CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Ankara Üye Katılım Törenine katıldı. Törende gündeme ilişkin açıklamalar yapan Kılıçdaroğlu şunları söyledi:

"GÖREV YAPTIĞIM YILLARI DİDİK DİDİK ETTİLER"

"27,5 yıl devlette görev yaptım. Görev yaptığım süre içerisinde bugün Cumhurbaşkanı olan Sayın Erdoğan'ın geçmişte aldığı aylığın her zaman en az iki katını aldım. Devlet bana öyle bir aylık verdi. İyi bir gelirim vardı çünkü hesap uzmanlığı gibi önemli bir alanı, mesleği kazanmıştım.

Siyasete girdiğim gün bütün mal varlığımı eşimin yüzüğü dahil kendi internet siteme koydum. Benim mal varlığım budur dedim. Benim görev yaptığım yılları didik didik ettiler, acaba 'Kılıçdaroğlu'nun bir açığını bulabilir miyiz?' diye açık bulamadılar. Çünkü kul hakkı yemenin ne kadar büyük bir günah olduğunu biliyordum. 3 evladım var ne yaptıklarını çoğunuz bilmezsiniz.

Her birisi bir ucundan ekmeğini tutmuş çalışıyor. Avukat bir kızım var, genel başkan olduğumda ona, 'sakın ola bir belediyeye gitme hele CHP'li bir belediyeden hiç iş alma' dedim. Sonra vay işte geldi şunu yaptı bunu yaptı derler. Sağ olsunlar çocuklar da buna dikkat ediyorlar."

"FAKİRİN FUKARANIN HAKKINI KORUMAK ZORUNDAYIM"

"Fakirin fukaranın hakkını korumak zorundayım, bütün hedefim buydu. Bu coğrafyada eğer bir çocuk yatağa aç giriyorsa sizin rahat uyumamanız lazım. Dünya siyaset tarihinin en büyük adalet yürüyüşünü yaptım. Adalete ihtiyacımız vardı. Siyaset yaptığım yerlerde tehditler de aldım. Terör örgütünün silahlı saldırasına da uğradım.

Bir camide şehit cenazesine katılırken linç girişiminde bulundular. Yine İstanbul'da bir cenaze töreninde göğsüme bir mermi fırlattılar. Tehdit ettiler ama inanın haklıysanız hiçbir tehdit sizi etkilemez. Haklı olduğunuza, bu millet için çalıştığınıza inanıyorsanız önünüzde hiçbir güç olmaz. Ben bu davaya böyle inandım ve böyle yürüdüm ve böyle yürüyeceğim."

Devleti yönetenlerin açık ve şeffaf olması lazım. Her biriniz vergi ödüyorsunuz. Her CHP'li vatandaş adına, 'bizim ödediğimiz vergileri nerelere harcadınız' diye sormak zorundadır. Devleti yönetenlerin temiz olması lazım. Devleti yönetenlerin tehdit edilmemesi lazım. Kızdırma beni senin mal varlığını açıklarım dendiği zaman, açıklamazsanız namertsiniz diyecek devleti yöneten kişi."

"SURİYELİLERİ MEMLEKETLERİNE GÖNDERECEĞİZ"

"Göçmenler, sığınmacılar. İki ana akım var. Bir Suriye'den gelenler, ikincisi ise bin küsur kilometreyi aşıp Afganistan'dan İran'ı aşıp Türkiye'ye gelenler var. İran sınırına gittim, oradaki karakolu ziyaret ettim. Buradan kaçak Afganlar nasıl geliyor? diye sordum. 'Buradan gelmesi mümkün değil, insan kaçakçılığı var' dediler.

Demek ki birileri paralarla imkanlarla bu insanları Türkiye'ye sokuyor. Suriyeli kardeşlerimiz bir iç savaştan kaçarak geldiler. Kadınlar çocuklar geldiler kucağımızı açtık eyvallah kimsenin ölmesini istemeyiz ama bu insanların belli bir bölgede tutulması lazımdı. Türkiye'ye dağılmaları doğru değil buna izin verilmeyecekti.

Suriyeli kardeşlerimizi iktidara gelirsek 2 yıl içinde memleketlerine göndereceğiz. Akılla mantıkla göndereceğiz. Suriye'ye gidip, yönetimle görüşeceğiz. İkincisi bunlar gidecek ama bunların yolu, köprüsü, okulu, kreşi, hastaneleri yok. Bunlar bir savaş içerisindeler. Bunları Avrupa Birliği fonları ile bizim müteahhitler yapacak.

Bunların hepsini yapınca da gel kardeşim diyeceğiz. Bir de bunların can  ve mal güvenliğini sağlamamız lazım. Gittik, yaptık yarın bunlara saldırı olursa ne olacak? Oturup Esat'la bir protokol yapmak lazım, gerekirse Birleşmiş Milletleri devreye koymak lazım. Afganlara gelince, onlar sığınmacı değil kaçak. Onları uluslararası hukuka göre İran'a geri vereceğiz. Hangi sınırdan bize gelmişler ise oraya iade edeceğiz."

"ADALET DUYGUSUNU GÜÇLENDİRMEK ZORUNDAYIZ"

"Biz adalet duygusunu hem büyütmek hem güçlendirmek zorundayız. Bu söylediklerimi unutmayın. Yolsuzluk yapanları, kul hakkı yiyenleri de unutmayın. Siyaset halka hesap verme sanatıdır. Bugün Türkiye'nin yaşadığı trajedi şudur; Babam ilkokul mezunuydu. Okulu bitirdiğimizde babamızdan daha yüksek aylık alıyorduk, daha iyi geçiniyorduk ama bugün bizim çocuklarımız mezun olduğunda bizden daha düşük aylığa mahkum ediliyorlar ya da işsiz kalıyorlar.

Biz güçlü bir aileyiz. Hakkı, hukuku ve adaleti savunan, herkesin inancına saygı gösteren bir aileyiz. Bizim iki geleneğimiz vardır. Mustafa Kemal Atatürk zamanından kalan bir gelenektir. İki konuda siyaset yapmayız. Din ve askerlik konusunda.

Yani Genelkurmay ve Diyanet İşleri Başkanlığı'nı siyasete malzeme etmeyin. İkisi de farklı yerlerdir. Bizi suçlarlar, ‘CHP şöyledir, şunu yaptı, dinsizdir’ diye. Diyanet İşleri Başkanlığı’nı kuran, ilk İmam Hatip, ilk İlahiyat Fakültesini açan CHP’dir. Kuran'ın Türkçe mealini hazırlayıp ilk vatandaşa bedava dağıtan CHP'dir. Osmanlı döneminde bakımsız kalan camilerin onarımını yapan CHP'dir."

[old_news_related_template title="Kılıçdaroğlu: Deprem bölgeleri yeniden inşa edilecek" desc="CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, “İktidara geldiğimizde göreceksiniz Yalova da dahil olmak üzere bu deprem bölgesi yeniden inşa edilecek, depreme dayanıklı konutlar yapılacak. Dolayısıyla deprem olsa dahi en azından can kaybını önleyecek projeleri hayata geçirmek vaadimiz ve sözümüzdür.' dedi." image="https://sozcuo01.sozcucdn.com/wp-content/uploads/2022/08/17/iecrop/kk6_16_9_1660770980.jpg" link="https://www.sozcu.com.tr/2022/gundem/kilicdaroglu-deprem-bolgeleri-yeniden-insa-edilecek-7314164/"]