Başkentgaz, 2016 yılının Şubat ayında “Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı” statüsüne geçirilerek vergi muafiyeti kazandı. Avukat Mehmet Gün, şirketin Türk Kızılayı’na yaptığı 8 milyon dolarlık bağışın “rüşvetin belgesi” olduğunu iddia ediyor.

Başkentgaz’ın Kızılay’a verdiği 8 milyon doların “sadakat yemini”  olduğuna kanaat getirdim!

Kızılay dediysem, nihai adresin Ensar Vakfı üzerinden Manhattan’da öğrenci yurdu inşa eden TURKEN Vakfı olduğunu artık herkes öğrenmiştir.

Önce şirketin adını tam yazalım tam çünkü “bağışa” itiraz buradan geliyor:

Başkent Doğalgaz Dağıtım Gayri Menkul Yatırım Ortaklığı...

★★★

2015 yılında kurulan “Daha İyi Yargı Derneği” Başkanı, Türkonfed Başkan Yardımcısı ve Tüsiad Denetleme Kurulu Üyesi Avukat Mehmet Gün, Vergi Uzmanı Dr. Ozan Bingöl’ün araştırmasına dikkat çekerek “Bu şirket kurulurken vergi muafiyeti verilmiş” diyor ve konunun “rüşvet” boyutuna dikkat çekiyor.

Ankara’nın doğalgaz dağıtım lisansı, 2013 yılında açılan ihalede 1 milyar 62 milyon bedelle Torunlar Gıda şirketine devredilmişti.

Bingöl’e bağış yapan Başkentgaz’ın 2016 Şubat’ında “gayrimenkul yatırım ortaklığı” (GYO) statüsüne dönüştüğünü hatırlatıyor.

Böylelikle 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 5’inci maddesi 1 no’lu fıkrasının (d) bendi uyarınca, “Gayrimenkul yatırım ortaklıklarının kazançları kurumlar vergisinden istisnadır” hükmüne dikkat çekiyor.

Sadece gayrimenkule dayalı portföy işletmeciliği yapan şirketler GYO olabilirken, doğalgaz dağıtım şirketi nasıl bu statüye sahip olabilmiş diye sorabiliriz.

★★★

Mehmet Gün, “Kızılay tüzüğünde; yapılan bağışı devretme, satma, aracılık etme hakkı bulunmuyor” diyor ve ekliyor:

Ticaret şirketinin hayır yapması varlık sebebine aykırıdır. Şirket kendisine verilen imtiyazla kamusal doğalgaz işi yapıyor. Bütün işleri yürütmenin kararına bağlı. Mehmet Torun (Başkentgaz Yönetim Kurulu Başkanı) hayır yapacaksa, kendi yapsın. Bir şirket hissedarlarından önce alacaklılarına ve müşterilerine aittir.

Gün, “Bu bağış rüşvete girer, tüm taraflar sorumludur” saptamasını Türk Ceza Kanunu 252. Maddesi hükümlerine dayandırıyor:

★★★

- Görevinin ifasıyla ilgili bir işi yapması veya yapmaması için, doğrudan veya aracılar vasıtasıyla, bir kamu görevlisine veya göstereceği bir başka kişiye menfaat sağlayan kişi, 4 yıldan 12 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

- Görevinin ifasıyla ilgili bir iş yapması veya yapmaması için doğrudan veya aracılar vasıtasıyla, kendisine veya göstereceği bir başka kişiye menfaat sağlayan kamu görevlisi de birinci fıkrada belirtilen ceza ile cezalandırılır.

- Rüşvet ilişkisinde dolaylı olarak kendisine menfaat sağlanan üçüncü kişi veya tüzel kişinin menfaati kabul eden yetkilisi, kamu görevlisi sıfatını taşıyıp taşımadığına bakılmaksızın, müşterek fail olarak cezalandırılır.

★★★

Başkentgaz’ın, 15 Temmuz 2016’dan sonra hayırseverlik katsayısı artıyor.

Kamuoyuna yaptığı açıklamada bu tutumunun altını çiziyor:

15 Temmuz hain darbesinin ardından milletçe kenetlendiğimiz bir süreç yaşanmıştır.

Şehit ailelerine verilmek üzere Kızılay aracılığı ile 16 daire, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na ödenerek 28 adet daire satın alıyorlar.

Amerika’da öğrencilerin barınma ihtiyacının karşılanması için de 29 Aralık 2017 tarihli şartlı bağış yapıyorlar.

Kerem Kınık 2016 yılında Kızılay Yönetim Kurulu Başkanlığı’na atandı.

Kızılay’ın 2015 yılı geliri 568 milyon 460 bin 619 TL; 2018’de 4 milyar 581 milyon 246 bin TL’ye çıkıyor.

Başkentgaz 8 milyon dolar (47 milyon 876 bin 200 TL) bağışladığı 2017 yılı geliri ise 3 milyar 150 milyon 233 bin 697 TL’ye ulaşıyor.

Türkiye’deki şirketlere 20 milyar lira destek


Hüsnü Özyeğin için “seri bankacı” demek yanlış olmaz.

Amsterdam’ın görkemli konser binası Het Concert Gebouw’da, yurtdışına açılan ikinci bankası Credit Europe Bank N.V’nin 25’inci yıl kutlama davetinde, anılara gitti...

1987 yılında Fiba Grubu ile birlikte Finansbank’ı kurdum. Bundan 3 yıl sonra ilk mali yatırımımı İsviçre’ye yaptım. 1994 yılına geldiğimizde; Rusya ve Hollanda’da bankalarımız vardı” diyor Özyeğin...



1974-1987 yılları arasında Çukurova Grubu bankalarının kaptan köşkünde oturan Özyeğin’in kurduğu Hollanda merkezli Credit Europe Bank, Dubai ve Romanya’nın da aralarında olduğu 10 ülkeye yayıldı.

Türkiye’de bankacılık faaliyeti ise 2010 yılında açtığı Fiba Banka ile devam ediyor...

Davetin ev sahibi Fiba Grubu Yönetim Kurulu Başkanlığı’nı devrettiği oğlu Murat Özyeğin’di...

Türkiye’nin Hollanda Büyükelçisi Şaban Dişli de oralardaydı...

Concert Gebouw’daki Fazıl Say konseri öncesi verilen davete, Hollanda’da faaliyet gösteren 100 kadar Türk şirketinden katılımlar da vardı.

Say’ın konserini izlemeye gelen 2 bin 500 biletli sanatseverin, yalnızca 220’si Özyeğin’in davetlileriydi.

★★★

Özyeğin 1987 yılında kurduğu Finansbank hisselerini (yüzde 46) 19 yıl sonra, Yunanistan bankası NBG’ye sattığında, bankanın piyasa değeri 6 milyar dolardı.

Bu 2.8 milyar dolarlık hisse satışı, 2006 yılında Türkiye’de gerçekleşen en büyük yabancı sermaye yatırımıydı.

Finansbank, 2015’te NBG tüm hisselerini QNB Bank’a 2.9 milyar dolara satılmasıyla o yılın da en büyük yabancı sermaye yatırımını çekti.

Türkiye’de ekonomi dengelerinin tahmininden hızlı iyileştiğini söyleyen Murat Özyeğin “Hedefimiz Türkiye’de yerli-yabancı doğrudan sermaye yatırımlarını artırmak olmalı” diyor...

Credit Europe Bank N.V, 2019 yılı itibarıyla Türkiye’deki şirketlere toplam 5 milyar lira kurumsal kredi ve proje, 15 lira da dış ticaret finansmanı sağladı.