24 Kasım 1934 tarihli Ayasofya Kararnamesi’ndeki “K. Atatürk” imzasının aynısı 26 Kasım 1934 tarihli 5 ayrı kararnamede daha var.

Türkiye’de “tarih” son yıllarda hiç olmadığı kadar çok siyasete alet ediliyor. Güncel siyaset, hatta gündem değiştirmeye yönelik geçici siyasi söylemler bile “tarihle” meşrulaştırılmaya çalışılıyor. Son olarak Ayasofya tartışmasında bazı kişilerin (ki aralarında tarihçiler ve gazeteciler de var) Ayasofya’yı müzeye dönüştüren, 24 Kasım 1934 tarihli Bakanlar Kurulu Kararnamesi’ndeki Atatürk imzasının “sahte” olduğunu iddia ettiklerine tanık olduk. İşte bu gün bu iddiaya resmi belgelerle cevap vereceğim.

[caption id="attachment_5887205" align="alignnone" width="600"] 24 Kasım 1934 tarihli Ayasofya Kararnamesi’ndeki Atatürk imzası. Atatürk soyadıyla resmi belgeye attığı ilk imza. K ve t’nin üzerinden uzanan iki çizgi var, klasik imzasının aksine Atatürk’ün A’sı büyük.[/caption]

SOYADI KANUNU VE ATATÜRK SOYADI

21 Haziran 1934’te 2525 sayılı “Soyadı Kanunu” çıktı. Soyadı Kanunu 2 Temmuz 1934’te, 2741 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe girdi. Soyadı Kanunu’nun 2.maddesinde “Söyleyişte, yazışta, imzada öz ad önde, soyadı sonda kullanılır” deniliyordu. Soyadı Kanunu’nun Resmi Gazete’de yayınlandığı 2 Temmuz 1934’ten sonra herkes resmi evraklara soyadıyla imza atacaktı. Cumhurbaşkanı Atatürk de buna dâhildi. Yurttaşlar, soyadı alırken ayrıca özel kanun çıkarılmamış, alınan soyadlarını nüfus müdürlüklerine kaydettirmeleri yeterli görülmüştü. Atatürk’e, 24 Kasım 1934 tarihli ve 2587 sayılı bir kanunla Meclis tarafından soyadı verilmesinin nedeni kanun görüşmelerindeki ifadeyle “ona duyulan derin saygı ve sevgi”dir.

Ayasofya Kararnamesi’nin tarihi 24 Kasım 1934’tür. Yani, 2 Temmuz 1934’te Resmi Gazete’de yayınlanan Soyadı Kanunu’na göre soyadı alan herkes gibi Atatürk de 2 Temmuz 1934’ten itibaren resmi evraklara soyadı ile imza koyma hakkına sahiptir. Ancak o günlerde henüz “Atatürk” soyadı almamıştı. Bu nedenle resmi evrakları “Gazi Mustafa Kemal” adıyla imzalamaya devam etmiştir. Atatürk, 24 Kasım 1934’te 2587 sayılı kanunla “Atatürk” soyadını alır almaz –Bu kanunun 27 Kasım 1934’te Resmi Gazete’de yayınlanmasını beklemeden- aynı gün, 24 Kasım 1934’te, Ayasofya Kararnamesi’ni “Kemal Atatürk” soyadıyla imzalamıştır. Çünkü genel Soyadı Kanunu’nun Resmi Gazete’de yayınlandığı 2 Temmuz 1934’ten itibaren herkes gibi Atatürk de soyadıyla imza atma hakkına sahiptir. Nitekim Atatürk, soyadı Resmi Gazete’de yayınlanmadan önce (24-27 Kasım 1934 arasında) sadece Ayasofya Kararnamesi’ne değil, başka kararnamelere de “Atatürk” soyadıyla imza atmıştır. Yani Ayasofya Kararnamesi’nde “K. Atatürk” imzasında, Soyadı Kanunu’ndan kaynaklı şüpheli bir durum yoktur.

Ayasofya Kararnamesi’ndeki Atatürk imzası Başka Kararnamelerde de Var


24 Kasım 1934 tarihli Ayasofya Kararnamesi’ndeki imzanın Atatürk’e ait olmadığını iddia edenlerin kendilerince en güçlü kanıtı, orada görülen imzanın, klasik “K. Atatürk” imzasından farklı olduğu ve o imzanın başka bir resmi belgede olmadığı şeklindedir.

