Muğla'nın Milas ilçesine bağlı İkizköy'de Yeniköy ve Kemerköy Elektrik Üretim ve Ticaret AŞ'nin iki termik santralına kömür sağlamak amacıyla Akbelen Ormanı’nda açmak istediği kömür madeni ile ilgili olarak köylü ve çevrecilerin açtığı davada 8 Ağustos 2022'de yapılan üçüncü bilirkişi raporu da açıklandı. Bilirkişi heyeti raporda ormanın kömür madenciliğine açılabileceğine uygun olduğu konusunda kanaat bildirilmesi köylülerin ve çevrecilerin sert tepkisine neden oldu. İkizköylüler heyette yer alan altı bilirkişi hakkında ‘Görevi kötüye kullanma’ gerekçesiyle suç duyurusunda bulundu.



"BİLİRKİŞİ SUÇ NİTELİĞİNDE RAPOR DÜZENLEDİ"

Akbelen davasının gönüllü avukatı İsmail Hakkı Atal, bilirkişi raporunu değerlendirerek yaptığı açıklamada “Nöbetin 389. gününde bir keşif gerçekleştirmiştik. 45 derece sıcaklığın altında bilirkişiler de dahil olmak üzere mahkeme heyetinin tamamı, davalı tarafın, şirketin avukatları hep birlikte büyük bir zeytin ağacının gölgesine sığınmak zorunda kalmıştık. Bu durum bile gözleri kör, kulakları sağır olmuş bilirkişinin, davalı şirketin ve avukatlarını uyandırmaya yetmemiş. Bilirkişi tamamen suç niteliğinde bizim aleyhimizde rapor düzenledi. Ne Akbelen Ormanı içerisindeki 200 dönüm zeytinliği göz önüne aldı ne Akbelen Ormanı'nı göz önüne aldı ne de Akbelen Ormanı kalkacak olursa Bodrum'un susuz kalacağı gerçeğini göz önüne aldı. Evet, Bodrum susuz kalacak, böyle bir durum söz konusu” dedi.



"BİLİRKİŞİLER HAKKINDA SUÇ DUYURUSUNDA BULUNDUK"

Atal açıklamasının devamında ise Anayasanın 10. maddesine aykırı bir şekilde bir zümreye, bir sınıfa yani beşli çeteden Limak şirketine imtiyaz tanıyarak bir bilirkişi raporu düzenlendiğini belirterek şöyle konuştu:

* "Anayasanın 10. maddesine göre herkes kanun önünde eşittir. Hiçbir zümreye, hiçbir sınıfa imtiyaz tanınamaz ama Limak termik santraline, Orman Genel Müdürlüğü'ne karşı açtığımız bu davada beşli çeteden Limak termik santraline imtiyaz tanınıyor. Bilirkişi beşli çeteden Limak termik santralini kolladı. Ne zeytinlikleri ne ormanı ne Bodrum'un suyunu hiçbirini göz önüne almadan suç niteliğinde bir rapor düzenledi. Bunun üzerine biz de bilirkişileri, ‘Gerçeğe aykırı bilirkişi raporu düzenlemek ve bilirkişilik görevini kötüye kullanmaktan' Milas Cumhuriyet Savcılığı'na şikâyet ettik.

* Muğla 1. İdare Mahkemesi'ndeki dosyamıza da bu bilirkişi raporuyla herhangi bir şekilde karar verilemeyeceği, suç işlenmiş olduğu, eğer mahkeme, bu bilirkişi raporuna dayanarak karar verecek olursa, mahkemenin de bu suça ortak olacağını ilettik. Dolayısıyla mahkemenin yasal hükümleri gereği ve Anayasa'nın 10. maddesindeki hiçbir zümreye, hiçbir sınıfa imtiyaz tanınamayacağına ilişkin emredici hükmü gereği yeniden tarafsız bir keşif yapılması üzere farklı bir bilirkişi görevlendirilmesi talep ediyoruz. Özellikle de bu bilirkişi heyetinde Bodrum'un içme suyunun göz önüne alındırılmasını istiyoruz."

"BODRUM’UN SUSUZ KALMASI GÜNDEMDE"

Atal açıklamasında, "Eğer Akbelen Ormanı'nın altındaki kömür yatakları kalkacak olursa Bodrum susuz kalacak. Bunu biz söylemiyoruz. Bunu, beşli çeteden Limak, bu santrali özelleştirme ile almadan önce 2013 yılında, Türkiye Kömür İşletmeleri'nin Hacettepe Üniversitesi'ne hazırlattığı bilimsel çalışma söylüyor. Dolayısıyla bizim bilirkişileri şikâyetimiz gereği, artık bu bilirkişi raporunun sakat olduğu hukuk aleminde de belli olmuştur. Mahkeme bu raporu esas alamaz ve yeniden bilirkişi incelemesi yapması gerekiyor” dedi.



"500 GÜNDÜR FERYADIMIZI DUYURMAYA ÇALIŞIYORUZ"

Yaklaşık 500 gündür nöbette olduklarını söyleyen İkizköylü Nejla Işık ise “Ne yazık ki bilirkişi raporları çok kötü geldi, beklediğimiz gibi değildi. Vicdanlarının sesi ile karar versin demiştik ama görüyoruz ki vicdanlarının sesi ile karar vermemişler. Biz o bilirkişi de zeytinliklerimiz için adalet istedik. Suyumuz için, Akbelen Ormanımız için, temiz hava için adalet istedik. Hiçbiri göz önünde bulundurulmamış. Burada biz sadece Akbelen Ormanı'nı beklemiyoruz. Bodrum'un su kaynakları buradan geçiyor. Burası giderse Bodrum susuz kalacak, ilerde su savaşları çıkacak. Niçin görmüyorlar bizim feryadımızı? Biz havamızdan, suyumuzdan, köyümüzden, toprağımızdan, vazgeçmeyeceğiz. 500 gündür buradayız. 500 gündür nöbet tutuyoruz. Gerekirse bir 500 gün daha nöbet tutacağız. Hakimler savcılar bütün bilirkişiler artık sesimizi duysun. Burada geri dönüşü olmayan bir yıkım olacak. Kömüre hiçbir şeyimizi feda etmeyeceğiz" diye konuştu.

[old_news_related_template title="Akbelen ormanları için kömürlü zeytinli eylem" desc="Muğla’nın Milas ilçesine bağlı İkizköy’de iki termik santrale kömür sağlamak için maden ocağı açılmak istenen Akbelen ormanları ve zeytin alanları için 448 gündür çadır nöbeti tutan köylüler ve çevreciler bugün Milas şehir merkezinde eylem ve basın açıklaması yaptı. Yürüyüş yapmalarına izin verilmeyen köylüler kömürler, zeytin dalları ve zeytinlerle yer sofrası kurup bulundukları yerde eylem yapıp seslerini duyurmaya çalıştı." image="https://sozcuo01.sozcucdn.com/wp-content/uploads/2022/10/23/iecrop/akbelen_16_9_1666539393.jpg" link="https://www.sozcu.com.tr/2022/gundem/akbelen-ormanlari-icin-komurlu-zeytinli-eylem-7436674/"]