MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli partisinin TBMM'deki grup toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Bahçeli'nin konuşmasından satır başları:

* MHP'nin siyaseti, başkaları gibi icazetli, ipotek altında bir siyaset olarak görülmez. MHP'nin vizyonu kısıtlı, kırılgan ve kısa menzilli bir çerçevede tanımlanamaz. Milletimiz ne diyorsa sözümüz odur. Milletimiz ne istiyorsa dileğimiz aynısıdır.

* Cumhuriyet'in 100. yıl dönümü olan 2023 Türkiye'nin kader ve karar yılı aynı zamanda tarihsel kavşağıdır. Bu bilinç ve kavrayışla siyasi faaliyetlerimizi yoğunlaştırıyoruz.

"ALGI OPERASYONLARI BİZE SÖKMEZ"

* Şunu bir defa inanç ve iddiayla söylemek isterim ki MHP'yi itibarsızlaştırmaya, oy oranının iniş halinde olduğunu göstermeye çabalayan kim varsa 2023'de nal toplayacak, bozguna uğrayacaktır. Algı operasyonları bize sökmez.

* Gerçeği bilip susanlar gerçeği bilmeyip susanlar kadar tehlikelidir. Bir gerçek vardır ki MHP'nin varlığı Türklüğün varlığıyla aynıdır. Bizim kiralık anket şirketlerinden öğrenebileceğimiz bir şey yoktur.

* Hamdolsun biz inkarcı değiliz. Bizim anketimiz 85 milyon Türk insanının duasıdır. Nehir olmayan yerde balık avına çıkanlar bizimle boy ölçüşemez.

"CHP'NİN YAKALANDIĞI AMANSIZ HASTALIĞI ANLATTIK"

* Biz Türkiye'nin her yerindeyiz. 19 Şubat 2022 tarihinde başlattığımız 'Adım adım 2023, İlçe ilçe Anlatma ve Aydınlatma' toplantılarımızı geçtiğimiz hafta sonu tamamladık.

* CHP'ye oy veren kardeşlerimize, parti yönetiminin ne hallere düştüğünü ifade ettik. 131 seçim bölgesinde CHP'nin yakalandığı amansız hastalığı anlattık.

* Allah nasip ederse Ramazan Bayramı'nı müteakiben kalan ilçelerimizi ziyaret edip aynı şevkle mücadelemizi sürdüreceğiz. Bu suretle 2023 hedeflerimizi, ülkemiz üzerinde oynanan oyunları aktaracağız.

* Biz çok bilen değil, çok seven ve çalışan, çok inanan bir davanın mensuplarıyız. Gücümüz millet, güvencemiz devlettir. Zillet kervanının önü kesilecekse onun yegane yolu MHP ile Cumhur İttifakı'nın tavizsiz emsalsiz mücadelesidir.

* MHP ve Cumhur İttifakı, Türkiye'nin istikbal aydınlığıdır. Biz 2023 yılının haziran ayına kadar durmayacağız. Sürekli bir adım önde olmanın gayesi ve gayreti içinde olacağız. Fitnecilerin tuzaklarına takılmayacağız.

"GIDA GÜVENLİĞİNİN SAĞLANMASI ŞARTTIR"

* Küresel gıda ihracatının neredeyse yüzde 25’i Rusya’nın tekelindedir.Bu ülke tek başına yılda 44 milyon ton buğday ihraç etmektedir. Rusya ve Ukrayna hükümetlerinin buğday ihracatını durdurduklarını açıklaması bazı ülkeler için tam bir felaket habercisidir.

* Rusya ve Ukrayna'nın tarımsal faaliyetlerinde aksamaların dünya genelinde açlık sorunlarını kamçılaması konuşulmaktadır.

Türkiye bu 3 önlemi almalıdır:

* Gıda güvenliğinin tam ve eksiksiz sağlanması şarttır. Konuyla ilgili Sayın Cumhurbaşkanımızın hassasiyeti milletimizi rahatlatmaktadır. Ekilebilir tarım arazilerini genişletmek zorundayız. Bu sektör üretim, işleme ve pazarlama boyutlarıyla bütüncül bir yapıya kavuşturulmalıdır.

* Tarım kentleri kurulmalıdır. İkinci stratejik tespit olarak, enerji, güvenliği temin edilmelidir. Yeni ve yenilebilir enerji kaynaklarından yaralanma vasıtalarıyla Türkiye Enerjide dışa bağımlılıktan kurtulacaktır. Yerli enerji kaynaklarının verimli kullanılması, nükleer başta olmak üzere yeni enerjilerin üretilmesi ile ülkemizin enerji talebini karşılayacak duruma gelmesidir.

