Vah vah! Çok acıdım! Öğrenince siz de acıyacaksınız!

Milletvekili olmak ne kadar zor bir şeymiş meğerse!

Adam geçinemiyormuş yaa?

Çıktığı televizyon programında öylesine acıklı konuştu ki, izleyen herkes “Neredeyse ağlayacaktı…” dedi.

“Geçinemiyorum” diye sızlanan adamın maaşı 40.000 (Kırk bin) lira idi, 1 Temmuz zammı ile 56.000 (Elli altı bin) lira oldu ama mutlu değil. Geçinemiyormuş çünkü!

★★★

Hayat pahalılığından şikâyet ederek geçinemediğini söyleyen kişi, iktidar partisi AKP’nin Elazığ milletvekili Zülfü Demirbağ’dır.

O fiyatlardan böyle yakınırsa, ayda 3500 lira alan emekliler ne yapsın, maaşı 4253 lira iken daha yeni 5500 liraya çıkarılan milyonlarca asgari ücretli nasıl geçinsin?

Bunlar milletin vekili ha? Güya seçmenlerinin haklarını koruyacak, onların insanca yaşamalarını sağlayacaklar. Görevleri bu ama kendilerini düşünmekten buna vakit bulamıyorlar sanırım!

İnsan halinden şikâyet ederken, açlık sınırındaki milyonlarca kişiyi düşünmeli, söylediklerinden hicap duymalı, öyle değil mi?

Açlık ve yoksulluk bu ülkeye o şikâyetçi milletvekilinin partisinin armağanıdır!

“Emeklilerimizi ve çalışan vatandaşlarımızı enflasyona ezdirmeyeceğiz” demişlerdi, hepsinin üzerinden silindir gibi geçtiler.

★★★

Geçinemediği için sızlanan muhterem AKP milletvekili, katıldığı bir televizyon programında, paranın su gibi aktığını, büyük dağın büyük dumanı olacağını söyleyerek:

“Utanıyorum. Danışmanlarıma borçlanmışım, maaşımı bekliyorum. Dışarıdan göründüğü gibi değil. İçi giden, vicdanı olan bir insan o milletvekili maaşıyla (40 bin lira idi, 1 Temmuz’da 56 bin lira oldu) milletvekilliği yapamaz. Eğer başka bir gelir yoksa milletvekili maaşları yetersizdir” dedi.

Şimdi siz vicdanlı insanlar olarak bu zavallı milletvekiline acımaz mısınız? “Aramızda para toplayıp yardım etsek mi acaba?” diye düşünmez misiniz?

★★★

Sevgili okurlar… Şunu da belirteyim:

Milletvekillerinin (özellikle muhalefete mensup milletvekillerinin) işi gerçekten ağırdır, fakat…

Onlar bunu bilerek kendi istekleriyle ve kendi iradeleriyle milletvekili oldular. Kimse onları zorlamadı…

Asgari ücretin açlık sınırının altında olduğu bir ülkede hiçbir milletvekilinin yakınmaya hakkı yoktur. Kaldı ki, 56.000 (Elli altı bin) lira maaş Türkiye ölçülerinde çok iyidir.

İşçileri ve emeklileri açlığa mahkûm eden iktidar partisine mensup bir milletvekilinin “Geçinemiyorum” diye sızlanması trajikomiktir!

AKP’ye neden kızgınlar?


Efendim, AKP sürekli olarak anketler yaptırıyor “Bize neden kızgınsınız?” diye halkın nabzını tutuyormuş!

AKP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Özhaseki açıkladı bunu…

Ona göre halk kızgınlık gerekçesi olarak ilk iki sırada “ekonomik meseleleri ve Suriyelileri” gösteriyormuş…

Aslında ankete ne gerek var? AKP yöneticileri koltuklarından kalkarak halkın arasına girip, çarşı-pazardaki fiyatları bir görseler insanların neden kendilerine kızdığını anlarlar.

Vatandaş yoksulluktan inliyor, Mehmet Özhaseki de yaşanan sıkıntıları kabul ediyor ama “Halkı iktidara küstüren sorunları yine AKP’nin çözeceğini” iddia ediyor. Hayal görüyor tabii… İktidarın o gücü kaldı mı ki?

Eğer öyle olsaydı, AKP ülkeyi bugünkü acıklı duruma getirir miydi? Tam tersine ülkede sorunlar daha da büyütecek gibi görünüyor.

“Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile ülke daha iyi yönetilecek, hızlı karar alınacak, ekonomi kanatlanıp uçacak, dünya bizi kıskanacak” masalları anlatıla anlatıla milyonlarca aile enflasyon ve yoksulluğa mahkûm edildi!

“Verin kardeşinize yetkiyi, görün faizle, dolarla, şunla bunla mücadeleyi” şeklindeki sözlere inanan insanlar yanıldıklarını acı bir şekilde anladılar. Bu iktidara bir kez daha oy verecek kadar saf olabilirler mi dersiniz?

GÜNÜN SÖZÜ

Yoksulluk, bütün kötülüklerin hem anası, hem babasıdır.