Kutlama programını görünce haziran ayının son günü tarihimizde önemli bir gün mü acaba diye merak ettim. Tarihi olaylara baktım. Öyle bayram olacak, törenlerle kutlanacak bir hadise yok... Kabotaj Bayramı var, ama o da Haziran’ın son günü değil, 1 Temmuz’da! 

Peki, AKP iktidarı durduk yere bu kadar önemli kararı niye aynı güne sığdırdı o zaman? Belli ki  içlerinden gelmiş yeni bir bayram armağan ediyorlar bize, Haziran’ın Sonu Bayramı...

***

Ani sevinçten tam algılayamasak da yeni bayramımızın kutlama programı şöyle düzenlendi...

Haziran’ın Sonu elektriğe yüzde 15 zam yapılması törenleri.

Haziran’ın Sonu doğalgaza yüzde 12 zam yapılma resmi geçidi.

Haziran’ın Sonu LPG’ye 50-60 kuruş zam uygulama etkinlikleri.

Haziran’ın Sonu dolayısıyla harçlarına yüzde 10 zam yapılan gençlerin düzenlediği fener alayı. 

Bitti mi? Hamdolsun, iktidarımızda kutlama bitmez...

2008 yılında ‘Karaymış akmış fark etmez kaynağı ne olursa olsun nereden buldun diye sormayacağım; yeter ki paranı Türkiye’ye getir’ diye varlık barışı çıkarıldı... Ondan sonra 6 defa daha çıkarıldı! Sonuncusu yeni çıkmıştı ki Haziran’ın Sonu Bayramı şerefine 6 ay daha uzatıldı.

Haziran’ın Sonu Bayramı onuruna Cumhurbaşkanı kararnamesi ile ‘fiyat istikrarı komitesi’ kuruldu. Beş bakan, strateji ve bütçe başkanı ile merkez bankası başkanı memlekette fiyat istikrarını sağlayacaklar! Komite kuruldu ama merkez bankasının görevleri arasında fiyat istikrarını sağlama görevi zaten vardı. Anlaşılan ‘tek adam’lık bir iş değil diye ‘yedi adam’ görevlendirildi!

Haziran’ın Sonu Bayramı dolayısıyla Cumhurbaşkanı tasarruf genelgesi yayınladı. Genelge ile kamu yöneticilerine şöyle dedi: Taşıt sayılarını 2023’e kadar yüzde 20 azaltın. Hizmet binası, lojman, memur evi, kamp, kreş, eğitim, dinlenme işleri için bina, arazi satın almayın. Kiralama yapmayın. İnşaata başlamayın. Bütçeye ek yük getirmeyin, mecbur kalırsanız fiyatı yüksek semtlerde değil daha ucuz yerlerde kiralayın, güvenlik açısından kritik makamlara bile sadece sabah ve akşam araç verin. Kurs, eğitim gibi işler için kimseyi yurt dışına göndermeyin! 

Elektrikli, doğal gazlı, LPG’li ve harç zamlı kutlamaları duyanlar, ‘devletim yapmış zammı, ben ne yapmam’ deyip Haziran Sonu Bayramı’na coşkuyla katkıda bulunmak için sıraya girdi. 

Enflasyonu saymıyorum bile, o tek başına çok fena kutlayacak bayramımızı! 

Zaten bize de bu yakışır. Kırk gün kırk gece sabahlara kadar zam zam...

***

Hani işler tıkırındaydı, büyümede Çin’den sonra ikinciydik, dünya hasetinden çatlıyor, işsizlik TÜİK kağıdı üzerinde azalıyordu... İstikrar yok, memleketin çivisi çıktı diyenlere ‘yalancı hain’ deniyordu, bu fiyat istikrar komitesini neden kurdunuz o zaman?

Devletin malı deniz gibi davranılıyor diyenler ‘bölücü ve takoz’ ilan ediliyordu. Şimdi kendiniz genelge ile devlete ‘kamp açıp çadır bile kurma’ diyorsunuz...

Bu bayram nereden çıktı sorusunun yanıtı aynı zamanda 128 milyar dolar nerede sorusunun da yanıtı! Aradılar, taradılar, dip köşe baktılar 128 milyar doları bulamadılar. Bulamayınca ne yapsın fakirler, millete zam bayramı armağan ettiler...

Peki, zam bayramı için Allah’ın onca günü dururken neden Haziran Sonu? Ben bu işte bir ‘bit ve yeniği’ vardır mutlaka diyordum. Varmış...

Tarih seçimindeki bit şu: Zam bayramını Haziran yerine Temmuz ayında kutlatmaya kalksalar, milyonlarca emekli, milyonlarca memur Temmuz’da zamlı maaş alıyor. Fiyatlar katlanacak, enflasyon uçacak, maaş artışı da mecburen yüksek olacak...

Tarih seçiminin yeniği ise milletin ta kendisi! Her türlü zammı onun omuzlarına yükle, tasarrufa da ali cengiz oyunu ile henüz almadığı maaşlarından başla!

Haziran’ın Sonu Zam Bayramınız kutlu olsun...