Ah şu zalim yoksulluk! Ah şu korkunç parasızlık!

Kan ağlayan binlerce esnafımıza, açlık sınırında yaşayan milyonlarca insanımıza yardım için para bulamayan devlet, salgında zorunlu olarak erken normalleşmeye geçti!

Adına “Kontrollü normalleşme” denilen bu uygulamanın nasıl bir sonuç vereceğini birkaç hafta içinde göreceğiz!

Siyasi baskıya direnmeye gücü yetmeyen Bilim Kurulu hariç, birçok saygın bilim insanı, bu erken açılışın çok sakıncalı olduğunu söylüyor. Hem de “Gerçeği Bilim Kurulu da duysun!” diye bağıra bağıra söylüyorlar!

Önümüzdeki dönemde her türlü riske hazır olmalıyız, çünkü bu katil virüs yakaladığını fena benzetiyor!

Kaygı, korku, endişe ve stresin devam edeceği anlaşılıyor. Ta ki, herkes aşılanıncaya kadar! Fakat ne yazık ki, aşılama işlemi gerektiğinden daha yavaş ilerliyor.

★★★

Esnaf ağlamakta haklı... Gerçekten aylardır kapalı olmak onları mahvetti, gırtlağa kadar borca girdiler...

Şimdi lokantalar, kafeler, barlar, kulüpler kontrollü olarak açılacak ama sadece açılmak esnafı kurtaracak mı? Hayır!

Biriken fatura borçları, SGK ödemeleri, vergiler ve kredi borçları, sınırlı sayıda gelecek olan müşterilerle kurtulmaz!

Devletin tüm esnafa yardım edip destek vermesi şart ama para yok! Kasa tamtakır kuru bakır!

Merkez Bankası’nın 128 milyar doları uçtu gitti, olur-olmaz yerlere oluk gibi paralar akıtıldı, millete ve esnafa verecek bir şey kalmadı!

★★★

Tablo hazin: Esnafın yüzde 86’sı kira, fatura ve vergisini veremedi, yüzde 81’i bankalara olan borçlarını ödeyemedi.

Faturalarını ödeyemeyen esnafa ve dar gelirliye bir darbe de doğalgazdan geldi, Ocak, Şubat, Mart aylarında ufak ufak zamlar yapıldı ama bu zamlar toplanınca koca bir kazık oluyor!

★★★

Bizim Sağlık Bakanlığı’nın ve “Gözlerimi kaparım, vazifemi yaparım” diyen Bilim Kurulu üyelerinin siyasi baskıya direnecek ve korona salgınını önleyecek iradelerinin olmadığı anlaşılıyor.

İktidarın “Bakın, bir kongre yapıyoruz, salgının olduğu dönemde kongre yapıyoruz, tüm illerde salonlar lebalep dolu!” diye övündüğü ve 65 yaş üstü yurttaşların “günah keçisi” yapıldığı bir ülkede salgını önlemek hiç de kolay değil!

Ülkede, her şeyden önce zihniyet devrimi yapılması lâzım!

CHP’den Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’ya sorular!


Ülkemizin sağlık sistemini sağlık muhabiri olarak 35 yıldır yakından takip eden CHP Sağlık Politikaları Genel Başkan Danışmanı Coşkun Bel, sayıları 30 bini bulan asistan hekimlerimizin tükenme noktasına geldiğini belirterek, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’yı, asistan doktorların sorunlarını çözmeye davet etti.

Asistan hekimlerin, kamu hastanelerinde en büyük yükü çeken grup içinde olduğunu belirten CHP’li Bel soruyor:

Sağlık Bakanı, Türkiye’de umduğunu bulamayan genç doktorların, mesleklerini yurt dışında sürdürmeyi tercih ettiğini ve bu beyin göçünün Türkiye’ye büyük zararlar verdiğini bilmiyor mu?

Bakan Bey’in, son yıllarda yurt dışında çalışmak için müracaat eden doktorların sayısında ciddi bir artış olduğundan haberi yok mu?

Sadece 2019 yılında 1042 genç hekim yurt dışında çalışabilmek için Türk Tabipleri Birliği’nden belge istedi. Bu ciddi bir uyarı değil mi?

6 ayda 4574 sağlık çalışanı istifa etti. Covid-19 salgını nedeniyle yaşamını yitiren sağlık çalışanlarının sayısı 400’e yaklaştı. Sağlık Bakanı bu vahim durum karşısında nasıl kayıtsız kalabiliyor? Bakan Bey harekete geçmek için daha ne bekliyor?

GÜNÜN SÖZÜ

Parasının değeri düşen devletlerin, dünyadaki saygınlığı da düşer!