Ekonomi reform paketi önceki gün açıklandı. Pakette, tasarruf kalemleri hacimli yer tutuyor.

Alınan kararlara göre kamuya taşıt alım ve kiralaması ile temsil ve ağırlama harcamaları kısıtlanacak.

Bir önceki Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, 1 milyon TL’lik zırhlı Mercedes’e binerken...

İstifa ettirilen Düzce Belediye Başkanı Mehmet Keleş, “Herkes Audi ile gelsin, ben Passat mı çekeyim?” diyerek, 650 bin TL’yi har vurup harman savururken...

Eski Rize Valisi Ersin Yazıcı, İller Bankası’ndan köyler için gönderilen bütçeden altına lüks araç çekerken...

“Bunlar çerez parası bile değil” diye buyuruyorlardı.

Şimdi çerez parasına muhtaç ettiler!

KUMBARAYA GÖZ DİKMEK

Vatandaş elde avuçta ne varsa Dolar ve Euro’ya yatırdığı, birikimleri bozdurmaya asla yanaşmadığı için iktidar yana döne çare arıyor.

Bakın, pakette ne diyor?

“18 yaş altındaki çocukların Bireysel Emeklilik Sistemi’ne girebilmesi sağlanarak, tasarruf alışkanlığının küçük yaştan itibaren kazandırılması sağlanacak.”

İhtiyarın yastık altındaki kefen parasından geçtik...

Sabi sübyanın kumbarasındaki harçlık bile bir Cumhurbaşkanlığı kararnamesine bakıyor artık.

ZAFER HAVALİMANI

Pakette müjdeler de var.

Mesela, Kamu Özel İş Birliği Kanunu çıkarılacak.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kamu Özel iş birliği projelerimizin başarısı tüm dünyanın takdirini kazandı” diyor. Somut örnek olarak şehir hastanelerini gösteriyor.

Zafer Havalimanı’ndan kimse söz etmiyor.

Halbuki iktidarın Zafer Havalimanı’nda yol açtığı koca israfı kumbarasına göz diktiği afacanlar bile yapmazdı.

Düşünün ki...

Birbirine komşu olan Kütahya, Afyon ve Uşak’ın ihtiyaçları için düşünülen havalimanını üç şehir de kullanmıyor.

İSRAFIN BELGESİ

CHP Zonguldak Milletvekili Deniz Yavuzyılmaz, zarardan ötürü 9 Mart günü Devlet Hava Meydanları İşletmesi (DHMİ) Genel Müdürlüğü yetkilileri hakkında suç duyurusunda bulundu. Dilekçesi, yüzkarası bir israfın belgesi sanki.

Zafer Havalimanı, Yap İşlet Devret (YİD) yöntemi ile 2010 yılında ihaleye çıkarıldı.

İhaleyi IC İçtaş İnşaat, Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi aldı. Şirket havalimanını 21 Mart 2044’e kadar işletecek.

İç hat giden yolcu ücreti olarak 2, dış hat için 10 Euro alıyor.

Yüzde 97 ŞAŞTI

Havalimanı 24 Kasım 2012’de açıldı.

2013 yılında iç hattan 50 bin, dış hattan 35 bin yolcunun geçişi garanti edilmişti.

Sonuç?

İç hattan ancak 1522 yolcu geçerken...

Dış hatta bir kişi bile uğramadı!

Yavuzyılmaz’ın hazırladığı israf tablosuna göre 2013 yılından 2020’ye kadar toplamda 8.915.411 yolcu geçişi garanti edilmişti.

Yalnızca 318.935 yolcu geçti.

Yüzde 97’lik şaşma payı sonucunda şirkete 45.891.152 Euro ödeme yapıldı.

ZARAR 122.8 MİLYON EURO

Yavuzyılmaz’a göre 2044 yılının sonuna kadar devlet, toplamda 208.131.332 Euro’luk garanti ödemesi gerçekleştirecek.

Zafer Havalimanı kamu kaynakları ile yapılsa ne kadar harcanacaktı?

Eski Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Cahit Turhan’ın soru önergesine verdiği yanıta göre 85.304.878 Euro!

Şu halde...

Devlet 122.826.454 Euro zarara uğratıldı.

MÜCBİR SEBEP VARMIŞ

Zafer Havalimanı’nın 2017’den sonra yolcu sayıları Sayıştay raporlarından çıkarıldı. Yavuzyılmaz, CİMER’den üç yılın rakamlarını tek tek elde ederek, zararı saptadı.

Ayrıca sözleşmede mücbir sebep hükmü olduğu anlaşıldı. Yavuzyılmaz, KİT Komisyonu’nda, Hazine’nin 2020’de ödeme yapılmaması için önerge verdi.

Ancak bu, AK Partililerin oyu ile reddedildi.

Zafer Havalimanı, kamuda yandaş kayırma ekonomisinin yol açtığı israf bakımından zafer anıtı gibi karşımızda yükseliyor. İstanbul Havalimanı da bu şekilde, Yavuz Sultan Selim ve Osmangazi köprüleri de kimi şehir hastaneleri de ücretli otoyollar da...

Tasarrufa işçinin asgari ücretinden, çiftçinin traktör kredisinden, esnafın borcundan ve çocukların kumbarasından değil, çılgın ve mega projelerden başlamak gerekiyor.

İlaç yok, maske merdiven altı


Türk Eczacıları Birliği meslektaşlarının salgından nasıl etkilendiklerini saptamak için ‘Covid-19 Salgınının Toplum Eczaneleri Üzerindeki Etkisi’ adlı saha çalışması gerçekleştirdi. Bu çerçevede 1372 eczacı ankete katıldı.

20 ilde eczacılarla odak toplantıları yapıldı.

Araştırmaya göre eczacıların ya kendisi ya da çalışanı Covid geçirdi.

Covid tedavisinde kullanılan ilaçların tedarikinde sorun oluştu.

Kan sulandırıcılarla ilgili sorun hâlâ giderilemedi.

Araştırmada, “Bu ilaçların piyasadan çekildiği, hastanelerin dahi tedarik etmekte güçlük yaşadığı belirtilmiştir” deniliyor.

Ayrıca maske vurgunları olduğu ifade ediliyor.

Niğdeli bir eczacı şu bilgileri verdi:

“Pek çok insan kazançlı olduğunu düşünerek bu işe girdi. İşportaya düştü. Ukrayna’dan makineler geldi. TSE’ye uygun maskenin dikişsiz olması gerekiyor. TSE belgesi olup dikişli maske gördüm. Yoğun merdiven altı üretim oldu. Evde üretimden tutun, mesela belediyemiz kumaşlı ve dikişli olarak ürettirdi. Bunların güvenliği minimum seviyede.”

Antikorum 618.5 ml


Sinovac’ın Faz 3 çalışmasında gönüllüler arasındaydım. Bana Plasebo (aşı görünümü verilmiş sıvı) verildiği anlaşılınca, gönüllülere öncelik tanındığı için iki doz aşı oldum. Dün antikor düzeyimi öğrendim.

Rapora göre antikorum, 618.5 mililitre olarak gerçekleşti.

Referans değer 50 mililitrenin üzeri kabul edildiği için vücudumda yüksek oranda antikor oluşmuş görünüyor.