İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Kırklareli'de temasları sırasında İstasyon Caddesi üzerinde düzenlenen mitingde vatandaşlara seslendi. Soylu, şunları söyledi:

* "Kırklareli, siz Murat Hüdavendigar'ın şehrisiniz, siz Kurtuluş Savaşı'nı kazananların torunlarıyla evlatlarısınız, siz bu ülke başı sıkıştığı zaman kadınıyla, erkeğiyle bu ülkenin namusu, özgürlüğü, hürriyeti için, ezan-ı Muhammedi'nin semalarımızda hür ve özgür şekilde duyulabilmesi ve ay yıldızlı bayrağın nazlı nazlı dalgalanabilmesi için her türlü fedakarlığı yapan bir ecdadın torunusunuz, bugün de her türlü fedakarlığı yapacak olanlarsınız.

* O yüzden ben İçişleri Bakanı olarak bir evlat olarak size tekmil vermek istiyorum, bir askerin komutanına verdiği gibi Kırklareli'ne bir tekmil vermek istiyorum. Vereceğim tekmil şudur; Kırklarelili hemşerilerim; Allah'a hamdolsun, sayın cumhurbaşkanımızın Recep Tayyip Erdoğan'ın başkomutanlığında, liderliğinde yıllarca terör örgütünü fink attığı Tendürek Dağı tertemizdir.

* Yine tekmil veriyorum; Hatay'dan Mersin'den, Adıyaman'a, Kahramanmaraş'tan Gaziantep'e kadar Amanoslar Dağı vardır, yıllarca Suriye'den aktardıkları teröristlerle birlikte PYD ve PKK'nın oradaki en önemli melanet yuvalarından birisi olmuştur, tekmil veriyorum; Amanoslar tertemizdir. Yine size bir tekmil veriyorum; bu ülkede Tunceli'den, Kato Marinos'tan, Karadeniz'e kadar yıllarca Erenimizi katleden, Ferhat astsubayımızı katleden, Karadeniz'e yıllarca, 'acaba bu PKK buraya nereden geldi?' diye endişeye sevk eden Karadeniz'in tamamı tertemizdir.

* Muş Şenyayla tertemizdir, Erzurum tertemizdir, Bingöl tertemizdir ve sadece 8 - 9 vilayette 120'nin altında terörist kaldı. Bir evladınız olarak, her türlü riski alarak söylüyoruz, kimseden korkmadan ve çekinmeden söylüyoruz; Allah nasip edecek, Cumhuriyetin 100'üncü. yılında, cumhuriyetin birinci asrında, 29 Ekim 2023'te bu ülkede bir tek terörist kalmayacak."

"OH OLSUN SAVUNMA SANAYİMİZİ YÜZDE 80'E ÇIKARDIK"

"Biz her birimiz, cumhuriyetin birinci asrının çocuklarıyız ama birilerinden farkımız var" diyen Soylu, sözlerine şöyle devam etti:

* "Allah izin verirse hem birinci asrı, hem de ikinci asrı göreceğiz. Çok zorluklar çekildi bu ülkede, çok sıkıntılar çekildi, çok dertler çekildi. Amerika ve Avrupa bize sürekli parmak salladı. Siz yapamazsınız, siz beceremezsiniz diye bizi hep küçümsediler.

* Bizi 2 bin - 2 bin 500 dolarlık bir ülke olmaya hep mahkum etmeye çalıştılar. Bu ülke zamanında uçak üretmeye çalıştı müsaade etmediler, araba üretmeye çalıştı, müsaade etmediler, bu ülke kendi enerjisini bulmaya çalıştı müsaade etmediler, baskı yaptılar.

* Ne zaman adım atsak ya darbelerle, ya ekonomik saldırılarla geleceğe değil, yarına değil ayaklarımızın ucuna baktırmaya çalıştılar. 16-17 Eylül'de Adnan Menderes, Fatin Rüştü Zorlu ve Hasan Polatkan'ın idamının yıl dönümündeyiz.

* Bize şunu söylemek istediler o zaman, 'savunma sanayinizi yüzde 20'den yüzde 80'e çıkarırsanız sonunuz böyle olur', oh olsun savunma sanayimizi yüzde 80'e çıkardık. Bugün kendi silahlı insansız hava aracımızı yapıyoruz, bugün kendi mühimmatlarımızı yapıyoruz, bugün atak helikopterlerimizi yapacağız, burada söylüyorum; Allah nasip edecek kendi uçağımızı da, inşallah TOGG arabamızı da yapacağız ve dünyaya meydan okuyacağız."

"TERÖR DEVLETİ HALİNE GETİRECEKLERDİ"

Kırklareli'nin ülkenin batıya bakan yüzü olduğunu söyleyen Soylu, şunları belirtti:

* "Burası benim ülkemin ayçiçek kokulu tarlasıdır, burası memleketini seven ve her türlü fedakarlığı yapmaya hazır olan insanların memleketidir. Son 2 -3 yılda Amerikan Senatosu PKK/PYD'ye 2-3 milyar dolar yardım yaptı, yani bir terör örgütüne yardım yaptı. Onlar şunu söylüyordu; 'Eğer biz ayakta kalmasaydık, eğer bizi Suriye'ye, Irak'a, eğer etrafımızdaki coğrafyadaki istikrarsızlığa çevirmiş olsalardı, Hakurk'tan, yani Türkiye'nin Hakkari'sinin uç burnu var ya, onun hemen ötesinden ta Hatay'ın ötesindeki Afrin'e kadar denizin olduğu alana kadar o bölgeyi bir terör devleti haline getireceklerdi. Bize ambargo koydular. Amerika, Almanya, Karadağ, dediler ki; 'sizin insansız hava araçlarınıza kamera vermeyiz.' Dediler ki; 'sizin insansız hava araçlarınız mühimmat vermeyiz'.

* Ama bir şeyi unuttular, Türk mühendislerini. Genç insanlarımızı, bu ülkenin evlatlarını unuttular. Sayın Cumhurbaşkanımız, bugünkü Milli Savunma Bakanımız, her birimiz beraberdik ve Zeytin Dalı Harekatı başlamıştı ve PKK oradan Türkiye'ye sürekli havan atıyordu. Hatay'ı ve Gaziantep'i rahatsız ediyordu.

* Tayyip Erdoğan o gün başkomutan olarak ki o anı da hatırlıyorum, hayatım boyunca Milli Güvenlik Kurulu'ndaki o anı bir şeref anı olarak nitelendireceğim, Allah'ım ne yaptığımız varsa, hepsinin helali o Milli Güvenlik Toplantısı'nda bir ülkenin başkomutanının ve Cumhurbaşkanının; 'Ben ülkemin insanını PKK'nın havanının altında ezdirmem, bedeli ne olursa olsun Afrin'i alacağız ve gereğini yerine getireceğiz' demesiyle karşı karşıya kaldığımız o toplantıdan sonra Türk Silahlı Kuvvetlerimiz, Mehmetçiklerimiz ardından jandarmalarımız hep beraber Afrin'e girdi.

* Silahlı insansız hava araçlarımızın 1 aylık mühimmatı kalmıştı. Eğer biz yüzde 20'lerden yüzde 80'lere savunma sanayimizi çıkartmasaydık, kendi yerli ve milli savunma sanayimiz olmasaydı biz oradan boynu bükük gelebilirdik. Ama Allah'a çok şükür bizim mühendislerimiz ürettiler ve ay yıldızlı bayrağımızın orada şanlı bir şekilde bulunmasını temin ettiler." DHA