Cinayet büronun Avcı lakaplı yılların kurt polis amiri Ferman, genç polislere ders veriyor. Bazı olaylarda doğru diye düşündükleriniz yanlış yöne götürür ve işin seyri çıkmaz sokağa girer. Bu durumda ne yapmamız gerekir diye soruyor. Çaylak polis, “Yerimizi değiştiririz” yanıtı verince Ferman Amir, sağ eliyle kendine özgü bir haraket yaparak, “Yani bakış açımızı değiştirmeliyiz ve kendimize yeni bir aralık bularak oradan gerçekleri görmeye çalışmalıyız” diyor.


Benzer bir sahne filmin sonlarına doğru İdris komiserle tekrarlanıyor. Ferman’ın oğlu gibi sevdiği asi karakterli İdris komiser, sonuca çok yaklaşmışken vuruluyor. Yere düşerken duvardaki kamerayı fark edip ölmeden önce Ferman amire onun el hareketiyle bir işaret çakıp “Olayı çözmek için yanlış yoldasınız, bakış açınızı değiştirin” mesajı veriyor!


***


Halk Tv’de İsmail Saymaz’ın, Veyis Ateş’le yaptığı programı izlerken aklıma; Yavuz Turgul’un seneryasonu yazıp yönettiği, Ferman amiri Şener Şen, peşinden koşulan çok zengin şüpheli Battal Çolakzade’yi Çetin Tekindor, İdris komiseri Cem Yılmaz, Çaylak polisi Okan Yalabık’ın canlandırdığı efsane film Av Mevsimi ve unutulmaz sahneleri geldi... Veyis Ateş biter bitmez filme verdim kendimi. O sahneleri tekrar tekrar izledim.


Sonra aniden cümbür cemaat filmin içine giriverdik. Veyis Ateş var, tüm şirketlerine, tüm mal varlığına el konulan yurt dışına kaçıp telefonla programa bağlanan Sezgin Baran Korkmaz var, herkesin tatil yaptığı üzerine çökülen Bodrum’daki otel var, siyasetçiler, bakanlar var, etrafa saçılan diğer isimler var, Ankaradakiler var! Sahnelerde yok yok yani...


Bense, Ferman amirin son nefesinden önce eliyle kendisine mesaj gönderen İdris komisere sorduğu soruları soruyorum kendi kendime...


Veyis Ateş, Sezgin Baran Korkmaz ne söylüyorsunuz bize?


Nereyi işaret ediyorsunuz?


Neyi gözden kaçırdık?


Şüphelenmemiz gereken şey ne?


Gerçekleri göreceğimiz yeni bir aralık nerede?


Yavuz Turgul’un Av Mevsimi, konusu, kurgusu, matematiği, oyunculukları mükemmel bir film, aynı zamanda öğretici de...


Kendi adıma, bu film ve “bakış açınızı değiştirin” önermesi olmasa hala, “Gazetecilerin isimleri nasıl böyle işlerin içinde geçebilir, 10 milyon euro, çakarlı mercedes, polis koruması, yat, kat, lüks, geceliği 28 bin liralık otel” falan deyip birilerinin çizdiği çemberin içinde dönüp duracak ve işin içinde başka bir film olabileceği aklımın ucuna bile gelmeyecekti...


Ferman amirliğe öyle bir kaptırmışım ki kendimi resmen ekran başında irkildim.


Yanlış yerden, birilerinin bakmamızı istediği yerden bakıyoruz olaylara. Görebildiğimiz şey asfalyaları attırılan bir Sedat Peker, bir gazeteci, bir de karışık ilişkilere bulaşan sonra da yurt dışına kaçan iş insanı! Bu mudur? Oyuncu kadrosu bu kadar dar olabilir mi?...


Avcı Ferman amir gibi deneyimli polis değiliz belki ama, her türlü filmi görmüş deneyimli yurttaşlarız hepimiz! Bakış açımızı değiştirip, “Aslında bize ne söyleniyor? Görüp duyduklarımız nereyi işaret ediyor? Bunca tantana arasında neyi gözden kaçırıyoruz? Asıl şüphelemmemiz gereken şey ne? Doğruları görebileceğimiz aralık nerede?” diye sorular sorabiliriz.


Belki de bu son olaylar bir işaret, bakış açınızı değiştirin diyen bir mesajdır bize!