Marmaris ormanları 5 gün yandı, 4 bin hektarlık alan kül oldu. Yangın başladığı anda ilk 4-5 saat içinde kontrol altına alınabilir, söndürülebilirdi.

2 bahane bulundu!

Bir sarhoş kundakçı.

Bir de deli rüzgar.

“Babam bana arsa verecekti, vermedi, babamla tartıştım, kafayı çekip sarhoş oldum, 2 bidona benzin koyarak ormana gittim, ormanı yaktım, alevlerin içine kendimi de atacaktım, can tatlı geldi yanmayı göze alamadım, ben yangından kaçtım, orman yandı...” diyen sarhoş sabotajcı olmasaydı... Ve hay aksilik; akşam gece karanlığı da çökmeseydi... Orman gece boyunca büyüyüp, ertesi günün öğleden sonrasına kadar yanmaya devam etmeseydi... Öğleden sonra da rüzgar saatte 30-35 kilometre hıza çıkıp yangını harlamasaydı...

Bu rüzgar varya...

Ah bu deli rüzgar...

5 gün boyunca öğleden önceleri sakinleşip öğleden sonraları bu şiddette esmeseydi; 3 helikopter,
2 uçak, 4587 personel,
405 arazöz, 202 iş makinası, 119 su tankeri, 28 TOMA, 1169 araç, 61 hava aracı; ve ilk saatlerde yangın bölgesine intikal ederek alev nöbetine” duran 2 bakan ile havadan helikopter içinden yangını gözlem altına alan Cumhurbaşkanı bu yangını söndürecektik!

Niçin söndüremedik?

Sadece!

Sabotajcı mı sarhoş?

★★★

Cumhurbaşkanı!

İçişleri Bakanı!

Tarım Bakanı!

Ağız birliği ettiler.

Üç ağızdan; “Orman kundakçılarının idam cezasıyla yargılanmasını tartışmalıyız dediler.

Çok ilginç!

Bakanlardan birinin 2000 yılı öncesinde siyaset yaptığı iktidar partisi; orman suçlarının affını yasaklayan anayasa maddesini” değiştirmişti. O zaman orman köylüsünün oyları alınmış fakat daha çok orman yakmanın yolu da açılmıştı. Aynı bakan 20 yıl sonra şimdi “orman yakanı idam edelim maddesi önererek şehirli oyu almayı hedefliyor.

Sabotajcı sarhoş!

Rüzgar sarhoş!

Hancı sarhoş!

Yolcu sarhoş!

Orman Kanunu 1954 yılında çıkarıldı ve bugüne kadar 42 kez değiştirildi.
42 değişikliğin yarıdan fazlası olan 27’si ise 2003-2012 döneminde (yani AKP iktidarı) yapıldı. Bu 27 değişiklikle ağırlıklı olarak “devlet ormanı sayılan yerlerin yapılaşmaya açılması, ormanlık alanların işgal etmiş olanlara satılması, ormanlık alanlarda yabancı şirketlerin yerli ortaklarıyla siyanürlü altın aramasına ruhsat ve izin verilmesi” sağlandı. Orman yakmalar daha çok tetiklendi.

★★★

Orman bu, tutuşur.

Anfibi uçaklar.

Gece uçar helikopterler.

Anında söndürür.

Bu tabloyu görmeliydik.

Suyu gölden, göletten, denizden alıp kısa zamanda yangının üzerine döken “gece görüşlü uçak- helikopter zinciri” kurulması ve dünya iklim değişikliğinden ötürü her yaz kavurucu sıcaklarda tutuşmaya hazır ormanların içlerinde, tepelerde, yamaçlarda yangın kulesi ile yeterli su tanklarının yerleştirilmesi gerekirdi.

Sarhoş sabotajcı!

Ve hep esen rüzgarla!

Dövünmek yerine.

Türkiye’nin orman yangınını kısa zamanda söndürebilme birikimi ile övünmeliydik. 1998 yılında Orman Bakanlığı ile Türk Hava Kuvvetleri arasında bir anlaşma yapılmış ve C-130B askeri nakliye uçağının rüzgarla harlanmış büyük yangın alevlerine hızla ilk müdahaleyi yapması için MAFFS Sistemi (11.000 litre suyu 5 saniyede yangın alanının üstüne boşaltma) ile teçhiz edilmişti. 1999 yılında TÜPRAŞ yangını başlayınca Hava Kuvvetleri’nin bu uçakları ile Kıyı Emniyet’in yangın söndürme römorkları birlikte TÜPRAŞ alevlerinin Kocaeli’ni bütün ilçeleriyle yakmasını önlemişti. Sonradan MAFFS sisteminin C-130B uçakların kanatlarına zarar verdikleri anlaşınca bundan vazgeçildi ama bu bir tecrübe ve bilgi birikimiydi. Bu birikim ve tecrübenin yolundan gidilerek; kanatları zarar görmeyecek Hava Kuvvetleri, Kara Kuvvetleri, Jandarma Kuvvetleri uçakları ile helikopterleri yangına ilk müdahale için kullanılabilirdi. Nitekim dünyada bizim ordunun elindeki Sikorsky Cauger- Mİ-17 ve CH-47 Chinook tipi helikopterler, su taşıma kitleri ilave edilerek büyük yangınlara ilk müdahale için hemen kullanılıyor. Mİ-17 helikopterleri satın alındığında Rusya’dan 3 adet su taşıma kiti getirilmişti. Hata Ankara’da Beşinci Ana Bakım Merkezi Komutanlığı’nda daha yüksek kapasiteli su taşıma kiti modeller bile üretilmişti. Deneme uçuşları yapılıp başarılı olunmuş ama bu proje bilinmeyen bir nedenle iptal edilmişti.
Demek istiyorum ki, savaş aracı uçaklar ve helikopterlerle orman yangınını anında söndürebilme bilgi birikimi Türkiye’de var.  Ayrıca hem Kara Kuvvetleri ve hem Jandarma’nın elindeki yeni nesil helikopterler, gece görüşle takviye edilerek 24 saat yangınla mücadele edebilecek imkana sahipler. İleri ülkelerde bugün denizde inip kalkabilen yaklaşık 5 ton su kapasiteli CL-215 tipi ve bunların üst modeli anfibi uçaklar orman yangınlarını anında bastırmak için kullanılıyor.

★★★

5 gün orman yandı.

Sadece!

Sabotajcı mı sarhoş!

Hancı da sarhoş!

Yolcu da sarhoş!

Hadi sarhoş kundakçı, orman içinde birikmiş kuru otları akşam daha güneşin henüz batmakta olduğu saatlerde gün ışığında benzin dökerek tutuşturdu, peki kundakçının annesi- babası- kardeşleri- köyün diğer sakinleri niçin yangına anında müdahale edip söndürmedi?