Gazeteniz SÖZCÜ, 16’ncı yaşını kutladı...

27 Haziran 2007 günü “Sözümüz namusumuzdur” sürmanşetiyle okurlarımızın huzuruna çıkarak yayın hayatımıza başlamıştık.

Neydi namusumuz üzerine verdiğimiz söz?

■ He zaman haktan, haklıdan ve halkımızdan yana olmak...

■ Güç odakları karşısında eğilmemek...

■ Sıkıntı içinde yaşayan, ezilen, çile çeken insanlarımızın ortak sesi olmak...

■ Özgür düşünceye kelepçe vurmak isteyenlerle mücadele etmek...

■ Atatürkçü, demokratik, laik Türkiye’yi savunmak...

Aradan geçen 16 yılda sözümüzde durduk ve durmaya devam edeceğiz.

Halk gerçekleri hep SÖZCÜ’den öğrendi.

“SÖZCÜ susarsa, Türkiye susar!” dedik...

Okurlarımızın güvenine lâyık olmak en büyük gururumuz oldu.

★★★

Geçen yıllar içinde çok haksızlıklara uğradık...

Gazetecilik dışında hiçbir işi olmayan SÖZCÜ’nün genç ve fedakâr sahibi Burak Akbay’ı yıldırmak için “FETÖ’cü iftirasını” attılar... Ancak, atılan çamur tutmadı!

Genel Yayın Yönetmenimiz Metin Yılmaz ile bazı yazar ve idareci arkadaşlarımız “FETÖ’ye üye olmamakla birlikte bilerek ve isteyerek yardım ettikleri” iftirasıyla 2 yıl 1 ay ile 3 yıl 6 ay arasında değişen hapis cezalarına çarptırıldılar.

Oysa, FETÖ ile en çok mücadele eden SÖZCÜ idi.

Manşet haberler yayınlayarak örgütün ipliğini pazara çıkartıp FETÖ tehlikesini tüm yetkililere haber veren ilk gazete SÖZCÜ oldu.

FETÖ ile mücadelemizi, yayınlarımızı göstererek hâkim ve savcıların gözü önüne serdiğimiz halde önyargılı kararı değiştiremedik. Arkadaşlarımız, hiçbir geçerli kanıt ve belge olmadan mahkûm edildi.

Dosya halen Yargıtay’da bulunuyor.

★★★

Toplum vicdanı, Atatürk ilkelerini ve laik Cumhuriyet değerlerini savunan SÖZCÜ’yü akladı ve onu Türkiye’nin 1 numaralı gazetesi yaptı. SÖZCÜ halen en çok satan ve en çok okunan gazetedir.

Basın özgürlüğüne acımasız darbelerin vurulduğu günümüzde, her türlü baskıya göğüs gererek, okurlarımıza verdiğimiz sözü tutmaya onurla devam edeceğiz.

Sözümüz namusumuzdur.

★★★

Geçen yıllar içinde 6 değerli arkadaşımızı sonsuzluğa uğurladık.

Ertuğrul Akbay: Harika bir gazeteci ve unutulmaz bir dosttu...

Bekir Coşkun: Türk basının en güçlü kalemlerinden biriydi...

Mehmet Türker: Köşe yazılarının her biri çarpıcı ve güzeldi...

Baki Avcı: Çok usta bir haber avcısıydı...

Yüksel Şengül: Magazin haberleri ondan sorulurdu...

Ali Ekber Ertürk: Yüreğimize düşen altıncı ateş oldu.

Hepsine Allah’tan rahmet diliyoruz. Nur içinde yatsınlar.

Cüneyt Arkın efsanesi


Dün üzücü bir haberle güne başladık.

Yüzlerce filme imza atan, Türk sinemasının ünlü oyuncusu Cüneyt Arkın 85 yaşında hayata veda etti. O büyük bir aktördü, sinemada bir efsaneydi.

Cüneyt Arkın’a özel bir sevgim vardır. Çünkü, yazdığım tarihi romanların kahramanı olan unutulmaz Kara Murat’ı beyaz perdede başarıyla canlandıran Cüneyt Arkın’dır.

Kara Murat yiğit bir Türk akıncısıdır. Fatih Sultan Mehmet’in gözü kara fedaisidir. Cüneyt Arkın’ın usta aktörlüğü sayesinde Kara Murat’ın ünü daha da arttı.

Çevriliş tarihinden bu yana aradan yarım yüzyıl geçtiği halde Kara Murat filmleri televizyonlarda hâlâ tekrar tekrar gösteriliyor ve beğeniyle izleniyor.

Cüneyt Arkın’ı rahmetle anarken onun geçen yıl yaptığı ilginç bir konuşmayı nakledeceğim. Ünlü aktör şöyle diyordu:

“Kimse Türk milletini hafife almasın. Biz öyle savaştan kaçan kimselere benzemeyiz.

Biz rol icabı yiğit, para için kahraman değiliz. Gelsin görelim bakalım köpek soylarını!

O zaman her birimiz KARA MURAT oluruz. Çünkü KARA MURAT biziz.”

GÜNÜN SÖZÜ

Basın özgürlüğü diğer bütün özgürlüklerin emniyet supabıdır!