İslamcı yazar Abdurrahman Dilipak, iktidar partisi “AKP’nin karnabaharı” sayılır. AKP Genel Başkanı Erdoğan için “Hilafet Erdoğan’ın hakkıdır” diye yazacak kadar partiye ve liderine yakın, sevgi doludur. Karnabahar, biliyorsunuz, etli ve tanecikli beyaz renk çiçekleri birbiriyle iç içe geçmiş olarak duran ve bu haliyle gerçekten insan karnına benzeyen şifalı bitkidir.

Dilipak’ın yazıları!

AKP için şifadır.

Faydalı olsun, şifa versin diye Erdoğan’ı, parti kurmaylarını uyaran, yanlışlıklardan korumak için öz eleştiri yapan, onların halktan ve davadan kopmamaları için kalem oynatan bir yazardır.

Dilipak!

Çok şifalı yazı yazdı.

Şifalı konuşmalar yaptı.

Eski günlerini bilirim.

Halk gibi giyinirdi.

★★★

Bir yazısını hatırlıyorum, internet ortamında da var, bulup okuyabilirsiniz. AKP’nin iktidara hazırlandığı ilk yıllardı. ABD, İngiltere ve İsrail, AKP kurucuları  Erdoğan’ı,  Gül’ü, Arınç’ı ve diğerlerini destekliyor arka çıkıyorlardı.

Dilipak uyarmıştı.

Dedi ki:

Sizi (AKP’yi) iktidara taşıyalım. Sorun çıkaracakları saf dışı edelim. Finansal destekleri getirelim dediler. Bunlara karşılık AK Parti’den 3 şeyin sözü alındı: 1- İsrail’in güvenliğini artıracaksınız, önündeki engelleri kaldıracaksınız. 2- Büyük Ortadoğu Projesi yani sınırların değişmesini destekleyeceksiniz. 3- İslam’ın yeniden yorumlanmasında bize yardımcı olacaksınız.”

Dilipak!

Şifalı karnabahar!

AKP’ye sürekli şifa diliyor.

AKP’nin papatyaları” başlıklı bir yeni yazı yazmış ve tarihe şöyle not düşmüş:

  “ANAP’ı o ‘Papatyalar’, o ‘Lale Devri çocukları’ bitirdi. AK Partiyi de, bu Erguvani AKP’nin ‘Papatyaları (!?) bitirecek bu gidişle...  AK Parti içindeki AKP’liler konuşuyor, AK Partililer susuyor. AKP’liler terfi etti zenginleşti, itibar sahibi oldular. Kaymağı onlar yiyor, parayı onlar veriyor. Camiye, okula, yurda parayı veren de onlar.  Eee, parayı veren düdüğü çalıyor. Kem alat ile kemalat olmuyor. Haram para ile hayır olmayacağı gibi... AK Parti içindeki AKP’liler, FETÖ’nün zihniyet ikizi gibi davranıyorlar. Hem uluslararası fonlarla destekleniyorlar hem de kamu fonlarını kullanıyorlar. Malum ‘Yeşil Sermaye’ de bunlara sponsor olabiliyor. Koç kadar, Sabancı kadar, Eczacıbaşı kadar bizim “Yeşil sermaye” davasına sadakat gösterip, bu fahişelere ve onların türevlerine karşı seslerini yükseltebilecekler mi? Konfeksiyoncu, gıda zinciri, finans kuruluşu, ses ver Türkiye! Ne bekliyorsunuz!”

★★★

İşte böyle!

AKP gemisinde kavga.

Karnabaharlar ile papatyalar birbirine girdi.  Abdurrahman Dilipak, onlara “F.....” diyecek kadar ağzını bozmuş, parti önde gelenleri ise “Edepsiz Abdurrahman.... Barbar Abdurrahman... Ağzı bozuk Abdurrahman... Kurucu iradeyi yargılamak senin ne haddine....” diyerek köpürüp kızıyorlar.

Dilipak’a dava açacaklar(!)

AKP gemisinde!

Her gün yeni bir kavga!

İki AKP’li eski Sağlık Bakanı  Mehmet Müezzinoğlu ile Recep Akdağ da birbirine girdi. Amerikan ilaç şirketi Türkiye’deki satışlarını artırmak için AKP’li bakanların görev yıllarını da kapsayan zaman dilimi içinde rüşvet vermiş. Şirket ABD yasalarına göre mahkum oldu, ama “Türkiye’de rüşveti Sağlık Bakanlığı’nda kime, kimlere, ne zaman, nerede, hangi yol ve yöntemle yedirdiği” gizli kaldı. Eski AKP’li Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, “Rüşvet iddiaları araştırılsın” diyor öbür eski AKP’li Sağlık Bakanı Recep Akdağ ise “Beni töhmet altında bırakmak istiyorlar” diye cevap veriyor.

Rüşveti kim yedi?

Nerede yedi?

Nasıl yedi?

Yetiş Abdurrahman!