Millî Savunma Bakanı Hulusi Akar, basın yayın kuruluşlarının Ankara Temsilcileri ile kahvaltıda bir araya geldi. Bakan Akar, gazetecilerle buluşmasında gündeme ilişkin açıklamalarda bulunarak soruları yanıtladı.

TERÖRLE MÜCADELE

Bakan Akar, TSK'nın yurt dışındaki operasyonları sırasında sivil hedefler başta olmak üzere, tarihî ve kültürel yerler konusunda aşırı hassas davrandığına değindi. Hulusi Akar, Türk Silahlı Kuvvetlerinin envanterinde kimyasal silah olmadığını da tekrar tekrar vurguladı.

Mehmetçiğin yüksek bir moralle, kar-kış demeden bu faaliyetlerini sürdürdüğüne değinen Bakan Akar, "Suriye'nin kuzeyi dâhil, 24 Temmuz 2015’ten bugüne kadar 33 bin 275 terörist bugün itibarıyla etkisiz hâle getirilmiş bulunuyor. 1 Ocak 2021’den itibaren bir yılda ise 2 bin 795 terörist etkisiz hâle getirildi." bilgisini paylaştı.

Bunları yaparken 84 büyük operasyon yapıldığını aktaran Bakan Akar, şöyle konuştu:

"Büyük operasyon demek, 3 tabur ve fazlası büyük operasyon oluyor. Ortak çaplı operasyonlar da bir tabur, iki tabur şeklinde yapılanlar onlar da 286. Bu manada toplam 370 operasyon, bu operasyonlar sırasında 1.455 mağara/sığınak imha edilmiş, kullanılamaz hâle getirilmiştir. İçindeki teröristlerle beraber.

“HUDUTLARDA 495 TERÖRİST YAKALANDI”

Diğer önemli bir konunun ise çok konuşulan hudutlar meseli olduğuna değinen Bakan Akar, hudutların güvenliğinin bir "namus meselesi" olduğunu söyledi.

Hudutlarda alınan duvar, tel örgü, hendekler gibi güvenlik tedbirlerinden bahseden Bakan Hulusi Akar, "Çok ciddi bir mücadele var, çok yoğun teknoloji kullanılıyor, onun getirdiği bir başarı var. Bu rakamlarda da açıkça görülüyor. 1 Ocak'tan itibaren geçmiş veya geçerken toplam 99 bin 602 kişi yakalandı. 314 bin 586 kişi de engellendi. Yakalananların içinde 495'i terörist. Bunların da 248'i FETÖ-PYD, 92'si PKK, 4'ü DHKPC, 3'ü MLKP, 68'i DEAŞ ve 36'sı da HTŞ mensubu." dedi.

Bakan Akar, bu kişilerle beraber çok miktarda kaçak sigara, uyuşturucu madde ve 1 milyon uyuşturucu hap ele geçirildiğini de bildirdi.

ZEYTİN DALI, BARIŞ PINARI HAREKATLARI, BAHAR KALKANI OPERASYONLARI

Suriye'nin kuzeyinde 2016'da başlayan ve başarı ile icra edilen Zeytin Dalı (2018), Barış Pınarı (2019) ve Bahar Kalkanı (2020) operasyonlarıyla terör koridorunun parçalandığına işaret eden Bakan Akar, "Oradaki kazdıkları kuyulara teröristler gömüldü." vurgusunu yaptı.

Operasyonların ardından yaklaşık 1 milyon Suriyeli'nin kendi istekleriyle o bölgelere döndüklerini belirten Bakan Akar, bunların 470 bininin de İdlib bölgesine gittiklerini söyledi.

“SURİYE’DE ATEŞKESİN KALICI HALE DÖNÜŞMESİNİ İSTİYORUZ”

Bakan Akar; Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı, Barış Pınarı gibi harekatlarla Suriye’de terör koridorunu mümkün olmaktan çıkardıklarına dikkat çekerek şu değerlendirmelerde bulundu:

* Terör koridoru parçalandı. Kazdıkları çukurlara teröristler gömüldü. 1 milyondan fazla insan gönüllü saygın bir şekilde, zorlamayla değil kendileri döndüler. Bu insanları kendi evlerinde huzur içinde yaşamalarını sağlamak görevimiz. Oradaki hayatın normalleşmesi için her türlü çalışma yapılıyor. Tabi Rusların uçakla yaptığı saldırılar var. Özellikle İdlib’de bu halkın hayatını zorlaştırdı. Havadan bomba attıkları oluyor. Bunlarla alakalı arazideki arkadaşlarımız muhataplarıyla görüşüyor, ikaz ve protesto ediyoruz.

