Kamuoyu yeterince oluşunca kâdir-i mutlak “büyük devlet büyüğü” konuşur.

Artık bir rakam belirleme zamanı gelmiştir. Asgari ücret, hükümet ve işveren temsilcilerinin mutabakatı, işçi temsilcisinin “muhalefeti” ile belirlenir.

Karar çıkmadan önce işçi temsilcisi öfkeyle masadan kalkar. Bu suretle işçi haklarını son nefesine kadar savunmuş olur. Taraflar gazetecilere beyanatlar verir. Perde iner.

ASGARİ ÜCRET VE KİŞİ BAŞINA MİLLİ GELİR

Bir ülkedeki asgari ücret, o ülkenin kişi başına milli geliri ile doğrudan bağlantılıdır. Mesela AB ülkeleri arasında en yüksek asgari ücret aylık 2143 Euro ile Lüksemburg’tadır. Bu ülkede kişi başına milli gelir de yıllık 100 bin Euro’dur. Türkiye’de ise asgari ücret 448, kişi başına yıllık milli gelir 8400 Euro’dur. Demek ki;  Lüksemburg’ta kişi başına milli gelir Türkiye’nin 11.9 katı iken asgari ücret sadece 4.76 katıdır.

Yani milli gelirine göre düzeltilirse Türkiye’deki asgari ücret Lüksemburg’dan %150 yüksektir. Komşumuz Yunanistan’da asgari ücret 758 Euro, kişi başına milli gelir 18.545 Euro’dur. Demek ki;  Yunanistan’da asgari ücret, Türkiye’nin 1.68 katıyken, milli geliri Türkiye’nin 2.2 katıdır.

Yani Türkiye’de asgari ücret (kişi başına milli gelir farkı göz önünde tutulunca) Yunanistan’dan %31 yüksektir. Kişi başına milli geliri 48 bin Euro olan Almanya ve kişi başına milli geliri 8300 Euro olan Bulgaristan için benzer hesaplar yapılırsa, Türkiye’deki asgari ücretin, Almanya’dan %62, Bulgaristan’dan ise %45 yüksek olduğu sonucu çıkar.

MİLLİ GELİR ARTMADAN ASGARİ ÜCRET ARTAMAZ

Hesaplar, IMF’nin 2018 listesine göre kambiyo kurları üzerinden yapılmıştır. Satın alma gücü paritesi ile başka bir listeden yapılsa farklar azalır. Ama Türkiye’deki asgari ücretin, izafi olarak yüksek olduğu gerçeği değişmez.

Bu sonuç, niçin Türkiye’de “yapısal cari açık ve yapışkan enflasyon” olduğunun kök sebebini açıkça göstermektedir.

AKP iktidarının nepotizmi, acımasız ziyankârlığı, fütursuz savurganlığı ve ulusal kaynakları gösteriş uğruna heba etmesi beni de çileden çıkarmaktadır. Ama bunun böyle olması, hiçbirimize somut gerçekleri görmezlikten gelip popülist iktisatçılık yapma hakkı vermez.

Son söz: Önce anla, sonra karşı çık.