Müşavir, tekme atıcıydı.
Almanya’ya Ataşe oldu.
Ne yapacak?
Frankfurt limanından Türkiye’ye getirilmek için yola çıkan ileri teknoloji ürünü Alman mallarının fiyatına tekme atacak(!) Fiyatları geriletecek, Türkiye bu tekme gücüyle cari açığını hızla kapatacak, dolar gerileyecek, enflasyon düşecek!
Hünkar beğendi olacak.
★★★
Fotoğrafın tümünü ve devamını görelim: Müşavir, müşavir olmadan önce iktidar yandaşı Sabah Gazetesi’nin yan yayını USA Sabah’ta köşe yazıyordu. Bütün yazıları ile iktidarı övüyor, Başbakan’ı (şimdi Cumhurbaşkanı) kusursuz ilan ediyor, muhalefeti karalıyordu.
Müşavir yapıldı.
Vatandaş vergi ödüyor, müşavir çok dolgun maaşını alıyor; toplantılarda, gezilerde, cuma namazı sonrası cami çıkışlarında Başbakan’ın (şimdi Cumhurbaşkanı) yanında, arkasında duruyordu. Soma’da dünya madencilik tarihine kara leke 301 madencinin ölümü sonrası birlikte gidilen geziye de Başbakan’ın (şimdi Cumhurbaşkanı) arkasında durmak için gelmişti.
Özel korumaları zaten vardı.
Normal polisler de oradaydı.
Yetmez diye düşünüldü.
Bereli takviyesi yapıldı.
Bereliler tim polisiydi
★★★
Fotoğrafın tümünü ve devamını görelim: Otomatik tüfekli 2 yeşil bereli polisin yere yatırdığı maden işçisi Erdal Kocabıyık’a “protesto ediyor, yuh çekiyor” diye müşavir tekmeyle vurmaya başladı.
Basında haber oldu.
Fotoğrafı yayınlandı.
TV’de görüntü döndü.
İki bereli, işçi Erdal’ı yere yatırmış iki yanından tutuyor; Müşavir ise hışımla tekmeliyordu. Gazetelerde yayınlanan ve TV’lerde 2 gün boyu dönen bu resmi gören bir savcı, “Türkiye’de adalet var... bu tekme ile yapılan suçtur...” deme ihtiyacı duymadı.
Hukuk işlemedi.
Adalet hesap sormadı.
Hünkar beğendi oldu.
★★★
Fotoğrafın tümünü ve devamını görelim: polislerin yere yatırdığı ve Başbakan Danışmanı Yusuf Yerkel’in tekmelediği işçi Erdal Kocabıyık’ı mahkeme, 548 lira para cezasına çarptırdı. İşçi işinden de atıldı, hiçbir madende ona iş verilmedi.
Danışman tekme attı.
Adalet de işçiye çifte attı.
Vicdansızlar da sille attı.
Soma’da kömür üretimi bugünün Almanya’sında, ABD’sinde, Çin’inde uygulanan yeni ileri teknoloji ile yapılsaydı, dikkat ve özel sakınma isteyen zor üretimin şart koştuğu önlemler alınıp; haksız kâr arzusu işçi hayatının önüne geçirilmemiş olsaydı, bir tek madencinin bile burnu kanamayacaktı.
Kömür kızışmayacak.
Kızıştığı an anlaşılacak.
Hassas aletlerle ölçülecek.
Isısı (harareti) düşürülecek.
Çelik kafesler içine preslenmiş taş baraj duvarları ile “kızışan eski kömür damarı” kontrole alınacak; işçi kanına bulanmadan yerin 400 metre altından kömür çıkarmak ülke için kalkınmanın bir aracı olacaktı. Müşavir tekmesine de ihtiyaç doğmayacaktı
★★★
Fotoğrafın tümünü ve devamını görelim: Soma meydanındaki madenci heykelinin yanına yekpare camdan “bir utanç odası” yapıp içine de “301 kömür işçisinin ölümünden sorumlu olan Başbakan (şimdiki Cumhurbaşkanı), o yılın Enerji Bakanı, Çalışma Bakanı, İşçi Sendikası Başkanı, Ocağı işleten Holding’in Başkanı, TKİ Genel Müdürü, MİGEM Genel Müdürü ve tekmeci müşavirin fotoğrafı konulsaydı” ve ibreti alem için her gelen görsün istenseydi; “arkadaşları madende öldüğü için acısını protesto ile dışa vuran işçiye adalet de çifte atar duruma” düşmeyecekti. Ve Diyanet İşleri Başkanlığı, Soma’da 301 işçinin hayatını kaybettiği faciadan sonra ilçedeki imamlardan “maden kazasının fıtrat olduğu” yönünde camiye gelenlere telkinde bulunmalarını istemeyecek; imamlar isteğe karşı çıktığı için 8 imam Doğu Anadolu’da uzak köylere sürülmeyecek, 4 imam da görevden ihraç edilmeyecekti. Fotoğrafın tümü ve devamında; boyları 1.85 babayiğit iki yeşil berelinin karga- tumba ettiği bir deri bir kemik işçi Erdal’ı 2014 yılında tekmeleyen lacivert takım elbiseli ve kravatlı müşavir, 2022 yılında Almanya Frankfurt Başkonsolosluğu’na aylık 6 bin Euro (93 bin TL) maaş ile Ataşe olarak tayin edildi.
Hünkar beğendi!
TARİHLE RÖPORTAJ (Unutkanlığa ilaç)
Soma’da tokat da atılmıştı!
Soma’da 2014 yılında o feci kazanın yaşandığı gün, meydanda işçi tekmelenirken markette de bir başka işçi tokatlanmıştı. Soma’da süper markette Başbakan’dan tokat yiyen Taner Kurucan adlı vatandaş olayı şöyle anlatmıştı: “Manisa doğumluyum. Kömür ocaklarında çalışıyorum. İkindi vakti bir şeyler almak için markete gitmiştim. Alışveriş esnasında Başbakan’ın markete getirilmekte olduğunu görünce ben de dışarı çıktım. Dışarıda arbede yaşanıyordu. Uzaklaşmaya çalıştım. Tam o esnada korumalar Başbakan’ı markete soktular. Aynı ortamda olduğumuz için Başbakan beni eylemci zannetti, “Niye yuhalıyorsun lan...” dedi. “Benim alakam yok Başbakanım...” dedim. Tam o sırada Başbakan’dan tokadı yedim ve korumalar da darp etmeye başladı. Hatta kasiyer bayan korumalara “dövmeyin... o bizim müşterimiz” diye bağırdı.”
