Koronavirüs salgını insanlık için büyük tehdit ve küresel kâbus oldu!

Ülkemizin binbir sorunu olduğu halde, hepsini bir yana bırakıp, günlerdir bu virüsü konuşuyoruz.

Başa gelen belâyı elbette atlatacağız ama bu biraz zor olacağa benziyor!

Ben kendi hesabıma, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın virüs salgını konusunda vatandaşları her an, adım adım bilgilendirmesinden memnunum. Böylece vatandaş olayın ciddiyetini anladı, birçok kişi önlemler aldı.

Bakan Koca, elinden geleni yaptı ama eleştirenler de var. Tabii ki buna da saygı duymak gerekir.

★★★

Koronavirüsü artık herkes tanıdı. Dünyayı altüst eden büyük bir tehlike! Beyaz Saray bile alarma geçti, ABD Başkanı Trump “Ulusal acil durum” ilan etti.

Salgın “Pandemik” bir hal aldı. (Pandemik, aynı zamanda birçok ülkede görülen salgın hastalık demektir.)

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca ilk günden beri salgının gidişatını halka net olarak açıklıyor, alınması gereken önlemleri anlatıyor.

Pandemik olaylarda en kötü şey paniktir. Panik, insanların aklını başından alır, toplumu mahveder.

Sağlık Bakanı’nın çabaları böyle bir paniği büyük oranda engelledi. Evet, ülkede büyük bir korku var ama önemli bir panik havası yok.

Korku doğal bir insani duygudur, normal karşılamak gerekir.

İki muhalefet partisi CHP ve İYİ Parti sözcülerinin Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’yı “Hakkını teslim etmemiz lâzım” diye övmeleri dikkat çekicidir.

★★★

Çin’de başlayan koronavirüs salgını orada kontrol alına alındı, şimdi salgının merkez üssü Avrupa oldu...

Başta İtalya olmak üzere tüm Avrupa ülkeleri kâbus yaşıyor.

Salgının başlangıç yeri olan Çin’de yetkililer, virüsün ülkelerine bir Amerikan askeri tarafından getirildiğini iddia ediyor.

İddiaya göre, 18-27 Ekim 2019’da Dünya Askeri Oyunları için Wuhan kentine gelen ABD askerleri içinden bir er, belirsiz bir enfeksiyon nedeniyle hastaneye kaldırılmış ve koronavirüs hastalığının başlangıcı bu olmuş!

İddialar çok! Koronavirüsün biyolojik savaş için laboratuvar ortamında üretilmiş olduğunu söyleyenler de var ama ben bu iddiaların doğru olduğuna hiç inanmıyorum.

Bu kara günler geçecek. Belki de delip geçecek ama mutlaka geçecek! Hasta olmamaya bakalım!

“Herkese terörist dersek”


Uygar dünyada sürekli irtifa kaybediyoruz. Artık hiçbir Batı ülkesi Türkiye’ye “Demokratik bir ülke” olarak bakmıyor.

Batı dünyası bir yandan koronavirüs ile uğraşırken, bir yandan da hukuk, özgürlükler ve tutuklanan gazeteciler konusunda ülkemizi uyarmayı ihmal etmiyor. Dünya Kadınlar Günü’nde, kadın gazeteci Hülya Kılınç’ın hapiste tutulması Avrupalı gazetecileri şaşırttı.

Avrupa Parlamentosu’nun yeni Türkiye Raportörü Nacho Sanches Amor:

“Türkiye’de tutuklu ve hükümlü çok sayıda gazeteci var. Türkiye’de terörizm tanımı çok geniş biçimde yapılıyor. Eğer herkese terörist dersek, belki de hiç kimse terörist değildir. Herkese terörist deyince, gerçek teröristleri aklamış oluruz. Türkiye Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin kararlarına mutlaka uymalı” diyor.

TEBESSÜM

Affetmeye hakkı var mı?


Eski dönemde bir kadın kendisine tecavüz ettiği için hapse atılan adamın serbest bırakıldığını duyunca çok öfkelenir. Karakola koşarak:

“Irz düşmanı niye serbest kaldı?” diye sorar. Zaptiye:

“Af çıktı hanım” der.

“Af mı çıktı, kim çıkarttı affı?”

“Padişah efendimiz çıkarttı.”

Kadın daha da kızarak bağırır:

“Irzına geçilip hayatı kararan benim, affeden padişah... Nasıl oluyor bu? Padişah çok merhametliyse, benim ırzıma geçeni değil, kendi ırzına geçeni affetsin!”

GÜNÜN SÖZÜ


Bilinmeyen şeyler insana her yaşta ister istemez korku verir!