* 30 Eylül’de Sayın Cumhurbaşkanımızın Putin ile yaptığı görüşmeden sonra ihlallerin azaldığını görüyoruz. Dileğimiz herkes yerinde dursun. Ne zamana kadar? Anayasa, seçimler yapılıncaya kadar. Normal bir düzen kurulduktan sonra herkes işine gücüne bakar. Orada rejimin faaliyet göstermesi halinde yeni bir göç dalgası olacak ki Türkiye’nin artık ilave bir göçe tahammülü olmadığını kendilerine söylüyoruz. Zaman zaman telefonlaşarak, mektuplaşarak mutabakatlara uymaları konusunda kendileriyle görüşüyoruz. Tacizlere karşı misliyle karşılık veriliyor. Biz istikrardan yanayız. Ateşkesin kalıcı hale dönüşmesini istiyoruz.

“AZERBAYCAN’DA İHLALLER AZALIYOR”

Akar, Azerbaycan’daki gelişmelere değinirken, Ermenistan’a uzatılan barış elinin tutulması, bundan istifade edilmesi gerektiğine vurgu yaparak şöyle konuştu:

* Bir bütün halinde o bölgenin bir istikrar adası haline gelmesi isteğimiz. Azerbaycan’da faaliyetlerimiz devam ediyor. Kardeş tugay uygulaması, birliğimizi beraberliğimizi daha da pekiştiriyor. Ateşkesin kontrolü için 30 Ocak’tan itibaren ortak merkez kuruldu. Türk ve Rus askerler birlikte çalışıyor. İHA’lardan istifade ediyorlar. İhlal olursa uygun şekilde gereğini konuşuyorlar. Orada istikrarın artık gelmeye başladığını görüyoruz.

* Ateşkes ihlalleri azalıyor gittikçe. Temennimiz çok daha istikrarlı bir durum ortaya çıkacak diye düşünüyoruz. Türk-Rus iş birliğinin başarılı olduğunu, ateşkesin devamlılığı konusunda katkı sağladığımızı görüyoruz. Mayın ve patlayıcıların temizlenmesi konusunda beraber çalışıyoruz. Bölgenin temizlenmesi için gayret gösteriyoruz.

* Mayın ve patlayıcıdan temizlenen bölgeler tarıma açılıyor ve bunun ekonomiye katkılar sağlayacağını düşünüyoruz. Buradaki barış havasının hem Hazar’da hem Karadeniz’e olumlu etkileri olacaktır. Güney Kafkasya’daki iş birliğini, Azerbaycan-Ermenistan meselesinde buradaki istikrarın bütün bölgeye çok olumlu etkiler yapacağını düşünüyoruz.

“AFGANİSTAN’DA 20 BİN TSK PERSONELİ GÖREV YAPTI”

Afganistan'daki gelişmelere de değinen Bakan Hulusi Akar, Türkiye'nin başından beri Afgan halkının rahatı, huzuru ve güvenliği için yapılması gerekenler konusunda destek verdiğini aktardı.

İlk günden itibaren bugüne kadar 20 binden fazla TSK personelinin Afganistan'da görev yaptığını bildiren Bakan Akar, son 6 yılda da Uluslararası Hamit Karzai Havalimanının işletilmesinde görev aldıklarını hatırlattı.

Hızlı ve ani değişen şartlara rağmen en son dakikaya kadar kalmak suretiyle hiçbir şekilde görevlerini bırakmadıklarını belirten Bakan Akar, şartların görev yapılamayacak noktaya gelmesinin ardından da 48 saatten az bir süre içinde Mehmetçiği tahliye ettiklerini söyledi.

"KATAR İLE İLİŞKİMİZİ SÜRDÜRÜYORUZ"

Türk askerinin tarihine yakışır şekilde yöre halkın gönlünü kazanarak dünya barışına hizmet etmenin gurur içinde evine döndüğünü belirten Bakan Akar, "Şu anda Afganistan'da Kabil Havaalanının ve onun dışında 4 havalimanı daha var, onların işletilmesi konusunda teknik yardım konusunda, neler yapılabilir konusunu Katar ile müştereken çalışmak suretiyle ilişkimizi sürdürüyoruz. Önümüzdeki dönemde bunun adı konulacak. Bir mutabakat metni imzalandıktan sonra oradaki çalışmalarımız devam edecek" diye konuştu.

