Merkez Ban­kası Başkanı Kavcıoğlu’nun, “Dezenflasyo­nist sürecin başlayacağını öngördüğü­müz için faizde değişik­liğe gitmedik” demesi daha önceki açıklamalarına ters değil mi?

Yani yüksek enflasyon­dan düşük enflasyona geçiş bekliyor kendisi... Faizler enflasyonun sebebi değil miydi? Daha da indir­seydi! Kim tuttu elini?

★★★

Ekonomi aynı zaman­da psikolojidir... Merkez Bankası Başkanı’nın “liralılaşma” söylemle­rini ciddiye alan kaldı mı? Kimse tarafından güven duyulmayınca uzun uzun konuşmasa boşuna...

Çıkıp kendi dedi enflas­yonda kalıcı düşüş baş­layınca faizler indirilecek diye... Gelen baskı üzeri­ne “Bu faizi sevip de kavuşamayanlar için indiriyorum” gibi çekir­deği doldurmayacak baha­neler ile faiz düşürüldü. O günden beri toparlayamadı kendini ekonomi...

★★★

Bu saatten sonra fa­izlerin düşmesi ve hatta artırılması orta, uzun vadede önemsiz... Çünkü ülkede artık öngörülebilir bir ekonomi yönetimi yok. İktidar sihirli değnek arayışında... O da ancak masallarda...

Saraydan izin almadan sanki bir şey yapabile­cekmiş gibi konuşmuyor mu... Tat vermiyor artık artistliği... Enflasyonun ne olacağını göreceğiz zaten pazartesi... Minimum aylık yüzde 9 yükselişle açılacak kapı...

★★★

Sizce hangisi daha kötü? Başkan’ın kendi söyle­diklerine inanması mı? Yoksa kendi söylediklerine inanmasa bile arkasında olması mı?

Merkez Bankaları “ba­ğımsız” olmalı ki siyasete hizmet etmesin... Ülke bu duruma düşmesin... Ba­ğımsızlık en temelde para­nın değerini siyasal iktidar­ların kısa vadeli çıkarları ve keyfi uygulamalarına feda etmemek için istenir.

★★★

Önümüzdeki seçime dönük, son kez koltukta oturma amacıyla yöne­tiliyor ülke... Sadece bu durumu gözlemleyen bile güçler ayrılığı ilkesinin, bağımsız kurumların neden önemli olduğunu iliklerine kadar hisseder.

Ülkenin para politikasını yöneten kurumun başkanı pazarlama elamanı gibi “Sahaya inin, camile­re gidin ve “Yuvam” hesabını anlatın. Döviz gelmesini sağlayın” diye talimat bile verdi. Hedef kitlenin camilere giden­ler olması enteresan değil mi? Sanki oraları satış merkezi!

★★★

Türk Lirası kontrollü bir biçimde değer yitirince ihracat artacak, ithalat azalacak, cari açık kapana­caktı...

Faizlerin indirilmesiy­le birlikte ise yatırımlar artacak, en büyük sorun işsizlikte ilerleme kaydedi­lecekti. Keşke her şey bu kadar basit olsaydı...

★★★

Problem artık tek başına ne faiz, ne döviz, ne enf­lasyon, ne hazine yöneti­mi, ne maliye, ne ekonomi yönetimi... Sorun hepsi ve hiçbiri...

Bu sorunlardan kaçabilir­siniz ama saklanamazsınız. Eninde sonunda karşınıza çıkınca da sıvışamazsınız.

İşin fena tarafı, Merkez Bankası faizinin seviyesi sana bana mantıksız geli­yor ama sorsan bazılarına ölümüne savunurlar! Oysa biraz etraflarına tarafsızca baksalar, anlarlar.