Devlette çift maaş uygulaması alabildiğine yaygın. Ancak bu yetmiyor ve çift maaşı farklı yöntemlerle katlayanlar da oluyor. Bunlardan birisi kredi kartı verilmesidir.

Bu köşede bazı bakanların marifetlerinden söz etmiştim. Sizin çocuğunuz devlete girebilmek için zorlu sınavlardan geçerken, bazıları hiç sınava girmeden, o gerginlikleri yaşamadan bakıyorsunuz devlette göreve başlamış, sonra basamakları üçer-beşer çıkarak yükselmiş. Bu yetmiyormuş gibi kendilerine bir de ek görevler verilip çifte maaş alması da sağlanıyor. Bunların sayısını İçişleri Bakanı açıklamalı. Eğer açıklanırsa devlette torpilin, adam kayırmacılığın boyutu biraz da olsa görülür. Bunun bilinmemesi için o açıklamayı da yapamazlar.

KURUL ÜYELERİ

Cumhurbaşkanlığı bünyesinde 9 kurul bulunuyor. Kurul üyelerine, kuruldaki görevi nedeniyle maaş verilmiyor. Ancak kurul üyelerinin çok büyük bölümü başka görevlendirmelerle maaş alıyor. Tabii bunlar arasında da çift maaşlılar olduğunu da hatırlatalım.

Daha çok gündeme geldiği için Ekonomi Politikaları Kurulu üyelerinden başlayalım:

Yiğit Bulut : Telekom yönetiminde ve Cumhurbaşkanı Başdanışmanı. Çift maaşlı.

Cemil Ertem: Cumhurbaşkanı Başdanışmanı ve Vakıfbank Yönetim Kurulu üyesi. Çift maaşlı.

Meltem Taylan Aydın: Cumhurbaşkanı Başdanışmanı ve Halkbank Yönetim Kurulu Üyesi.

Prof. Dr. Servet Bayındır: İstanbul Üniversitesi ve Vakıf Katılım Bankası Yönetim Kurulu Üyesi olarak maaş almaya devam ediyor.

Hakan Yurdakul: Maaşını Muhasebe Standartları Kurulu’ndan alıyor.

Mehmet Ali Akben: Aynı zamanda BDDK Başkanı.

Zeynep Müjde Sakar: Gübretaş Yönetim kurulu üyeliği.

HİÇ ALMAYANLAR DA VAR

Cumhurbaşkanlığı kurullarında görevi olan ancak devlette başka bir görevi olmayan ve maaş almayanlar da yok değil. Onlardan da örnekler verelim:

Orhan Gencebay: Kültür Sanat Kurulu Üyesi, maaş almıyor.

 Mehmet Ali Yalçındağ: Bilim Kurulu üyesi olan iş insanı maaş almıyor.

Nihat Zeybekçi: Ekonomi Politikaları Kurulu üyesi olan eski bakan, iş insanı maaş almıyor.

Korkmaz Karaca: Ekonomi Politikaları Kurulu Üyesi. Yönetici-iş insanı ve AKP MKYK Üyesi. Maaş almıyor.

Gülsüm Azeri: Ekonomi Politikaları Kurulu Üyesi,  Şişecam Eski Genel Müdürü. Maaş almıyor.

Abdullah Atalar: Eğitim Politikaları Kurulu Üyesi, Bilkent Üniversitesi Rektörü. Maaş almıyor.

Selçuk Pehlivanoğlu: Eğitim Politikaları Kurulu Üyesi, TED Yönetim Kurulu Başkanı. Maaş almıyor.

Kimse bu yazdıklarımızın altında bir şeyler aramasın. Sadece bilgilendirmek istedim. Eğer çift maaşlar önlenmek isteniyorsa, buna Saray’dan başlanmalı.

BASIN KARTI GEÇERSİZ

Söz Cumhurbaşkanlığı’ndan açılmışken bir sorunu da biz aktaralım: Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı tarafından düzenlenen basın kartının üzerinde İletişim Başkanı Prof. Dr. Fahrettin Altun’un imzası var. Bir meslektaşımız bildirdi. Uçağa biniş kartı alırken, kimlik kartı isteniyor. “Ben de basın kartımı gösterdim. ‘Bu geçmez, nüfus cüzdanı ya da ehliyet olmazsa, biniş kartınızı veremem’ dedi.”

İletişim Başkanı Fahrettin Altun bu durumdan haberdar mı bilmiyorum. Ama basın kartımızı bu kadar aşağılamaya da kimsenin hakkı olmamalı.

Sağlıkta sorunlar yine değişmedi


Sayıştay’ın, Sağlık Bakanlığı 2020 Yılı Denetim Raporu’nda şehir hastanelerine ilişkin onlarca usulsüzlük yer aldı. Saptanan usulsüzlüklerin yol açtığı kamu zararları da giderek büyüyor. Hastane binalarını zamanında teslim etmeyen, eksik ya da sağlık hizmeti sunumuna uygun olmayan ekipman temin eden şirketlerin dövize dayalı ödemelerini fazlasıyla aldığı denetim raporuyla da ortaya konuluyor.

Sağlık konusu ele alındığında, üniversite hastanelerini unutmayalım. Genel Sağlık İş Sendikası Genel Başkanı Zekiye Bacaksız, Sayıştay raporunda Sağlık Bakanlığı ile ilgili bölümleri okuduktan sonra şunları söyledi:

“Sayıştay’ın önceki yıllarda da dikkat çektiği usulsüzlükler devam etmiş, şirketler kayrılmaya, usulsüzlüklere göz yumulmaya, devletin kaynakları yandaş şirketlere aktarılmaya devam etmiş. Raporun ortaya koyduğu veriler ışığında görülmektedir ki şehir hastaneleri nedeniyle kamu bütçesi büyük zararlara uğratılırken, bir yandan da halkın sağlığı ile oynanmaktadır.”

Sayıştay raporunda, şehir hastanelerinde yaşanan olumsuzluklarla ilgili konu başlıklarını da hatırlatalım:

Olmayan tesis için ödeme yapılmış.

Sağlık hizmet sunumuna uygun olmayan ekipman kullanılıyor.

Sessiz kabinler tetkik için uygun değil.

Kapatılan hastanelerden tıbbi ekipman getirilmiş.

Görevli şirket ticari alanların kirasını ödemiyor.

Usulsüz borç üstlenilmiş.

Görevli şirket dış ticari alanlar için ödeme yapmıyor.

Kamu arazisi işgal edilmiş. İdarenin yaptırımı yok.

Hak edilmemiş kira ödemesi yapılmış. İstisnadan yararlanılmasına rağmen üstüne kira da alınmış.

Olmayan ya da hatalı hizmete ödeme yapılmış.

Başka bir yazımda da üniversite hastanelerinin ne duruma getirildiğini aktaracağım.