Havaalanlarının hayati önem taşıdığına dikkati çeken Bakan Akar, havaalanlarının açık olması için ellerinden gelen gayreti gösterdiklerini, göstermeye devam ettiklerini söyledi.

Yunanistan'la Akdeniz ve Kıbrıs'ta sorunlar olduğunu hatırlatan Bakan Hulusi Akar, bu sorunları barışçıl yöntemlerle ve diyalogla çözmek istediklerini söyledi.

Türkiye'nin burada yayılmacı gibi gösterilmeye çalışıldığını aktaran ve bunu bir paradoks olarak niteleyen Bakan Hulusi Akar, "Yemiyorlar içmiyorlar her gün bir şey söylüyorlar. Gerçekleri göstereceğiz. Biz güçlüyüz çünkü haklıyız" dedi.

Yunanistan'ın uluslararası hukuka aykırı bir şekilde yayılmacı anlayışının devam ettiğine değinen Bakan Akar, iki ülke arasındaki sorunları ise "Kara sularının genişliği, Hava sahası, FIR hattı, Arama Kurtarma Sahasına yönelik ihtilaflar, Gayri Askerî Statüdeki Adaların (GASA) silahsızlık statüsünün ihlali, Egemenliği Anlaşmalarla Yunanistan’a Devredilmemiş Ada, Adacık ve Kayalıklar (EGAYDAAK) konusu, Doğu Akdeniz’de ülkemizin ve KKTC’nin hak ve menfaatlerini göz ardı eden iddialar, provokatif silahlanma girişimleri ve diğer provokatif faaliyetler, Batı Trakya Türklerinin haklarını kısıtlayıcı uygulamalar." olarak sıraladı.

"SÜREKLİ BİR TAHRİK, PROVOKASYON VAR"

Bakan Akar, şunları kaydetti:

* Biz tüm bunlara rağmen, tüm bu kışkırtmalara rağmen 'görüşelim' diyoruz. Güven ve Güven Artırıcı Önlemler 4’üncü toplantı için Ankara’ya bekliyoruz, açıkça davet ettik. Bekliyoruz. Toplantılarda meselelerin tartışılıp iyi komşuluk ilişkileri içinde çözüm bulmasını istiyoruz. Hep bunu söylüyoruz. Tüm barışçıl yaklaşımımıza rağmen ihlallere devam ediyorlar. Hava sahası, kara suyu ihlalleri yapılıyor.

* Gemilerin ihlali var, geçtiğimiz yıl içerisinde uluslararası anlaşmalara rağmen GASA’lara EGEAYDAKLARA toplam 90 üst düzey ziyaret yapıldı. Sürekli bir tahrik, provokasyon var. Özellikle bazı siyasilerin provokasyonları, gereksiz NOTAM, NAVTEX'ler var. 1988’de mutabakat imzalanıyor. Mutabakatla 'turizm mevsiminde dinî ve millî bayramlarda tatbikat yapmayalım.' deniliyor. Bunları çiğniyorlar. Devamlı bir tahrik.

“BU SİLAHLANMA TÜRKİYE İÇİN ÇOK AZ”

Akar, Türkiye’nin Yunanistan ile NATO içinde müttefik olduğunu hatırlatarak, "Yunanistan NATO içinde çeşitli ülkelerle ittifak anlaşmaları, mutabakat muhtırası yapıyorlar. NATO varken bunlar niye? Silahlanma var, bunlar kime karşı? Diyoruz ki bu silahlanma ne için? Normal savunma için çok fazla, Türkiye için çok az. Kendilerince boylarını aşan iddialar üzerinde yürümeye devam ediyorlar. İttifak içinde ittifak NATO'yu zayıflatır." dedi.

"YUNANİSTAN GÖÇMENLERE ATEŞ EDİYOR, BOTLARINI ZIPKINLA DELİYOR"

Yunanistan'ın göçmenlere yönelik uygulamalarını anlatan Bakan Akar, "İnanılmaz şeyler var. Denizin ortasında yapılanlar… Göçmenlere ateş ediyorlar, botu zıpkınla deliyorlar.

