Anayasa 101. Madde: “Cumhurbaşkanı’nın görev süresi beş yıldır. Bir kimse en fazla iki defa Cumhurbaşkanı seçilebilir.”

Kabul Tarihi: 31 Mayıs 2007

Referandum Tarihi: 21 Ekim 2007

Halkımız 21 Ekim 2007 günü yüzde 69’luk bir oy oranıyla Cumhurbaşkanı’nın halk tarafından belirlenmesine ve bir kişinin en fazla iki defa Cumhurbaşkanı seçilebilmesine karar verdi.

16 Nisan 2017 günü yapılan referandumda ise Türkiye’nin Artık Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’yle yönetilmesine karar verildi ama 2007’de yapılan “bir kimse en fazla iki defa cumhurbaşkanı seçilebilir” düzenlemesine dokunulmadı.

Bu düzenleme haliyle 2017 referandumunda bir kez daha kabul gördü.

Anayasa’ya “Yeni sistemle seçilecek cumhurbaşkanı, daha önce Cumhurbaşkanlığı yapsa da yeni sistemde iki kez seçilebilir” gibi bir geçici düzenleme de konulmadı.

★★★

Bu düzenleme bugünlerde bir kez daha gündemde.

Çünkü 2014 yılında ve 2018 yılında iki kez Cumhurbaşkanı seçilen Tayyip Erdoğan 2023’te bir kez daha aday olacağını açıkladı.

En net itiraz Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu’ndan geldi.

Karamollaoğlu, seçimler zamanında yapılırsa Erdoğan’ın bir daha aday olamayacağını ifade etti.

Buna karşın İYİ Partili Aytun Çıray, SÖZCÜ Yazarı Uğur Dündar’a yaptığı açıklamada, İYİ Parti lideri Meral Akşener’in Erdoğan’ın üçüncü kez aday olması için çalışacağını ifade etti. Çıray, Akşener ve Altılı Masa’yı oluşturan liderlerin Erdoğan’ın bir kez daha aday olmasının önünü açacağını söyledi.

İki açıklamayı bir araya getirince şunu anlıyorum:

Muhalefet, Erdoğan’ın mevcut mevzuata göre aday olamayacağına inanıyor. Ancak, Erdoğan üçüncü kez aday olmak isterse buna itiraz etmiyor.

★★★

Merak ettim ve AK Parti’de görev yapmış iki hukukçuya daha sordum. İkisi de şu anda partide aktif görev almadığı için rahat konuşurlar diye düşündüm.

Biri çok net bir şekilde şunu söyledi:

“Anayasa koyucu, bir norm koymuş. ‘Bir kişi iki defadan fazla seçilemez’ demiş. Sistem değişmiş ama bu norm değişmemiş. Anayasa’nın ilgili maddesi değişmemiş. O norm erken seçim olması halinde bir daha aday olabileceğini söylüyor. O halde zamanında seçim olursa aday olamaz, ancak seçim erken yapılırsa aday olmasının önünde bir engel yok.”

Diğer hukukçu ise 180 derece ters düşünüyordu:

“Türkiye’de ciddi bir sistem değişikliğine gidildi. Haliyle, o sistem içinde iki kez seçilemez. Sayın Cumhurbaşkanı bu sistemde bir kez seçildi, haliyle bir kez daha aday olabilir.”

İkinci yorumu, ilk konuştuğum hukukçuya yeniden sordum. Şu yanıtı verdi:

“Ben normdan, Anayasa maddesinden söz ediyorum. Kimle konuştuysanız, o kendi yorumunu yapıyor. Devlet eksenli eksantrik bir yorum bu.”

★★★

Bu konuda karar merci Yüksek Seçim Kurulu. Büyük ihtimalle “Sistem değişti aday olabilir” görüşünü ortaya koyacaklar.

Muhalefet partileri de “yeni bir mağduriyet görüntüsü yaratmayalım, bu konuyu kullanmalarına fırsat vermeyelim” düşüncesiyle bu karara itiraz etmeyecekler.

Oysa Türkiye Anayasası yürürlükte olan bir hukuk devleti.

Anayasamız da aslında AK Parti’li hukukçunun tanımıyla “eksantrik devletçi yorumlara” geçit vermeyecek kadar net.

Evet işin sonunda Erdoğan bir kez daha aday olacak ama Anayasa’da da önemli bir delik açılmış olacak.

Kişiler bir kez daha Anayasa’nın ve hukukun önüne geçecek.

Van’da Üniversite yok muydu?


Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Van’da üniversiteyi kendilerinin kurduğunu söylemişti. Van 100. Yıl Üniversitesi’nin 1982’de kurulduğunu anımsatanlar ise Erdoğan’a tepki göstermişti. Tesadüf bu ya Kitap Fuarı için gittiğim İstanbul Kartal’da Yargıç, yazar ve araştırmacı Haşmet Sırrı Akşener’le karşılaştım. Akşener 2021 Kasım ayında yayınlanan “Beşinci Üniversite Haftası: VAN” isimli kitabını hediye etti. Ankara’ya gelirken göz attım. 1944’te Van’da yapılan 5. Üniversite Haftası’nın tutanaklarına yer vermiş. O tutanaklara göre İstanbul Üniversitesi’nin o zamanki rektörü ve hocaları Van’a giderek halk konferansları yapmış. Halka bir hafta boyunca üniversite kavramı ve bilim anlatılmış ve bölgede bir “Doğu Üniversitesi” açılması planlanmış.

Bir kitapta yer alan derinlikli konuşmalara baktım, bir AK Parti hükümetlerinin açtığı tabela üniversitelerine...

Sonunda şu kanaate vardım: Memleket bilimde sanatta ve üniversite konusunda gerçekten geriye gitmiş. Nicelik artmış ama nitelik hak getire!