Maça her zaman iyi başlamak önemli... Beşiktaş, topa daha fazla sahip olmasına rağmen, oyuna tempolu başlayamadı. Belki sıcak hava etkiledi, iki takım oyuncularını... İlk 20 dakikada, “eyvah zaten maç geç başladı. Böyle devam ederse, uyku getiren bir karşılaşma izleyeceğiz” dedim, kendi kendime...

Kenan tehlikeli bölgede varlık gösteremedi. Rakibin birinci bölgesinde, Beşiktaş’ın zaman zaman denediği pres nedeniyle Gaziantep, ani ataklarla çıkmak istedi. Başarı oranları kötüydü. Verdiği kararı anında değiştiren Ümit Öztürk’ün hatasıyla gerilen ortam, ilk yarının en heyecanlı anı oldu. Ghezzal’ın nefis pası ve Larin’in girdiği pozisyonla, ikinci yarıya daha atak başladı Beşiktaş...

Kanat savunmalar, daha iyi çıkmaya başladı. Gaziantep kapanırken, Beşiktaş rakibin ceza sahası içinde pozisyon arayışlarına devam etti. Batshuayi, Teixeria ve Gökhan Töre’yi 68. dakikada oyuna alan Sergen Yalçın, diye yazımı yazarken, N’Sakala yerde kaldı. “Aman Allahım” dedim... Saha içindeki o an, aklıma Eriksen’i getirdi. Bir oyucunun, bir anda düşüp hareketsiz kalması, korkunç bir görüntü... Bu andan sonra maçı oynamak o kadar zor ki... Hele yazmak veya anlatmak... Aklıma hep N’Sakala’nın düştüğü an geldi. Özellikle, Beşiktaşlı oyuncuların çoğunun aklı, haklı olarak, N’Sakala’da kalmıştı. Benim için de maç, zaten orada bitti.