Sırayla gidelim:

Ayasofya Kararnamesi’nde görülen “K. Atatürk” imzasının klasik “K. Atatürk” imzasından farklı olmasının nedeni, bu imzanın, daha sonra göreceğimiz klasik “K. Atatürk” imzasının ilk şekli, ham hali olmasıdır. Atatürk birkaç gün bu imzayı kullanmış, daha sonra o bildiğimiz klasik “K. Atatürk” imzasını kullanmaya başlamıştır.

Cumhuriyet Arşivi’ndeki bazı belgeler, Atatürk’ün, 24 Kasım 1934 ile 27 Kasım 1934 tarihleri arasında bazı kararnameleri, Ayasofya Kararnamesi’nde gördüğümüz o “K. Atatürk” imzasıyla imzaladığını kanıtlıyor. Yani Ayasofya Kararnamesi’nde gördüğümüz imzanın başka yerde olmadığı iddiası doğru değil; Ayasofya Kararnamesi’ndeki o “K. Atatürk” imzasının aynısı, 26 Kasım 1934 tarihli 5 ayrı kararnamede daha var. Dolayısıyla başka kararnamelerde de görülen Ayasofya Kararnamesi’ndeki o imza Atatürk’e aittir. Ortada şüpheli bir durum yoktur.

İŞTE BELGELER


[caption id="attachment_5887214" align="alignnone" width="388"] Erzurum Belediye Başkanlığı’na Durak Bey’in Tayini. (26.11.1934)[/caption]

[caption id="attachment_5887216" align="alignnone" width="387"] 8. Kor. K. Adli Hâkimliği’ne Ahmet Cemil Efendi’nin tayini. (26.11.1934)[/caption]

[caption id="attachment_5887220" align="alignnone" width="390"] Tuğg. Akif, Tuğg. Şemsettin, Tuğg. Hayrullah, Kur. Alb. İshak Avni’nin; Askeri Yargıtay, 2. Sv. Tüm. K. Vekilliği’ne, 1. Tüm. K. Vekilliği ve 52. Tüm. K. Vekilliği’ne tayinleri. (26.11.1934)[/caption]

[caption id="attachment_5887221" align="alignnone" width="389"] Faik Kurtoğlu’nun İktisat Vekaleti Müsteşarlığı’na tayini. (26.11.1934)[/caption]

[caption id="attachment_5887222" align="alignnone" width="387"] Nejat Bey’in Kars Maarif Müdürlüğü’ne tayini. (26.11.1934)[/caption]

Cumhuriyet Arşivi’nde “Bakanlıklar Arası Tayin Daire Başkanlığı” belgeleri arasında bulunan Atatürk’ün imzaladığı bu kararnamelerdeki “K. Atatürk” imzası, Ayasofya Kararnamesi’nde gördüğümüz “K. Atatürk” imzasının aynısıdır. Ayasofya Kararnamesi’ndeki Atatürk imzasının, Atatürk’ün klasik “K. Atatürk” imzasına benzemediğini söyleyerek “Ayasofya Kararnamesi’ndeki imza Atatürk’e ait değil!” diyenler, Atatürk’ün, aynı imzayı bu tayin kararnamelerine de atması karşısında ne diyecekler? Yoksa bu tayin kararnamelerindeki imzalar da mı sahte?

Görülen o ki, Atatürk, 24 Kasım 1934’te Ayasofya Kararnamesi’ne attığı imzasının aynısını –iki gün sonra- 26 Kasım 1934’te 5 ayrı tayin kararnamesine daha atmıştır.

Bu arada Atatürk, bu soyadı ile ilk imzalarını attığı o günlerde hem Ayasofya Kararnamesi’nde gördüğümüz Atatürk’ün A’sı büyük
o “K. Atatürk” imzasını, hem Atatürk’ün a’sı küçük başka bir “K. Atatürk” imzasını, hem de hâlâ “Gazi Mustafa Kemal” imzasını atmaya devam etmiştir. Bir süre sonra bunlardan vazgeçip bildiğimiz o klasik “K. Atatürk” imzasını kullanmaya başlamıştır.

Demem o ki, 26 Kasım 1934 tarihli 5 ayrı kararnamedeki “K. Atatürk” imzası, 24 Kasım 1934 tarihli Ayasofya Kararnamesi’ndeki imzanın Atatürk’e ait olduğunu kanıtlamaktadır.

[caption id="attachment_5887233" align="alignnone" width="770"] Atatürk belirli süre hem Ayasofya Kararnamesi’ndeki o A’sı büyük imzayı, hem a’sı küçük bu imzayı, hem de Gazi Mustafa Kemal imzasını kullanmıştı.[/caption]