Muğla’nın Milas ilçesine bağlı İkizköy’deki Akbelen Ormanı ile zeytinlik alanların Yeniköy ve Kemerköy Termik Santrallerine kömür sağlamak için maden ocağı haline getirilmek istenmesi nedeniyle çevreciler ve köylülerin Muğla 1. İdare Mahkemesi’nde açtıkları Maden Ruhsatı İptal Davası’nın bilirkişi keşfi bugün yapıldı.

Muğla’nın Bodrum, Milas, Yatağan, Marmaris ile İzmir, Çanakkale ve Aydın’dan gelen çevrecilerin de pankartlar açarak İkizköylülere destek verdiği keşif, eylem ve protestoya dönüştü. 'Akbelen Ormanlarını vermeyeceğiz', 'Akbelen için adalet', 'yaşam alanlarımız müştereklerimizdir', 'zeytin için adalet' ve 'Muğla cennet kalsın' pankartları açan çevreci ve köylülerden oluşan yaklaşık 300 kişilik grup, yağan yağmura rağmen zeytinlik arazilerin madenlere açılmasını da protesto etti. Eyleme Mandalya Çevre Platformu, Bodrum Yurttaş İnsiyatifi, Milas Kent Konseyi üyeleri ile siyasi parti temsilcileri de destek verdi.

"AKBELEN ORMANINDA MADEN AÇILIRSA SU KAYNAKLARI KURUYACAK"

Bilirkişi keşfi sonrası, İkizköylülerin avukatı Arif Ali Cangı, yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı: "Bugün Akbelen Ormanı'nda maden ocağı açılmasına ilişkin Tarım ve Orman Bakanlığı'nın vermiş olduğu iznin iptal davasında ikinci kez keşfe gittik. Daha önceki keşifte hakarete uğramıştık, yok sayılmıştık. İtirazlarımız üzerine keşif tekrar edildi. Şuan ki işletilen maden sahasının alanı ne hale getirdiğini gösterdik bilirkişi heyetine. Ayrıca, Akbelen Ormanı'nın altından geçen su kaynaklarının çıktığı su kuyularını gösterdik ki bu su kuyuları Bodrum'un, Güllük'ün, havaalanının ve bölgenin suyunu sağlayan kaynaklar. Şayet Akbelen Ormanı'nda maden açılırsa, bu su kaynaklarının kuruması ya da kirlenmesi riski var. O nedenle bilirkişilerden özellikle bu konuya dikkat etmelerini istedik."



"AKBELEN ORMANLARINI VERMEYECEĞİZ YAŞAMI SAVUNMAYA DEVAM EDECEĞİZ"

Bölgedeki zeytin arazilerinin de madenciliğe açıldığını belirten Cangı, "Bu sabah Zeytincilikle ilgili olarak Maden Kanunu Uygulama Yönetmeliği'nde bir değişiklik yapıldı. Zeytinciliğin Islahı ve Yabanilerin Aşılattırılmasına Dair Kanunun 20. Maddesine aykırı olarak zeytinlikler madenciliğe açıldı. Sanki bizim keşfimizi bekler gibi ya da keşfimize müdahale edercesine böyle bir yönetmelik değişikliği oldu. Ancak sabahtan beri "Akbelen Ormanı için Adalet"," Zeytin için adalet" sloganları çınlıyor burada. Bugünkü keşfimiz aynı zamanda zeytinliklerin madenciliğe feda edilmemesi için yapılan mücadelenin bir simgesi olacak. Bu kitle ve yaşamı savunan, destekleyen tüm yaşam savunucuları Akbelen Ormanı'nı vermeyecekler, zeytinlikleri vermeyecekler. Yaşamı savunmaya devam edecekler" ifadelerini kullandı.

"TOPRAKLARIMIZDAN, DOĞAMIZDAN, HAYVANLARIMIZDAN VAZGEÇMİYORUZ"

İkizköy Kardok Derneği Başkanı Nejla Işık ise keşfi şöyle değerlendirdi:

* Bugün İkizköylüler için, Akbelen Ormanı için önemli bir gündü. Sabahtan bu yana buradayız. Akbelen Ormanı İkizköylüler için niçin önemli bunu anlattık hakime, bilirkişilere. Buranın akciğerimiz olduğunu, en başta temiz havamız olduğunu anlattık.

* Buradan sularımızın, kuyularımızın nasıl beslendiğini anlattık. Buradan geçimimizi nasıl sağladığımızı anlattık. Keçilerimizi, koyunlarımızı, hayvanlarımızı, en önemlisi zeytinlerimizi anlattık. Zeytin şifadır dedik.

* Kömür öldürür, zeytin yaşatır dedik. İstediğimiz her şeyi elimizden geldiğince, dilimiz döndüğünce anlattık. Akbelen Ormanı'ndan da, İkizköy'ün topraklarından da vazgeçmiyoruz.

"BİZİM AÇIMIZDAN GÜZEL BİR KEŞİF OLDU"

Halk Sağlığı Uzmanı Prof. Dr. Ali Osman Karababa ise konunun sağlık boyutuna dikkat çekerek şu ifadeleri kullandı:

* Neşeliyiz. Bugün Akbelen Ormanı'nın kömür madenciliğine feda edilmemesi için açtığımız davanın keşfi bizim açımızdan güzel bir keşif oldu. Halk sağlığı açısından Akbelen Ormanı'nın ne denli önemli olduğunu anlatmaya çalıştık.

* Akbelen Ormanı'nın korunmasıyla buradaki hava kalitesinin nasıl iyi olacağını, kömüre feda edilirse madencilik faaliyetleri nedeniyle havanın, toprağın, suyun nasıl kirleneceğini ve bunların da insan sağlığı açısından, diğer yaşam öğeleri açısından nasıl riskler doğuracağını mahkeme heyetine anlatmaya çalıştık.

Yaklaşık 4 saat süren eylem ve bilirkişi incelemesinin ardından çevreciler ve köylüler ayrıldı.