* Karadeniz'de keşfedilen doğalgaz kaynağı ülkemizin elini siyasette güçlendirecektir. Bizim enerjimiz doğru kullanmasını bilirsek biz yetecektir. Türkiye ona buna minnet edecek bir ülke değildir. Türkiye tahıl ambarıdır. Allah rızkımızın kefilidir.

* Üçüncü tedbir olarak, bazı mal ve hizmetlerin fiyatlarında görülen hormonlu artışlara karşı caydırıcı önlemlerinin alınmasıdır.

"ŞEKER EKSİĞİ DEĞİL FAZLASI VAR"

* Ayçiçek yağından sonra şeker fiyatlarında yaşanan artışların gerçekçi bir dayanağı yoktur. 2 hafta içinde 7 liradan 19 liraya çıkması pis bir kumpasın dış bağlantıyla servis edilmesinden başka bir şey değildir.

* Fiyat artış beklentisi, şeker stoklayan fırsatçıların gözünü hırs bürümesi birden bire şekeri tartışmalı hale getirmiştir. Şu anda şeker eksiği değil fazlası mevcuttur. Dini imanı para olan çıkarcılara mutlaka hesap sorulmalı, bunların yırtık yakalarından tutulmalıdır.

* Ortalığı karıştırmaya çalışanlar bugün farklı ürünlere bel bağlamışlardır. 2023'e kadar bu karanlık kampanya hız kesmeyecek, farklı boyut ve içeriklere bürünerek tehdide devam edecektir. Bunlar Türkiye'nin karşısına dizilen husumet aktörleridir.

* Zillete düşüp fiyat artışlarından siyasi propaganda konusu çıkarmaya heves edenleri asla iyi niyetli göremeyiz. Devletimiz ve milletimiz tüm meselelere hakimdir. Zillet korusunu açık açık uyarıyorum. Kışkırttığınız yalan ve dedikodular ters tepecek ve alayınızı rezil edecektir.

"PUTİN VE ZELENSKİ'NİN İSTANBULDA YÜZ YÜZE GÖRÜŞMELERİ TEMENNİMİZDİR"

* Rusya ile Ukrayna arasındaki savaşın neden olduğu yıkım ve yüksek tansiyon sadece mahut bir bölgeyle sınırlı kalmamış, tesirini pek çok ülkede az ya da çok hissettirmiştir.

* Türkiye, iki ülke arasında barışın savunucusu, anlaşmanın ve uzlaşmanın arabulucusu olarak tarihi bir rol üstlenmiştir. Bir yanda Putin, diğer yanda Zelenski’nin ülkemizin tutumuna, sürdürdüğü diplomatik performansa güven duyduğu anlaşılmaktadır.

* Dileğimiz ve temennimiz Putin ile Zelenski’nin yüz yüze görüşmelerini en kısa zamanda İstanbul’da yapması, savaşı barışla düğümlemeleridir.

* İnanıyorum ki, dünyanın beklediği çözüme bir adım daha yaklaşılmıştır. Türkiye hakem ülke olarak kalıcı barışın hadimi olduğunu bir kez daha ispat etmiştir.

"ORAK ÇEKİÇLİ BAYRAK SALLAYANLAR AMERİKANCI KESİLDİ"
* Biz çatışmaların son bulmasını, statükonun yeni baştan ele alınmasını, ateşkes rejiminin acilen tesisini arzuluyoruz. Ne ibret verici bir çelişkidir ki, geçmişte orak çekiç flamasını sallayan, Rusya yanlısı olarak mangalda kül bırakmayan gedikli Marksist-Leninist ve Sosyalistlerin bugün bir numaralı Amerikancı kesilmişledir. Rusya’nın karşısında Batı’nın sözcülüğünü yapanlar hastalıklı sömürge kalıntıları olduklarını acıklı şekilde göstermişlerdir.

* İstanbul Dolmabahçe rıhtımına demirleyen ABD’nin 6’ıncı filosuna 17 Temmuz 1968’de saldıranlar ve onların izinden yürüyenler, geldiğimiz bu aşamada utanmadan, sıkılmadan, hiçbir mahcubiyet duymadan o filonun tayfası, kurşun askeri haline gelmişlerdir.

* Bunların dünü mü doğruydu? Yoksa bugün yaptıkları mı doğrudur? Bu Komünist tertipçilerin kimin hesabına kiralandığı artık nettir. Bize göre bu namertlerin dünü de yanlıştı, bugünü de yanlıştır. Yeri gelir Rusya yanlısı, yeri gelir ABD taraftarı olurlar, ancak Türkiye’yi ve Türk milletini hayatta ağızlarına alamazlar, almaya da efendileri izin vermez.