Var olan ekonomik sıkıntılara pandeminin eklenmesi, güvencesiz milyonlar için yoksulluğu her gün derinleştiriyor. Yıllardır İstanbul’da sigortasız tekstil işçileri, kağıt toplayıcıları gibi güvencesiz insanlara yardım ulaştıran Derin Yoksulluk Ağı’nın kurucularından Hacer Foggo, durumu şu sözlerle anlattı:

“20 yıldır bu sokaklardayım, çok yoksul insan gördüm ama ‘aç kaldık’ sözünü hiç duymamıştım. Çünkü o gün yemek yoksa bir komşu yağı, diğeri unu getirir o günü kurtarırdı. Ama artık komşuda da yok, artık gerçekten açlık yaşanıyor. Bunu kabul etmek zorundayız. Pandemi arka sokaklardaki yoksulluğu ana caddelere taşırdı. Marketlerin önünde atılacak sebze meyveler için toplanan insanların sayısı her geçen gün artıyor. Anneler beslenemediği için bebeğini emziremiyor, bakkaldan hazır çorba alıp bebeğini beslemeye çalışıyor. O marketlerdeki mamaların üzerine alarmlar işte bundan takılıyor.”

SAĞLIKLI VERİ YOK

Türkiye’de belki de ‘varlığı yok sayıldığı için’, yoksulluk konusunda ciddi bir veri eksiği bulunuyor. Son olarak BM’nin hazırladığı Çok Boyutlu Yoksulluk Endeksi’ne de Türkiye ‘veri eksikliği’ nedeniyle dahil edilemedi. Hacer Foggo, “Ölçüm yapılmadığı, elde sağlıklı veri olmadığı için doğru stratejiler de kurulamıyor” diye konuştu.

SOKAKTA YAŞAYAN AİLELER GÖRMEYE BAŞLAYABİLİRİZ


Hacer Foggo, bugün artış gösteren sorunlardan birinin barınma olduğunu, pandemide işsiz kalan güvencesiz kesimin barınacak ev bulmakta zorlandığını anlattı. Kirasını ödeyemediği için evinden atılanların sürekli ev değiştirdiğini aktaran Foggo, “Korkarım yakın gelecekte sokakta, metrolarda yaşayan insanların sayısında artış olacak, sokakta yaşayan aileler görmeye başlayacağız” dedi. Foggo, bir derin yaranın da elektrik kesintileri olduğunu, İstanbul Anadolu Yakası’nda elektrik borcunu ödeyemeyen çok sayıda fakir vatandaşın icra ile tehdit edildiğini, karanlıkta oturduğunu söyledi.