Devletin hazinesinde emekçiye verecek kuruş kalmadı; bu kesin!

13 milyon emekliye 2018 yılında bin lira olarak yılda iki kez verilmeye başlanan bayram ikramiyesine getirilen 100 liralık zammın üzerine kuruş eklenemedi.

★★★

Asgarisi 2 bin 500 lira olan emekli aylığı alanlar, 1 Mayıs İşçi ve Emekçiler Bayramı’nda devletten “müjde” beklerken, “şükür” tavsiyesi aldı.

★★★

30 milyon asgari ücretli, 4 bin 250 liralık ücrete kelepçelendi.

Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan; muhalefetin, işçi sendikalarının temmuz ayında asgari ücrete ek zam talebine “zinhar olmaz” türünden açıklamalarla set çekti.

Tuzla’daki İstanbul Tersane Komutanlığı’nda düzenlenen iftarda işçilerle bir araya geldiğinde “Elimizdekilere şükür edeceğiz” dedi.

★★★

Dikkatlerinizden kaçmamıştır, “Patronlar Kulübü” TÜSİAD Başkanı Orhan Turan’ın geçtiğimiz hafta özel bir söyleşide verdiği “asgari ücrette ayarlama olabileceği” sinyalinin arkası gelmedi.

Patronların istediği oldu, kârlar cepte kaldı.

★★★

20 yıllık iktidarında yardım paketleriyle yoksulluğu yönetme “becerisine” güvenen AKP, açlığın “sabırla-şükürle” yönetilebilecek bir durum olmadığını öğrenecek.

Kitabın ortasına geldi...

★★★

Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati’nin açıklamasını hatırlayalım:

“Asgari ücretliyi enflasyona ezdirmeyeceğiz dedik. 19 yıldır ezdirmedik, şimdi de ezdirmiyoruz.”

Gerçekten mi, diyesi geliyor insanın...

★★★

TÜRK-İŞ’in açlık-yoksulluk araştırmasına göre yıllık gıda enflasyonu yüzde 92.4’e yükseldi. 4 kişilik bir hanenin açlık sınırı 5 bin 323,64 TL, yoksulluk sınırı 17 bin 340,47 TL’ye ulaşmışken, asgari ücretlinin “açlığa mahkum” edilmiş olması matematiksel bir olgu...

Bekar bir çalışanın yoksulluk sınırı ise 6 bin 965,47 TL...

Yoksul olmayan kaç kişi kaldı?!

★★★

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu dolar kurundaki yükselmeye bağlı olarak Aralık 2021’de, asgari ücretin 5 bin 760 lira olması gerektiğini söylüyordu.

2022 yılı asgari ücreti belirlenirken yapılan en iyimser hesaplar bile son 4 ayda yoksulluk sınırının altında kaldı.

★★★

84 milyon insanın ürettiği mali, finansal kaynaklar sermayeden, “zenginden” yana kullanılıyor...

Kur Korumalı Mevduat (KKM) hesabı ve yurtdışı yerleşiklere tanınan “Yuvam Hesabı”na aktarılan kamu kaynağının zerresi asgari ücretliye düşmedi.

★★★

Araziler, fabrikalar, tarım alanları ranta açılıyor.

Örnekler o kadar çok ki; hadi bir tanesini vereyim:

Konya’da 1914 yılından bu yana faaliyet gösteren “Bahri Dağdaş Uluslararası Tarımsal Araştırma Enstitüsü”ne ait 9 bin 700 dekarlık tarım alanının, bin 300 dekarı konut arazisi ilan ediliyor, TOKİ’ye devrediliyor.

★★★

Geçen yılın son günü Pirinkayalar Tüneli açılışına video konferansla katılan Erdoğan ne demişti?

“19 yılda 3.5 trilyon dolar harcayarak kurduğumuz altyapının hakkını vereceğiz...”

ABD bütçesinde bile tek kalemde ifade edilmesi zor olan bu tutarda bir harcama yoksul halkın sırtına bindirildi.

★★★

İstanbul Ticaret Odası (İTO) verilerine göre nisan ayında bir önceki aya göre  perakende fiyatlar yüzde 11.36, toptan fiyatlar ise yüzde 5.3 arttı.

Bir önceki yılın aynı ayına göre ise yıllık enflasyon oranı yüzde 80’e dayandı.

Merkez Bankası’nın revize edilen 2022 yılı enflasyon tahmini olan yüzde 42.8 oranını ikiyle çarpıyor...

Bugüne kadar İTO’nun açıkladığı fiyat artışları, TÜİK verisine yakın olurdu.

Geçen ay yıllık enflasyon tahminini yüzde 61.4 olarak açıklayan TÜİK’in, nisan ayı rakamını perşembe öğreneceğiz.

★★★

2020 yılı itibarıyla Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Teşkilatı (OECD) ülkeleri içinde haftalık çalışma süresi 45.6 saat ile Kolombiya’dan sonra 2’nci ülke Türkiye...

Asgari ücret sıralamasında ise 272 Euro ile son sıradayız.

Hemen önünde 332 Euro ile Bulgaristan, 442 Euro ile Macaristan geliyor.

Çok çalışıp az kazanan bir ülke; alın terinin karşılığı bu mu?