Prof. Alan B. Krueger, intihar etmemiş olsaydı -büyük ihtimal- Nobel Ödülü alacaktı.

İntihar ettiğinde 58 yaşındaydı.

Cornell Üniversite mezunuydu. Harvard Üniversitesi’nden doktora aldı.

Başkan Clinton döneminde Çalışma Bakanlığı’nın baş ekonomisti olarak çalıştı.

Başkan Obama döneminde Ekonomik Danışmanlar Konseyi Başkanlığı’nda bulundu..

Başkan Obama döneminde Hazine Bakan Yardımcılığı yaptı.

Kitaplar yazdı, ödüller kazandı.

Princeton Üniversitesi’nde öğretim üyesi iken 16 Mart 2019’da evinde ölü bulundu; “intihar” dendi.

Obama onun için şöyle konuştu:

-”Alan, bir ekrandaki rakamlardan ve bir sayfadaki çizelgelerden daha derin biriydi. Ekonomi politikasını soyut teoriler meselesi olarak görmedi, ancak insanların hayatlarını daha iyi hale getirmenin bir yolu olarak gördü.”

Evet, Alan Krueger bir emek ekonomisti idi.

“Haziran ayında kitabı çıkacak biri neden intihar eder” gibi ölümü üzerine tartışmalar-polemikler yapıldı. (Her daim yaptığı gibi Krueger ekonomiyi hayata ve hayatı ekonomiye taşıdığı son kitabının adı, “Rockonomics: Müzik Endüstrisinin Ekonomi ve Geleceğimiz Hakkında Bize Öğretecekleri” diye çevrilebilir.)

Prof. Krueger, otuz yıldır bir konu üzerinde çalışıyordu: “Asgari ücret artışı işsizliği artırdı mı?”

Bu araştırmayı birlikte yaptığı Prof. David S. Card, bu yıl Nobel Ödülü aldı.

Peki, Nobel Ödülü’nün bu çalışmayı desteklemesini nasıl değerlendirmek gerekiyor?

MONT PELERİN KARŞI


Nobel ekonomi ödülünü alan David Card, 1993 yılında Alan Krueger ile yaptığı araştırmayla çalışma ekonomisinde “devrim” yaptı. Araştırma, asgari ücret ile istihdam arasındaki ilişki üzerineydi. Şöyle:

Birbirine çok yönüyle benzer komşu iki eyalet New Jersey/NJ ile Pennsylvania/Penn ekonomisi üzerine araştırma yapıyorlar. Her eyalet kendi belirlediği için asgari ücret 1992’de NJ’de 5.05 dolara çıkarılırken Penn’de sabit kaldı 4.25 dolar!

Card ve Krueger asgari ücretle çalışmanın en yoğun olduğu 400 fast-food zincirini gözlem altına aldı. Buldukları şaşırtıcıydı:

-Asgari ücretin arttığı NJ’de işsizlik değil istihdam/ artmıştı!

Evet, ücret artışı işsizliği artırmıyordu!

Oysa. O zamanki standart ekonomik anlayış, asgari ücretin yükseltilmesinin düşük ücretli işçiler için istihdamı azaltacağını savunuyordu!

Card ve Krueger bu çalışmasıyla muhafazakâr ekonomistlerden büyük tepki aldı.

Nobel ödüllü- Neoliberalizm baş destekçisi Mont Pelerin Cemiyeti üyesi Prof. James Buchanan sert çıkış yaptı:

-“Hiçbir fizikçinin ‘suyun yokuş yukarı aktığını’ iddia etmeyeceği gibi, kendine saygısı olan hiçbir ekonomist de asgari ücretteki artışların istihdamı artırdığını iddia edemez. Neyse ki, yalnızca bir avuç iktisatçı iki yüzyılın öğretisini bir kenara atmaya istekli; henüz kamp peşinde koşan bir fahişe grubu haline gelmedik!”

“SOLCULARDAN” DESTEK


David Card ve Alan Krueger ezber bozdu.

Bu sebeple Teksas Üniversitesi’nden Prof. Daniel Hamermesh, “İş kaybı olmaksızın, daha yüksek ücret aracılığıyla eşitsizliğin azaltıldığı harika dünya ne yazık ki bir seçenek değil” dedi.

Kimilerine göre araştırma sadece yanlış değildi, tehlikeliydi! Hatta bazıları Krueger ve Card’ın ekonominin bilimsel bir disiplin olarak statüsünü tehlikeye atmaktan başka bir şey yapmadığını söyledi.

Kimi iktisatçılar konuyu “komünistliğe” kadar vardıracaktı ama gerek Card gerekse Krueger  bırakın Marksizmi, Keynesyen ekol temsilcisi bile değildi!

Özünde tartışma ekonominin, kitaptan-yazıdan-teoriden ziyade gözleme-hayata dayanmasına geldi! Bu arada... “Solcu” Joseph Stiglitz ve Paul Krugman gibi ekonomistler Card ve Krueger’e destek verdi.

Michigan Üniversitesi’nden ekonomist Betsey Stevenson şunu yazdı:

- “Ekonomi bir sosyal bilimdir. Alan Krueger, bilimin sosyal yönüyle de gerçekten ilgilenen biriydi. İnsanların nasıl olduğunu, insanların nasıl hissettiğini anlamak istedi hep...”

Sonuçta:

Çığır açan bu çalışma yıllar sonra Nobel Ödülü ile takdir edildi.

İşte... Üzerinde durmamız gereken şudur; bu ödül neden emek ekonomisine gitti?

“Artık finansın yerini üretim alıyor” diyebilir miyiz?

Nobel’e bu ödül tercihiyle “devrim yaptı” diyebilir miyiz?

Evet, neoliberalizmin yolun sonuna geldiğini Nobel Ödülü’nden de anlayabiliriz.

Türkiye’de bunları hiç tartışmıyoruz ne yazık ki...