Hangi medeniyet, hangi insanlık anlaması çok güç. Bu yapılanlar gerçekten canilik. Uluslararası anlaşmalar, insan hakları, hukuk hiçe sayılıyor." diye konuştu.

Yunanistan'ın AB üyesi olmayı bir araç olarak kullandığını dile getiren Bakan Akar, AB ülkelerinin de AB dayanışmasından dolayı mesele Yunanistan olduğu zaman hakkı, hukuku bir kenara bıraktığını belirtti.

Batı Trakya’da Türk kimliğinin inkâr edildiğini anımsatan Bakan Akar, bu bölgedeki mantığın Kıbrıs için de geçerli olduğunu ifade etti.

Bakan Akar, "Kıbrıs'taki çözümsüzlüğün temel sebebi, oradaki Rumların, kendilerini efendi, Türkleri yok sayması. Bunu da AB, görmezlikten geliyor." diye konuştu.

Bütün bu uygulamalara rağmen Türkiye-Yunanistan arasındaki diyalog kanallarının açık olmasını arzuladıklarını dile getiren Bakan Akar, olaylara siyasal ve barışçıl yol ve yöntemlerle çözümler bulmayı istediklerini kaydetti.

Bakan Akar, Türkiye’nin, bölgesinde barış ve istikrarın teminatı olmaya devam edeceğini belirterek, şunları kaydetti:

"Biz Türkiye olarak kimseye tehdit değiliz. Kimsenin toprağında, hakkında, hukukunda gözümüz yok. Türkiye dostları için güvenilir, güçlü ve etkin bir müttefiktir. Karamalarla bir yere varılamaz. Bütün bu iyi niyetimizi ortaya koyduktan sonra da yanlış anlaşılmasın diyoruz. Biz bu kadar iyi niyetliyiz ama aynı zamanda ülkemizin, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ndeki kardeşlerimizin hak, alaka ve menfaatlerini korumakta azimliyiz, kararlıyız ve buna muktediriz."

Bakan Akar, Kıbrıs’ta barışın ve huzurun hâkim olmasını istediklerini dile getirerek, "Türkiye garantördür. Garantörlük hakkımızı bugüne kadar yerine getirdik, getirmeye devam edeceğiz." dedi.

F-16 BLOK VİPER ALIMI VE MODERNİZASYONU

F-16 Blok Viper alımı ve modernizasyonu konusunda bir sürecin işlediğini ve bunu takip ettiklerini dile getiren Bakan Akar, aynı zamanda ABD ile F-35 konusunda da bir görüşmenin sürdüğünü dile getirdi.

Bakan Akar, F-35 konusunda, gelecek günlerde ABD’de bir toplantı yapılacağını ve bunun hazırlıklarının devam ettiğini belirtti.

Türkiye'ye karşı, bazı dost ve müttefik olarak bilinen ülkelerden yedek parça, bir sistem, bir malzeme, silah, mühimmat alışverişinde açık-kapalı bir gecikmenin bulunduğunu belirten Bakan Akar, şu ifadelere yer verdi:

* Adına ambargo denilmiyor fakat gecikmeler var. Biz bunu muhataplarımıza hatırlatıyoruz. Şunu söylüyoruz: TSK'nın bu şekilde zafiyeti, zayıflatılması, isteklerini alamamasından dolayı aynı zamanda NATO’nun zayıflatılması demek. 2021 yılında hazır kuvvet olarak NATO'nun nöbetini tuttuk.

* Herhangi bir kriz olsaydı birliklerimiz gidecekti. Bu tür örtülü-kapalı ambargolardan dolayı, herhangi bir şekilde istenilen malzemeyi temin edemiyorsak bu zafiyet doğuracak. Bunu anlatmaya çalışıyoruz.

* NATO'ya karşı 70 yıldan beri sorumluluklarımızı eksiksiz yerine getirmiş bir orduyuz, ülkeyiz. Hâl böyleyken siz şimdi NATO’da müttefikiz diyorsunuz fakat diğer yandan da ihtiyaçlarımızı parası mukabilinde vermiyorsunuz.

