Kamu, zararına çalışabilir ama özel sektör zararına çalışmaz. Bu hadiseler zamanla artacak ve başka sektörlere de sıçrayacak. Bakalım boğazda iş yapan motorları stokçu diye kim suçlayacak?
★★★
Yarın veya öbür gün, fırınlar, marketler, otobüs şirketleri, hastaneler, kısaca hizmet veya mal üretenler maliyetlerini karşılayamayınca “ara verdik” derse ne olacak?
Faiz indirilince her şey ne kadar da güzel oldu değil mi? O kadar düştü ki ticari faaliyetlerini durduruyor şirketler... Tebrikler!
Olsaydı bildiği batar mıydı ekonomi?
Faizler düştüğüne göre Türkiye’nin uçma zamanı geldi. Önümüzde hiçbir engel kalmadı. Yıllardır, dünya lideri olacağız, diye uçtular, inananı da buldular. Hangi faizler düştü sahi? Gidip sorun bankaya kaçtan veriyormuş krediyi?
Diğer ülkelerin çok da umurlarında ya Türkiye’nin ekonomisi... Mal satıp satamayacağı, verdiği borçların dönüp dönmeyeceği, adamların tek derdi... Neden seni batırmak istesin ki?
★★★
Zira uçan kuşa borçluyuz. Kuşlar bile borç verirken artık faizi katlıyor dörde... İçerideki faizleri yalandan düşürürsün de, kimse bakıyor mu yurtdışından alınan borçların faizlerine?
Faizler düşürüldü ama hâlâ bazı kendini bilmezler; “o zaman neden her şey daha pahalı?” diye çıkıp akılları sıra itiraz ederler. Onlar pahalı değil güzel kardeşim, alamıyorsanız size fakir derler. Bakın Bulgarlara... Adeta yağmalıyorlar marketleri... Gayet ucuz onlar için satılanlar...
★★★
Dikkat ederseniz ortada halen plan yok, program yok! Umut, strateji değildir. Ellerindeki medya gücü ile hiçbir şey yokmuş gibi gösterip en fazla algı yaratırsın. Artık onu da başaramıyorlar.
Düşünsenize koskoca bir ülkeyi göz göre göre batırıyorsunuz, bir alay dalkavuk çıkıp “mutlaka bir bildiği vardır” diye ortalıkta dolaşıyor. İşler her gün daha kötüye gidiyor bunlar yağlamaya devam ediyor.
★★★
O kadar tıkandılar ki, savunma yapacak, yapılanları anlamlandıracak bir açıklama uyduramıyorlar... Peki, neden hâlâ savunuyorlar? Para, alınan maaşlar değil tek sebebi...
Tamamı ona borçlu varlığını... Normal şartlarda kimsenin önemsemediği bireyler olarak oksijen tüketeceklerken bazı imtiyazlara sahip olan bir güruh haline dönüşmüşler. O giderse varlık sebepleri de biter!
★★★
Uçtuğumuza göre... Bu saatten sonra sadece AKP’lilerin bildiği, 2023 yılında açıklanacak çok gizli Lozan’ın ek maddeleri de ihtiyaç olmayacak haliyle...
Buna ciddi ciddi inanan kuş kafalılar var bu ülkede! Uçmak iyi güzel de her şeyi uçurursan ekonomi havada kalıyor, ayakları bir türlü yere basmıyor. Uçalım derken uçan kuştan medet umar hale geldi ülke, hâlâ ne anlatıyorlar?
Bilim mi? Nas mı?
Patronlar kulübü TÜSİAD, altına imza atacağım güzel bir açıklama yaptı. İyi de bu durum çok önceden belli olmuştu. Adı çoktan konulmuştu. Neden bu kadar bekledi?
Açıklamadaki “genel kabul görmüş iktisat bilimi kurallarına hızla dönülsün” ifadesi ilginç değil mi? Bilim mi? Nas mı? Hiç düşünmüyorlar mı?
★★★
O kadar eminim ki, en yandaş iş insanının bile mevcut durumdan memnun olmadığına... Vatandaş zaten bitti de şimdi sıra onlara kadar geldi.
Bu işin böyle gidemeyeceği aşikar... Ne demişti Hazine ve Maliye Bakanı? “Batarsak hep birlikte batacağız!” Hadi batalım valla... Belki ülkenin zengini de bir şeyler öğrenir bu sırada...
Yazı tura yönetimi
Aklıma durup dururken Şanghay Beşlisi geldi. Sahi ne oldu o iş? O gruba giremedik mi? Bir tatlı huzur bulurduk belki...
Ya İslam Birliği’ne ne oldu? Onu da kuruyorduk! O da mı olmadı? Türki Cumhuriyetler Ekonomik Topluluğu’nu da konuşmuştuk. Belli ki unuttuk!
★★★
Hani İslam Ordusu tasarlamıştık? Bari oranın kantinini işletseydik, bütçeye gelir kaydederdik.
Demem o ki; ülkeyi yönetirken karar almayı bırakıp yazı tura atsalar, emin olun Türkiye bütün sorunlarını çok daha hızlı aşar. Hiç değilse yüzde 50 şansımız var!
