ABD’nin kısa süre içinde Türkiye’ye, Rusya’dan aldığı S-400 füzeleri nedeniyle yaptırım uygulayacağı açıklandı.

Seçimi kaybeden Başkan Trump, imzalayacak ve yürürlüğe girecek. Yine de en son suçlanması gereken kişi Trump... Başka seçeneği yok! Orası muz cumhuriyeti değil ki; tek başına karar alsın. İstediğini affetsin, istediğini cezalandırsın.

Zira 21 Ocak’ta koltuğa yeni Başkan Joe Biden oturunca yaptırımları imzalayıp yürürlüğe koyacaktı. Belki Trump, daha insaflı davranır... Joe Biden’ın yaptırımları seçip imzalamasından evladır.

★★★

Bu hikayenin neredeyse 2 yıllık geçmişi var. Rusya’nın eline 2.5 milyar dolar saydık. Füzeleri aldık. Amerika’nın hiç hoşuna gitmedi.

“Yıllardır müttefikiz, sen benim en büyük düşmanımla işbirliği yaparsan sonuçlarına katlanırsın” dedi. CAATSA’yı uygulamaya sokacağını söyledi.

★★★

CAATSA’nın Türkçe meali; Amerika’nın düşmanlarıyla yaptırım yoluyla mücadele yasası... Bir anda düşman ilan edilmek bu kadar kolay mı? Hiç yok mu eski güzel günlerin hatırı?

Biraz daha açarsak; “Batıdan borç aldığınız paralarla karnınızı doyuruyorsunuz. Yine de bizim düşmanımız Rusya’dan S-400 füzelerini alıyorsunuz” anlamında...

★★★

Piyasa, özellikle de dolar/TL kuru S-400 konusundaki gelişmelere çok duyarlı. CAATSA direkt ülkelerin ekonomilerini çökertmeyi hedefliyor.

İşte Amerika burada çok yanılıyor. Hangi ekonomiyi çökerteceksin ki? Amerika’nın geçeceği o yolları zaten biz asfaltladık. Onlar gelene kadar biz ekonomiyi çoktan çökerttik. Düşmanlarımıza fırsat vermedik!

★★★

Yaptırım yasası Başkan’a yani Trump’a 12 maddelik bir paket sunuyor. İlk etapta bunların 5 tanesini seç, beğen, al, Türkiye’ye uygula diyecek.

Çok ağır ambargolar söz konusu... Bizim beklentimiz hafiflerinin yürürlüğe konulması. Zaten ekonomimiz sallantıda... Ağırları uygularlarsa batırırlar anında...

★★★

Dolar işlemleri yasaklanıyor. Para transferi dahi yapılamıyor. Bankacılık işlemleri durduruluyor. Amerika tüm ticareti kesiyor. Kimse borç vermiyor.

Amerikan şirketlerinden bırak malı, hammadde bile alamıyorsun. Şirketleriyle çalışamıyorsun. Üretim duruyor. Türk Lirası kabul eden ülke bulursan, hammaddeyi alırsın oradan...

★★★

Diğer yandan, vize vermemek, adı açıklanan birkaç yöneticinin Amerikan tahvilleri almasını yasaklamak, Amerika’daki mal varlığını dondurmak gibi pek de önemli olmayan yaptırımlar da mevzu bahis... En ağır yaptırım hangisi derseniz, mal varlıklarını açıklamak galiba!

Peki, bugünlerin geleceği belli değil miydi? Sahi önceliğimiz neydi? Halkımızın karnını doyurmak mı? Kullanamayacağımız silahlara milyarlarca dolar ödeme yapmak mı?

Bu silahları kurup fişe takarsan hafiflerden ağırlara doğru gidecek yaptırımlar. Yani kabadayılığımız buraya kadar!