"S-400 KONUSU BİR TERCİH DEĞİL, ZORUNLULUK"

S-400 konusunun bir tercih değil, zorunluluk olarak ortaya çıkan bir tedarik çalışması olduğunu ifade eden Bakan Akar, "Herhangi bir saldırı, tehdit olmazsa kimseye zararı olmayan bir sistem bu. Önceliğimiz ülkemizin, 84 milyonun güvenliği. Müttefiklerimizin vermediğini Rusya'dan temin ettiğimiz bir sistem" şeklinde konuştu.

Bakan Akar, S-400 konusunda makul ve mantıklı çözümler bulunabileceğini, Türkiye’nin bu konuda haklı olduğunu sözlerine ekledi.

"ABD’Lİ MÜTTEFİKLERİMİZİN BİR AN ÖNCE DOĞRU KARAR VERMELERİNİ BEKLİYORUZ"

Türkiye'nin ABD ile en önemli probleminin YPG/PKK olduğunu dile getiren Bakan Akar, "Bu artık açık ve net, PKK'nın sözde elebaşları tarafından da ifade edilmiştir ki, YPG'nin PKK’dan farkı yoktur; YPG, PKK'nın Suriye'deki teröristleridir. Hâl böyleyken ABD gibi bir müttefikimizin bunları desteklemesi, müttefiklik ruhuna son derece aykırı.

Bu konuda ABD'li müttefiklerimizin bir an önce doğru karar vermelerini bekliyoruz." dedi.

2021’DE 94 TATBİKAT

Operasyonların yanında tatbikatları da sürdürdüklerini vurgulayan Bakan Akar, "2021’de 94 tatbikat yaptık. Bunun 17’sini kendi içimizde yaptık. Tatbikatların 25’i özel, 29’u davet üzerine yapıldı, 23’ü de NATO tatbikatları" ifadesine yer verdi.

Deniz Kuvvetlerinin yıllık ortalama seyir süresinin 200 bin saat olduğunu belirten Bakan Akar, bunun yüksek bir performans olduğunu kaydetti. Geçmişe nazaran yüzde 94 oranında seyir süresinin arttığını ifade eden Bakan Akar, “Bu çok önemli bir şey. 182 gün karaya çıkmadan, fedakârlık yaparak görevlerini yerine getiren arkadaşlarımız" diye konuştu.

"15 TEMMUZ’DAN BUGÜNE KADAR 24 BİN 230 KİŞİ İHRAÇ EDİLDİ"

FETÖ ile mücadele konusunda da değerlendirmede bulunan Bakan Akar, şöyle konuştu:

* Bütüncül bir yaklaşımla, yasalar ve mevzuat çerçevesinde yeni bilgi, belge geldikçe istihbarat kurumlarımızla, savcılıklarımızla, komutan arkadaşlarımızın kendi komutanlık bilgileriyle yakından takip edilmekte, yerinde ve zamanında gerekli işlemler yapılmaktadır. 15 Temmuz'dan bugüne kadar 24 bin 230 kişi ihraç edilmiştir.

"KAZAKİSTANLI KARDEŞLERİMİZE HER TÜRLÜ YARDIMI YAPMAYA HAZIRIZ"

Bakan Akar, gazetecilerin gündeme dair sorularını da cevapladı. Öncelikle Kazakistan'da yaşananlara ilişkin değerlendirmesi sorulan Bakan Akar, şunları söyledi:

* Dostumuz Kazakistan ile tarihî, kültürel ilişkilerimiz; askerî eğitim iş birliği dâhil olumlu münasebetlerimiz var. Çalışmalarımız devam ediyor. Son gelişmeleri yakından takip ediyoruz. Kazakistan bizim önemli bir müttefikimiz. Bir an önce Kazakistan'a huzurun gelmesi, nizamın hâkim olması isteğimiz.

* Bizim inancımız Kazakistan, oradaki kardeşlerimiz kendi imkân ve kabiliyetleriyle oradaki bütün zorlukları aşacaktır. Biz Kazakistan'ın her zaman olduğu gibi bugün de yanındayız. Sayın Cumhurbaşkanımız her türlü bilgi ve tecrübe paylaşımına hazırız şeklinde açıklamada bulundu. Bu bizim için talimattır.

* Herhangi bir talep geldiğinde, istek olduğunda, bize emir, talimat verildiğinde biz de Kazakistanlı kardeşlerimize her türlü yardımı yapmaya, elimizden gelen desteği sağlamaya hazır olduğumuzu ifade ediyoruz.

