Bugün sizlere bana en çok şikâyet edilen konulardan birisini gündeme getirerek seslenmek istiyorum.
Konumuz; apartman aidatları ve giderlerinin kontrolüyle ilgili.
Bildiğiniz gibi, yasalara göre apartman ve site gibi ortak yaşam alanlarında oluşturulan yönetim ve tutulan defterler ile yapılan iş ve harcamalar, tıpkı benzer yönetim kurullarınca teşekkül etmiş dernek ve benzeri kurumlar gibi Dernekler Masası’nın kontrolü altındadır.
Daha doğrusu olması gerekir.
Fakat fiiliyatta bunun böyle olmadığını görüyoruz.
Site ve apartman yönetimlerinde tam bir karmaşanın, belirsizliğin ve hesapsızlığın olduğunu izliyoruz.
Bakın artık bugün günümüzde, küçük apartmanların yanı sıra 40-50 daireden başlayıp, 500-600, hatta binlerce daireye kadar ulaşan siteler var.
20-30 dairelik apartmanlarda yapılan işleri ve yönetimleri denetlemek, oturanlar açısından belki daha kolay ama iş yüzlerce dairelik sitelere gelince iş değişiyor.
Bir örnek verelim, Adana’da ve Mersin sahillerinde özellikle de 500, hatta 1000 dairelik onlarca bloktan oluşan siteler var.
Bunların da aidatları hayli yüksek.
Bakıyorsunuz yönetim birden aidat yükseltmiş.
Bu sitelerin aidatlarının hiç birisi 5-6 binden aşağı değil hatta çok daha fazla…
Bu rakamı konut adediyle çarptığınız zaman eski parayla trilyonları yani milyonları geçiyor.
Peki bunların ne kadarı doğru biçimde harcanıyor?
Dernekler Masası bunları denetliyor mu?
Bakıyorsunuz bu tip sitelerde kimi yöneticileri yerli arabayla oturduğu yönetici koltuğundan sonra son model Mercedes’le, Jeep’le görüyoruz.
Bunların içinde küçümsenmeyecek servet sahibi olanlar var.
Çünkü ortam bu işler için çok uygun.
Kat maliklerinin çoğunluğu kışın yazlıklara gelmediğinden, yazın da zaten yönetim belirlenmiş ve kararlar alınmış olduğundan binlerce liralık aidatları kuzu-kuzu ödüyorlar.
Hesap sormak isteseler, soramıyorlar.
Sorsalar da yaptırım güçleri yok.
Oysa Dernekler Masası’nın bu sitelerin yönetimlerini, denetleme ve faaliyet raporlarını, yönetim kurulu tutanaklarını, harcamalarını denetlemeleri lazım.
Hayali ödemeler mi var? Fahiş harcamalar mı yapılmış? Beyana aykırı işler, icraatlar mı olmuş? Para transferleri doğru yerlere mi yapılmış? Yöneticilerin, yönetim kuruluna girdikten sonra banka hesaplarını, girdi çıktıları kontrol ediliyor mu? Üzerlerine yeni ev ve arabalar mı almışlar? Ya da yakınlarının mülkleri, bankadaki paraları mı artış göstermiş? gibi onlarca soru sormak mümkün.
Fakat Dernekler Masası’nın bu konuda yeterli araştırma yapmadığı yolunda şikâyetler alıyoruz.
Buradan Dernekler Masası yetkililerine seslenmek istiyorum.
Sayın Dernekler Masası yetkilileri, insanların zorla kazandıkları paraların aktarıldığı bu yönetimleri denetlemeli, harcanan ve toplanan paraların doğru yerlerde kullanıp kullanılmadığını tespit etmelisiniz.
Gıdım gıdım para biriktirerek, iyi kötü bir ev, bir yazlık ya da kışlık sahibi olan insanların kısıtlı bütçeleri üzerinden kimse haksız servet sahibi olmamalı.
Ani olarak gerçekleştireceğiniz denetimlerle bu incelemeleri titizlikle yapmalısınız.
Kul hakkını korumak görevinizse, buyurun işte görev sizi bekliyor…