Dikiş iğnesi, giyisilerinize uygun renklerde iplik, iğne parmağınıza batmasın diye yüksük ve makas... Evinizde yoksa, pahalı şeyler değil en kısa zamanda alın. Çünkü, yakında lazım olacak!

***

Memlekette son yıllarda ‘normal’ olan ne var sizce?

Epey araştırdım. Bulamadım. Sonra, “Sen zaten hep bardağın boş tarafına bakıyorsun. Bulamazsın tabi” dedim. Bir de pembe gözlükle baktım. Yok, inanın yine bulamadım.

İktidar partisinden olup, önemli makamlardaki koltuklarda otursan bile durum normal değil. Bugün mühim bir bakansın, yarın sıradan vatandaş! Dün akşam yatarken merkez bankası başkanıydın, sabah bir kalkıyorsun, nesin bilemiyorsun...

İktidardaki partiye yıllardır oy verdin. İlk rüzgarda ayazda, işsiz kaldın. Dükkanın kapanmış, elde yok avuçta yok masa sandalye yakıyorsun.

Haklarını yemeyelim, sayın yöneticiler de görüyor gerçeği. Önlem üstüne önlem alıyorlar.

Hatta, önlemlerin genel bir adı bile var: Yama...

Evet, bildiğin yama! Çok giyilen giyiside açılan bir deliğin yamanması gibi.

Bu delik kapatma, yırtık dikme işine halk ‘yama’ derken, işin püf noktasını bilen kıymetli yöneticilerimiz ‘reform’ diyor. Ha yama ha reform, ikisi de aynı kapıya çıkıyor.

Adalet sistemi mesela. Durumu herkesçe malum. Ne yapıyorlar delikleri kapatmak için? Elbette ‘yama’ demeyecekler. Adalet Reformu yapıyorlar...

İşsizlik, kocaman kara bir delik. Sen neresini yamayacaksın bu işin diyorsun ama, onların istihdam raporu çoktan hazır. TOBB’un bir milyon üyesi var. Her üye bir işçi alacak. 1 milyon istihdam...

Enflasyon, TÜİK’e rağmen tutulmuyor. Endişe etme, yaması var. Fiyat istikrarı reformu.

Emeklinin hali perişan. 100 lira ver, yamansın!

Kadınlarımız katlediliyor! Bu işin yaması mı olur diye düşünme. Var... İstanbul Sözleşmesi’nden çıktık, çok yakında yerli ve milli bir reform gelecek. Bitecek katliam.

Dolar, Euro almış başını gidiyor. Merak etme vardır onun da bir yaması.

Ekonomi, çal çal oyna. Daha geçenlerde açıklandı ekonomik reform paketi.

İşveren paraya mı sıkışmış. Yaması kolay, işsizlik fonundan ver.

Devlet babada para mı bitmiş. Kes vatandaşa türlü çeşitli cezayı, yama bir deliği.

Vatandaşın hali komple yamalık... Zavallım işi döndüreceğim, evi geçindireceğim derken yama

üstüne yama alıyor. Yani kredi çekiyor, kredi kartına yükleniyor. Geçenlerde Maliye Bakanı açıkladı. Kredi ve kredi kartı borçlusu 34 milyonu aşmış. 34 milyon yamalı insan!

Devlet ve vatandaş eşit. İkisi de, oradan alıp burayı yamıyor, buradan alıp öbür deliği tıkıyor...

Söylenince değişik geliyor ama Türkiye’de durum yamalı bohça!

***

İğne, iplik, yüksük alın evinize koyun demiştim ya, nedenini anlatayım.

Enflasyondaki artış, dövizin uçması, devletin destek vermemesi, girdi maliyetlerinin yükselmesi, kiraların, elektriğin, suyun, doğalgazın artması iç piyasaya üretim yapan hazır giyim ve konfeksiyon sektörünü fena vurdu. Koronavirüs yüzünden her yer kapalı, müşteri de az; maliyetleri fiyatlara şimdilik yansıtmıyorlar ama, sonbaharda fena zam gelecek pantolondan gömleğe, pijamadan elbiseye, çoraptan ayakkabıya giyim kuşama.

Zam yüzde 30’da kalırsa öpüp başımıza koyacağız! Üstelik bunu ben demiyorum, işi en iyi bilen, TOBB Hazır Giyim ve Konfeksiyon Sektörü Meclis Başkanı Şeref Fayat söylüyor.

Kredi kartıyla bir pantolon alırım desek, o da yok. Kredi çekip alırım oğlana bir ceket desen, eskisini ödemedin yenisini vermezler.

Tek yol var, eldeki eskiyeni yamamak! Geçireceğiz ipliği iğneye, parmağımıza da yüksüğü; başlayacağız poposu delinen pantolonu, masaya dayamaktan yıpranan koldaki eprimeyi yamamaya. Bu arada, güzel bir haber vereyim. ‘Ben nereden bilirim yama yapmayı’ diyorsanız, YouTube’ta binlerce video var. Girin internete, ‘yama nasıl yapılır’ yazın, malzemeyi de hazırlayın. Rahat rahat yamayın!

Ben mesela, 17 Mayıs’a kadar evdeyiz ya bol bol yama denemesi yapıp sonbahar zamlarına hazırlanacağım.