* Mısır ve Suudi Arabistan'ın son dönemde Yunanistan ile yakınlaştığı belirtilerek değerlendirmesi sorulan Bakan Akar, "Gelişmeleri objektif ve soğukkanlı izlememiz; dikkatli, hassas olmamız lazım. Olayları kendi sınırları içinde tutmamız lazım.

* Ortaya bilinçli şekilde pompalanan bilgiler doğrultusunda baktığımızda olaylar bizi farklı yerlere götürüyor. Burada herhangi bir endişeye gerek yok. Bütün ilgili kurumlar, kuruluşlar, bakanlıklar çalışmalarını sürdürüyor. BAE ile geldiğimiz nokta belli. Önümüzdeki dönemde Suudi Arabistan, Mısır ne olur hep beraber göreceğiz. Dolayısıyla herkes yerini alacak.

Pakistan'ın ATAK helikopteri almaktan vazgeçtiği iddiaları sorulan Bakan Akar, "Resmî makamlarla yaptığımız görüşmelerde bu iddiaların kesinlikle gerçek olmadığını belirttiler. Pakistan yetkilileri de haberin gerçeği yansıtmadığına ilişkin açıklama yaptı" dedi.

"TEENNİ İLE HAREKET ÖNEMLİ"

NATO ve Rusya arasında yapılması planlanan toplantılara yönelik Türkiye'nin değerlendirmesi sorulan Bakan Akar, şunları kaydetti:

* Şu anda kriz biraz irtifa aldı, yükseldi ama bu konu yıllardan beri var. Burada bir Kırım var, Ukrayna var, Donbass var, bir işgal var. Başta Cumhurbaşkanımız olmak üzere birçok kez Kırım'ın ilhakını tanımadığımızı belirttik. Donbass'a yönelik tartışmalar var. Biz dost ve müttefik ülkelerle, muhataplarımızla zaten bunları konuştuk, görüşüyoruz.

* Başlangıçtan beri bizim ortaya koyduğumuz vizyon: Biz barıştan, görüşmeler yoluyla problemlerin çözümünden yanayız. Gerilimi artırmayalım, herhangi bir şekilde provokatif davranışlardan veya provokatif olarak anlaşılacak davranışlardan uzak duralım.

* Karadeniz'de bir statüko var, Montrö var bunu bozmayalım, bu konuda bir tarafta Karadeniz'de kıyısı olan ülkeleri sükûnete davet ederken diğer taraftan da Montrö'ye uymaları konusunda NATO ülkeleri başta olmak üzere diğer dost ve müttefik ülkelerle biz gerekli görüşmeyi, konuşmayı yapıyoruz.

* Politikamız, açık ve net. Bu konuda samimiyiz. Herhangi ani bir hareket, rutin olmayan bir hareketle birlikte bazı olaylar zincirinin başlangıcı olabilir. Bu da birtakım sıkıntılara sebebiyet verebilir. O nedenle teenniyle hareket etmenin çok önemli olduğunu muhataplarımıza tekrar tekrar söylüyoruz.

Ukrayna’ya İHA/SİHA satışına yönelik soru üzerine de Bakan Akar, “Özel bir şirketin Ukrayna ile yaptığı çalışmalar” diye konuştu.

“YANLIŞ HESAP YAPMASINLAR”

Yunanistan’ın 6 mil kara sularını 12 mile çıkarma talebine değinen Bakan Akar, şunları söyledi:

* Bunu 12 mile çıkarırsanız biz buradan uluslararası sulara çıkarken izin isteyeceğiz yani? Bu taksimi kurt yapmaz kuzulara şah olsa. 6 mil yapmışsın öyle veya böyle, hâline şükret otur oturduğun yerde. Bizim söylediğimiz şey barış, huzur olsun, bu şartlarda iki taraf zenginliklerden istifade etsin, Türk halkı da Yunan halkı da mutlu, müreffeh yaşasın. Bunu söylemek herhangi bir zafiyet olmadığı gibi, hakkımızı, hukukumuzu koruruz demek de bir tehdit değil. ‘12 milin zamanıdır’ gibi yanlış bir hesap yapmasınlar.

