Gençleri yetiştirmek kolay değildir futbolda... Onların, sadece saha içi performanslarını geliştirmek yetmez. Eğitim durumları, aileleri ile ilişkiler, bir kulüp için var olması gereken en önemli unsurların başında yer alır. Artık, dünya değişti. Bir genç oyuncuya hedefi sorulduğunda, “Amacım Avrupa’ya gitmek” diyor. Sen, bin bir emekle yetiştiriyorsun, çocuk, “Ben, İtalya veya Almanya’ya gideceğim” diyor; “Benim amacım, kulübümde kalıp kaptan olacağım, burada Avrupa kupası alacağım” demiyor...

Mesela Romalı Totti gibi “Beni buradan kimse koparamaz” düşüncesinden çok uzak... Rıdvan’ı tutamadın, gitti İskoçya’ya... Emirhan ile sözleşme yeniledin, 4.5 milyon Euro serbest kalma maddesi ile saldırdılar bonservisine... Emirhan gibi oyuncu kaybedilir mi? Belki 2 yıl sonra 30 milyon Euro edecek. Gideceği bedele, Mozambik’ten umut vaat eden oyuncu bulamazsın. Bir işi becerip, çok işi kaybetmek bunun adı...

Atletico Madrid, Porto, Ajax, on yıllardır nasıl yapıyor bu transfer işlerini bakın, hatta konuşun bir zahmet... Bu takımlar, bir de Avrupa futbolunda söz sahibi oluyorlar, transfer politikaları ve genç futbolcu yönetme uygulamalarıyla... Genç oyuncularına önce iyi maaş vereceksin. Onlara gelecek endişesi yaşatmayacaksın. “Sen bizim evladımızsın” düşüncesi artık bitti. Kulüpleri yönetenlerin bunu anlaması lazım. Günümüz koşullarında, işler eskisi gibi kolay değil. Gençlerin temsilcileri, kulüplerden daha avantajlı. Bak ne güzel teklif var, çok para kazanacaksın söylemleriyle oyuncularını kaybeden kulüpler, bunu durdurmayı da öğrenmeli artık...