Bugün, okul yıllarına dönüyoruz... Azıcık zorlanabiliriz, eğitimi devam edenler daha şanslı! İlk iki ders, coğrafya ve matematik... Çıkarın kağıt kalemi, başlıyoruz... 

Rakamlar, bilgiler benden, gerisini siz düşünün!

***

Türkiye’nin yüzölçümü 783 bin 562 kilometre kare. Nüfusu 83.5 milyon. Dünyanın en kalabalık 18. ülkesi!

Başkent Ankara’nın yüzölçümü 24 bin 521 kilometre kare. Nüfusu 5 milyon 732 bin 540.

Dünya Bankası’na göre 2020 yılı verileriyle milli gelirimiz 720.1 milyar dolar.

Dünyanın en kalabalık 18. ülkesinin ‘reisi’ Erdoğan ne yaptı haklı olarak? Başkent’e yaraşır bir saray... Resmi adı ‘külliye’ olan sarayın say say bitmez özelliklerini tanıtmak için 61 sayfalık kitap hazırlandı.

Kitapçığa göre saray, Atatürk Orman Çiftliği arazisinden çevrilen, 750 bin metrekare üzerine oturdu!

Saray’ın girişinde Erdoğan’ın ünlü sözü, “Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ne, milletin evine hoş geldiniz” yazıyor. 

Memleketteki diğer saraylardan alınan tablo, halı, seramik, metal eser, hat levha ve mobilyalarla oluşturulmaya başlanan sanat koleksiyonu, sonraki dönemlerde zenginleştirilmiş halini alarak yeni sarayda sergileniyor.

Millet Camii’nden, 800 kişinin aynı anda ağırlanabildiği havuzlu kokteyl alanlarına, arap atı tanıtım ve hippoterapi merkezi ve manajlere, ‘cumhurbaşkanlığı sofrası’nın kurulduğu, muhtarların ağırlandığı 2 bin kişilik ve daha küçük gösteri ve konferans salonlarına, fikus benjamin türü ağaçların göze çarptığı bin 257 metrekarelik fuaye kokteyl alanı kış bahçelerine, 5 milyon kitabı olan dev kütüphaneye, danışmanlıklar ve başkanlıklara ait çalışma ofislerine, idari binalara, arşiv dairelerine, iki dev yemekhaneye, depolara, Muhafız Alayı Komutanlığı’na, Koruma Başkanlığı’na, mescitlere, banka şubelerine, spor salonlarına, kuaförlere, berberlere, PTT şubesine, terziye, kreşe, sağlık birimlerine kadar eksiksiz düşünüldü.

Saraydaki kapı, duvar ve tavan süslemeleri Osmanlı sultanlarının nazarlardan korunmak, şifa bulmak, muzaffer olmak için giydikleri ‘tılsımlı gömlekler’den ilham alınarak tasarlandı.

Aman nazarlardan ve kem gözlerden uzak kalsın; 83 milyonluk nüfuslu, 783 bin metrekarelik alanlı, 720 milyar dolar milli gelirli ülkemize yakışır, hatta az bile!

Saraya kaç para ödedik? Tam bilinemiyor ama, çok para...

***

Coğrafya ve matematik dersi nasıl gidiyor? Sorun yoksa devam...

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) yüzölçümü 3 bin 355 kilometre kare. (3 bin 920 kilometre kare olan Rize’den küçük)

Kıbrıs Adası’nın tamamının yüzölçümü ise 9 bin 251 kilometre kare!

Başkent Lefkoşa’nın yüzölçümü 111 kilometre kare.

KKTC’nin nüfusu vatandaş olmayanlar dahil edilince ‘kesin olarak’ bilinmiyor! Bu bilinmezliğe rağmen nüfusun 382 bin 230 olabileceği açıklandı...

KKTC’nin gayri safi yurtiçi hasılası 2020 yılında 4 milyar dolar...

***

Gözümüz kadar kıymetli KKTC’nin coğrafi ve ekonomik durumu özetle böyle. Bu ülkenin gazetesi Kıbrıs Postası’nda mart ayında özel bir röportaj yayınlandı. Konuk, KKTC Cumhurbaşkanlığı Daire Müdürü, Kültür Sanat Komitesi Başkanı Doç. Dr. Serkan İlseven’di. İlseven Lefkoşa’nın Kermiya bölgesine cumhurbaşkanlığı sarayı yapılacağını açıkladı. Biz duymamıştık. Haberi 20 Temmuz’da, Ada’da peş peşe müjdeler açıklayan Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan yeni öğrendik.

Erdoğan şunu dedi: KKTC’ne cumhurbaşkanlığı külliyesi ve parlamento binası yapacağız. Lefkoşa’daki Metehan bölgesinde 500 dönüm arazi içinde bir de millet bahçesi olacak! Ankara’dakini bilmiyoruz, Lefkoşa’ya yapılacak saray külliyesi kaça mal olacak acaba? O aşağı yukarı belli gibi. Mart ayında ‘saray yapacağız ama öyle 1000 odalı olmayacak” diyen Daire Müdürü İlseven, şu bilgiyi de vermiş: “Ayrılan 16 milyon lira altyapı çalışmalarına bile yetmez. Bu proje, bu rakamla bitmeyecek. İkinci yılda, kaynak aktarımının devamı gelecek. Ben projenin iki ya da 2.5 yılda biteceğini düşünüyorum...” 

Yani, ‘ada sarayı’ ben diyeyim 90 siz deyin 100 milyon liraya falan hallolur!

Türkiye’nin yüzölçümüne, nüfusuna, milli gelirine bakarak 750 bin metrekare üzerine oturan Ankara’daki saray tamam da, Rize’den daha küçük bir alanda yaşayan 383 bin nüfuslu KKTC için 500 bin metrekarelik alana kurulacak saraya akıl sır erdiremiyor insan!

“Bu paralar bizden çıkacak” deyip bayram bayram sinirlenmeyin hemen. KKTC Cumhurbaşkanlığı Daire Müdürü Serkan İlseven içimizi serinletti, bizden çıkmayacakmış paralar!

Dediğine göre şöyle olacakmış: “Saray için harcanacak para toplanan vergilerden ayrılarak elde edilen bir para değil; Türkiye Cumhuriyeti’nin, özellikle de Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Kıbrıs Türk halkına bir hediyesidir! Konu maalesef basına farklı şekilde yansıyor.”

Anladınız değil mi, saray Erdoğan’ın hediyesi olacakmış... Tamam o zaman!