Türkçemiz çok güzel bir dil. Öğrenmesi kolay, anlatması kolay, anlaması kolay... En çetrefilli konuları bile birkaç sözcükle, hatta aynı kelimeyi kullanıp farklı halleri karşındakine geçirebilirsin.

Bu yüzden Osmanlı saraylarında, eğitimli tayfa ile seçkinler Farsça, Arapça ya da Türkçe altyapının üzerine az Farsça az Arapça yani Osmanlıca kullanırken sokakta öz be öz Türkçe konuşuldu.

Diyelim, “savaşma” dedi padişah, emirdir öncelikle. Derhal başlar askerin eğitimi, yeni topların dökümü, kılıçların bilenmesi yani savaşa hazırlıklar. Padişah bir başka gün sağından kalkıp, şöyle der tahtı bırakmayı düşündüğü oğluna, “Savaşma...” Oğlu şıppadanak anlar padişah babasının demek istediğini, “Oğlum benim gibi iki de bir savaşma...”

“Halletme” de mesela, ‘bir işi yoluna koyma, çözme’ anlamına gelir, ‘me’nin üzerine vurgu yaparak “halletme” de, “Aman aman elleme kalsın” anlamı çıkar.

“Gülme” dersen, olumlu hali de var, fi tarihinde henüz başbakanlık varken başbakan yardımcısı Bülent Arınç’ın, “Kadın herkesin içerisinde kahkaha atmayacak” dediği cümlesindeki gibi ‘gülme bak fena olur’ hali de...

“Çıkma” var çok severim kendisini. Bizim müteahhitler için ‘kat’ anlamına gelir. Yedek parçacı için ‘ikinci el’, pandemide kahvehanede okeye dönerken baskın yemiş vatandaş gibi tuvalete saklanıp, polis gidene kadar buradan çıkmayalımdır.

“Çakma” de mesela sokaktan birine. Anında anlar, inanıp oy verdiği politikacı palavra çıkmıştır. Omuzundaki internetten aldığı markalı çanta çakmadır. İnşaatta çalışan marangoz kalfası, ‘çakma’ deyince ustasını dinler, elindeki son çiviyi parçayı çatlatmamak için çakmaz.

“Satma” var sonra. Malı satıp para kazanma anlamına da gelir, “şimdi satma” zarar edersin anlamına da. En güzel “satma” ise fırsatı yakaladıklarında ‘memleketi satan’ yakalanınca da ‘birbirlerini satan’ FETÖ’cülerin satmasıdır.

Türkçemiz şahanedir yani. Böyle sayısız örnek var bizde.

Fakat ben son günlerin modasına takıldım... Kapanma!

Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi vaka sayıları 60 bine yükselince üzüntüden ne yapacağını bilemedi, kapanma kararı aldı.

Cumhurbaşkanı ‘kapanma’ deyince, kendilerine ‘dışarıya çıkmayın’ denildiğini emekliler, yaşlı insanlar, çoluk çocuk hemen anladı evden çıkmıyor günlerdir.

Cumhurbaşkanı ‘kapanma’ deyince tam kapanmadan muaf sektörlerde çalışan 16 milyon 393 bin işçi, memur çalışan hemencecik kavradı, ‘kapanma’ yani ‘çalışmaya devam et’ denildiğini. Otobüsle, dolmuşla artık ne bulursa açık olan işyerlerine, fabrikalara koştu.

Milyonlarca kayıt dışı çalışan gariban vardı. Onlar arada kaldı ama... Birinci kapanmaya uysalar işe gitmeyip evde kalacaklar. İş kapısı kapanacak! İşe gitmek için yola çıksalar, izin belgeleri yok polis cezayı fena kapatacak. Çaresiz bazıları atlet pijama getirdi, işyerine kapandı!

Kapanma denmişti bir kez. Kapanmadan kısmen muaf sektörlerde çalışan 5 milyon 973 bin kişi de anlayıp gidip geldi her zamanki gibi işine!

Kapanma vardı. Polis yolları kapatıp, tek tek belge soruyordu insanlara. Böyle olunca da, yollarda köprülerde trafikte kapanma yaşandı. Millet, kapanmasız günde 1 saatte giderken kapanma olduğunda 2 saatte gitmeye başladı işine gücüne.

Kafası kumda, poposu açıkta kalacak şekilde kapanma yaşanan memlekette kafalar her gün yayınlanan yeni bir genelgeyle kapanıp kapanıp açıldı... 17 gün kapanacağız, plan yapma bize göre olmadığından daha şimdiden 7-8 oldu genelge!

1 nolu genelge: Kapanmada marketler kapanmayacak ama içki satışı kapanacak.

2 nolu genelge: Daha önce kapanma olacağı açıklanan bazı işyerleri kapanmayacak.

3 nolu genelge: Kapanmada kapanmayan marketlerde oyuncak, ampul reyonları kapanacak. E peki, ya evdeki ampul patlarsa bu kapanmada reyonlar kapalı karanlıkta mı kapanacağız?

4 nolu genelge: Kapanmada kapanan pazarlar haftada bir gün kapanmayacak.

5 nolu genelge: Kapanmada göz doktorları kapanmayacak ancak gözlükçüler kapanacak.

6 nolu genelge: Kapanmada gözlükçüler kapanacak, nöbetçi gözlükçüler kapanmayacak.

Yaklaşık 20 milyon insana çalışabilirsin derken, tam kapanma ilan ediyorsun. Kimi eve kapanıyor anlayıp, kimi aç kalmamak için işyerine. Kimi trafikte kapanıyor, kimi çalıştığı fabrikada. Polis yolda, market reyonlarda kapanma yapıyor...

Dilimizin kıymetini bilelim. Uzun uzadıya konuşmaya, bilenlere danışıp plan yapmaya falan gerek yok. Tek bir kelime ‘kapanma’ ile orkestra şefi gibi ahenk içinde memleket yönetiyorlar!

Bu da yurttaşın 1 nolu genelgesi... Siz aç kapa yaparken her gün 300-350 canımız, annemiz, babamız, oğlumuz, kızımız, komşumuz bu dünyaya kapatıyor gözlerini!