* Çünkü bu yanlış hesabı başkaları da yaptı, ‘15 Temmuz’dan sonra bu ordu bir şey yapamaz dediler’ bu ordu bir ay sonra Fırat Kalkanı Harekâtı’nı icra etti ve 4 bin DEAŞ mensubunu göğüs göğüse mücadele ile etkisiz hâle getirdi. Dolayısıyla bu konuda herhangi bir şekilde bizi test etmesinler, böyle bir maceraya girişmesinler. Böyle bir hata yapmazlar inşallah.

"YERİ GELDİĞİNDE GEREKEN YAPILIYOR"

"Suriye’nin kuzeyinden Türkiye’ye yönelik saldırıların devam etmesi durumunda Cumhurbaşkanımız Erdoğan, ‘Gereğinin yapılacağını’ söylemişti. Sınır ötesi operasyon gündemde mi?" sorusuna yönelik Bakan Akar, “Gerek Irak gerek Suriye’de olsun bizim bir misyonumuz, vazifemiz var. Nedir o? Sınırlarımızın, vatandaşımızın güvenliği. Onun için yapılması gereken ne varsa bugüne kadar yaptık, bundan sonra da aynı esaslar dâhilinde uluslararası hukuk çerçevesinde yapmaya devam edeceğiz. Bunların yeri ve zamanı var, durum ve şartlar var. Bununla ilgili her şeyin bir zamanı var, yeri geldiğinde gerekli şey yapılıyor” dedi.

SURİYE-TÜRKİYE GÖRÜŞMESİ

Suriye ve Türkiye arasında bir görüşmenin gerçekleşip gerçekleşmediğine yönelik soruya Bakan Akar, “İlgili bakanlık ve kurumlarımız ülkemizin hak ve menfaatleri için yapılması gereken neyse bunları örtülü, açık yaptılar, yapacaklar. Tarihi, coğrafyası, milletiyle, ordusuyla ekonomisiyle Türkiye büyük bir millet, devlet. Bu manada devlet refleksi neyi gerektiriyorsa bugüne kadar yaptık, bundan sonra da yapmaya devam edeceğiz.” dedi.

"OLAYLARI YAKINDAN TAKİP EDİYORUZ"

“Dedeağaç’a ABD yığınağı yapıldığına” yönelik haberlere ilişkin değerlendirmesi sorulan Bakan Akar, ABD’nin 2014’ten beri Avrupa güvenliğine katkı için tatbikatlar yaptığını belirtti. Bakan Akar, “Daha önce Baltık üzerinden intikaller yapılıyordu. Daha sonra tatbikatın yönünü bu tarafa kaydırdılar. Bu bir tatbikattan ibaret. Olayları yakından takip ediyoruz. Bu işin bilinen, açıklanan, objektif tarafı bu, tatbikat yapılıyor. Tatbikatın bir parçası olarak Dedeağaç’a birlik getiriyorlar. Bu tür gelişmeleri yakından takip edeceğiz ama her yapılan da bize karşı yapılıyor gibi bir endişeye kapılmayacağız.” yanıtını verdi.

“S-400’DE HAKLIYIZ”

“S-400 konusunun çözümü” nasıl olabilir sorusuna Bakan Akar, şu yanıtı verdi:

* Konuşalım, çözelim diyoruz. Biz S-400’ü niye aldık, gelin size izah edelim diyoruz. S-400 herhangi bir saldırı silahı değil, kimseye tehdit değil. F-35’lerle beraber kullanıldığında birtakım sakıncalar doğuruyorsa gelin görüşelim, onu önleyelim. Gerekirse NATO’yu da çağırın. Bizim görüşlerimiz bu. Burada haklıyız.

* Biz 84 milyon ve 780 bin kilometrekare vatan topraklarının hava ve füze saldırılarına karşı korumak mecburiyetimiz var, gelin konuşalım, bu işi uzatmayalım, asıl problem konumuz PKK/YPG diyoruz.

[old_news_related_template title="Bedelli askerlik ücreti belli oldu" desc="Bedelli askerlik ücreti 2022 yılı itibariyle zamlandı. Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, bedelli askerlik ücretini 55 bin 194 lira olarak açıkladı." image="https://sozcuo01.sozcucdn.com/wp-content/uploads/2022/01/08/iecrop/bedelli_16_9_1641650982.jpg" link="https://www.sozcu.com.tr/2022/gundem/bedelli-askerlik-ucreti-belli-oldu-6875915/"]